Erzurum ÇAtı Aktarma Çatı Yapım USTASI Fiyatları
Erzurum ÇAtı Aktarma Çatı Yapım USTASI Fiyatları 0536 692 51 95 / 0530 153 78 60 Fiyat Teklifi İçin Bize Ulaşın Önce Bölgeye uygulanacak çalışma için Erzurum ÇAtı Aktarma Çatı Yapımı USTASI Alanında uzman ustalarımız keşif yaparak proje hazırlarlar.Erzurum ÇAtı Aktarma Çatı Yapımı USTASI ustalarımız Analiz yapılan bölgeye gerekli duyulan malzemeyi saptarlar.
Çatı izolasyonu Şıngıl çatı duvar yıkım kırım demir çelik metal çatı sandviç panel Teras çatı kapatma ahşap çatı yapımı membran çatı ustası kiremit aktarma kiremit çatı yapımı eternit çatı ustası pergole çatı ustası profil çatı ustası balkon kapatma .Erzurum ÇAtı Aktarma Çatı Yapımı USTASI çalışma yapılacak alanlarda nelere ve İhtiyaç duyulduğu müşteriye paylaşılır,Erzurum Kiremit çattı ustalarımız Tarafından Uygulamaya konulur.
Öncelik olarak İstanbul geneline tüm bölgelerine Türkiye Geneline Erzurum ilinde ÇAtı Aktarma Çatı Yapımı USTASI uygulamaları Erzurum ÇAtı Aktarma Çatı Yapımı USTASI sistemleri profesyonel Erzurum çatı ustalarımız tarafında güven ve kalite ilkelerini siz değerli müşterilerinine en ekonomik fiyatlar ile sunmaktadır.Erzurum Kiremit Çatı Ustalarımız Türkiye genelinede hizmet vermektedirler.BİZE ULAŞIN
Erzurum çatı ustası, Erzurum çatı aktarma, Erzurum şıngır çatı, Erzurum kiremit çatı, Erzurum membran çatı, Erzurumeternit çatı, Erzurum ondolin çatı, Erzurum pergole çatı, Erzurum profil çatı, Erzurum teras kapatma, Erzurum çatı firması, Erzurum çıtı fiyatları
Erzurum, Türkiye’nin bir ili ve en kalabalık yirmi dokuzuncu şehri. 2015 itibarıyla 762.321 kişilik nüfusa sahiptir ve 999 kişi göç vermiştir.[2] Nüfus bakımından Doğu Anadolu Bölgesi’nin en büyük üçüncü ilidir. Denizden yüksekliği yaklaşık 1900 m olan Erzurum, tarihin ilk dönemlerinden beri yerleşim yeridir. Şehir, tarihî eserleri ve kış sporları tesisleriyle de tanınır. Yüzölçümü bakımından Türkiye’nin en büyük dördüncü ili olan Erzurum’da, temel geçim kaynağı tarım ve hayvancılık olup şehir son yıllarda kış turizmiyle de öne çıkmaktadır. Soğuk iklimi sebebiyle sanayisi gelişmemiştir. 25.066 km2 yüzölçümüne sahip il arazisinin %15,17’si tarımsal amaçlı olarak kullanılabilir konumdadır.[3]
İçindekiler
[gizle]
- 1Köken bilimi
- 2Tarihçe
- 2.1Erzurum kronolojisi
- 2.2İlk dönem
- 2.3Osmanlı dönemi
- 2.3.1Abaza Mehmed Paşa Ayaklanması ve Erzurum kuşatması
- 2.4Yakın dönem
- 2.5Tarihî süreç ve sonuç
- 2.5.1Cumhuriyet dönemi
- 3Coğrafya
- 3.1Coğrafi konum
- 3.2İklim
- 3.3Bitki örtüsü
- 4Nüfus
- 5Ekonomi
- 5.1Tarım ve hayvancılık
- 5.2Sanayi ve ticaret
- 5.2.1Organize Sanayi Bölgesi ve Küçük Sanayi Siteleri
- 6Kültür
- 6.1Yaşam, örf ve adetler
- 6.2Dadaş
- 6.3Halk oyunları
- 6.4Kıyafet
- 6.5Ağız (şive)
- 6.6Şenlikler
- 6.7Mutfak
- 6.8Turizm
- 6.9Tarihî yapılar
- 6.9.1Erzurum Kalesi, Saat Kulesi
- 6.9.1.1Erzurum Kalesi
- 6.9.1.2Saat Kulesi
- 6.9.2Yakutiye Medresesi
- 6.9.3Erzurum Tabyaları
- 6.9.1Erzurum Kalesi, Saat Kulesi
- 6.10Cami ve medreseler
- 6.10.1Tarihî cami ve medreseler
- 6.11Türbeler, kümbetler ve ziyaret yerleri
- 6.11.1Türbeler
- 6.11.2Kümbetler
- 6.12Müzeler, anıt ve heykeller
- 6.12.1Müzeler
- 6.13Arkeolojik alanlar
- 6.14Çağdaş yapılar
- 7Spor
- 8Yönetim
- 8.1Belediye Başkanları
- 8.2Milletvekilleri
- 9Eğitim
- 10Medya
- 11Altyapı
- 11.1Ulaşım
- 12Kardeş şehirler
- 13Ayrıca bakınız
- 14Kaynakça
- 15Dış bağlantılar
Köken bilimi[değiştir | kaynağı değiştir]
Şehrin bilinen ilk adı, Doğu Roma İmparatoru II. Theodosius’un (408-450) ismiyle ilişkili olan Theodosiopolis’ti. Ermeniler ise burayı Karin adıyla anmaktaydı. Romalıların istilasından evvel Erzurum’un bulunduğu yerde Ermenilerin “Karin” diye adlandırdıkları bir şehir olduğu bilinir.[4] Belâzürî, bölgeye egemen olan kişinin ölümü üzerine yerini alan Kali adlı eşi tarafından kurulduğu için Kalikale adı verilen şehre Araplar’ın Kālîkalâ dediklerini söyler.[5] 11. yüzyıldan sonra ise Türkler, Theodosiopolis için Erzen adını kullanmışlardır. Basılan Selçuklu paralarında şehrin adı Erzenü’r-Rûm (ارزن الروم), Erzen-i Rûm (ارزن روم) ve Erz-i Rûm (ارز روم) şeklinde yazıldığı görülmüştür.[6] Daha sonra bu ad Arz-ı Rûm (ارض روم – ارضروم) olmuş ve son olarak bugünkü Erzurum şeklini almıştır.[7]Hudûd el-âlemisimli kitapta; bu şehrin müstahkem bir kalesi bulunduğu için, her taraftan gelen gazilerin nöbet tutarak şehri korudukları ve şehirde tüccarların çok olduğu bildirilmektedir.[8]
Tarihçe[değiştir | kaynağı değiştir]
Tabiat şartlarının ve coğrafi konumunun uygun ve elverişli olması yanı sıra , önemli uygarlık ve medeniyet merkezi olarak bilinen yerlere yakınlığı, Erzurum’un Anadolu’da en eski yerleşim merkezlerinden birisi olmasını sağlamıştır. Günümüze kadar yapılan kazılar sonucu bulunan bazı taş araçlar Erzurum ve yöresindeki yerleşimin geçmişini ‘yontma taş devri’ ne kadar götürmektedir. Ayrıca Karaz, Pulur, Güzelova Höyük, ve Sos Höyük buluntuları, Erzurum’un İlk Tunç Çağı’ında Karaz Kültürünün merkezi konumunda olduğunu göstermektedir.[9]
Erzurum, tarih öncesinden günümüze dek pek çok medeniyeti barındırmıştır. Erzurum’un tarihi MÖ 4000’e kadar uzanmaktadır.Urartular, Kimmerler, İskitler, Hititler, Medler, Persler, Romalılar, Bizanslılar, Sasaniler, Emeviler,Selçuklular, Moğollar, İlhanlılar, Safeviler, Osmanlılar ve Türkiye Cumhuriyeti, il topraklarını kontrolleri altında tutmuştur.[10]
Erzurum kronolojisi[değiştir | kaynağı değiştir]
Dönem/Yıl | Olaylar |
---|---|
MÖ 11. yüzyıl. | Azzi–Hayaşa Krallığı |
MÖ 8. yüzyıl. | Urartular |
MÖ 585–550 | Medler |
MÖ 550–530 | Persler |
MÖ 330–323 | Büyük İskender dönemi |
MÖ 323–120 | Selökidler |
MÖ 120–34 | Partlar |
MÖ 34-MS 395 | Romalılar |
M. sonra | |
395 | Bizans |
610 | Sasaniler |
638 | Ömer bin Hattab ‘ın komutanlarından İlyas Bin Ganem’in Erzurum’u alması |
651 | Habib bin Mesleme ‘nin Erz.’u Bizans’tan geri alması |
686 | Leontlos ‘un (Bizanslı komutan) Erzurum’u alması |
700 | Emevi Halifesi Abdülmelik’in oğlu Abdullah’ın Erzurum’u Bizans’tangeri alması |
753 | Erzurum’un tekrar Bizanslıların eline geçmesi |
772 | Amr bin İsmail el–Haris’in yöreyi Abbasi yönetimine bağlaması |
934 | Loannes Kurkuas ‘ın (Bizanslı komutan) Erzurum’u alması |
948 | Abbasilerin şehri geri almaları |
949 | Loannes Çimiskes’in (Bizanslı komutan) Erzurum’u alması |
979 | Erz.’un Bağratlı David’e verilmesi |
1001 | Erz.’u (Bizans imparatoru)II. Basileios ‘un alması |
1019 | II. Basileios’un Oltu’yu alması |
1048 | Erz. ve civarına İbrahim Yinal Bey ve Kutalmış Bey ‘in akınlar yapmaları |
1054 | Tuğrul Bey’in Erz.’a kadar ilerlemesi |
1058 | Yakut Bey’in Erz. civarını alması |
1071 | Alparslanın komutanlarından Ebulkasım’ın Erzurum ve yöresini fethederek Saltuklular beyliğini kurması |
1202 | Saltuklu beyliğinin Anadolu Selçuklu sultanı II. Süleyman şah tarafından ortadan kaldırması |
1242 | Moğolların Erz.’u alması |
1295 | Erz.’un İlhanlı egemenliği altına girmesi |
1358 | Erz.’u Celayirîler sultanı Uveys Bahadır Han’ın alması |
1385 | Erz.’u Karakoyunluların alması |
1387 | Timur’un , kenti Mutahharten’in yönetimine vermesi |
1404 | Yusuf Ali adlı bir Türkmenlinin Timur’un ölümü üzerine Erz.’u ele geçirmesi |
1434 | Akkoyunlu hükümdarı Karayülük Osman’ın Erz.’u alması |
1468 | Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan’ın Erz.’u ele geçirmesi |
1502 | Erz.’un Safevilerineline geçmesi |
1517 | Erz.’un Yavuz Sultan Selim tarafından Osmanlı yönetimine bağlanması |
1535 | Erzurum Beylerbeyliği kuruldu |
1590 | Erzurum halkı yeniçerilere karşı ayaklandı |
1622 | Abaza Mehmet Paşa ayaklanması |
1628 | Abaza Mehmet Paşa ayaklanmasınınsona erdirilmesi, IV. Murat’ınyeni sadrazamı Gazi Ekrem Hüsrev Paşa komutasındaki Ordunun tekrar Erzurum kalesini kuşatması |
1803 | Erz. Valisi Gürcü Osman Paşa ayaklandı |
1821 | 1821-1823 Osmanlı-İran Savaşı sırasında İranlılar tarafından işgal edildi. |
1828 | Erzurum Ruslar tarafından işgal edildi |
1829 | Ruslar Erzurum’dan çekildi. |
1856 | Türk–Rus Savaşı (Gavurboğan savaşları) |
1877 | Erzurum’un yeniden rus işgaline uğraması ve şanlı Aziziye savaşında Erzurum’un Türk tarihine emsalsiz bir zafer kazandırması |
1879 | Berlin Antlaşması ile Rus işgalinin sona ermesi [11] |
1916 | Ruslar Erzurum’u işgal etti |
1917 | Ruslar ,Rusya’daki Bolşevik isyanından dolayı Erzurum’dan çekildi, Erzurum ve yöresinde binlerce insan Ermeni çetelerince katledildi.[12] |
1918 | Rusların 1916 yılında Erzurum’u istilası ile başlayan işgal, Osmanlı ordusunun bölgeye intikali ile son buldu. Bölge işgal ve katliam çetelerinden temizlendi. 12 Mart 1918 tarihi, Erzurum’un düşman işgalinden kurtuluş tarihi olarak ilân edildi. |
1919 | Erzurum Kongresi (21 Temmuz-7 Ağustos 1919) yapıldı. |
[11]
İlk dönem[değiştir | kaynağı değiştir]
Doğu Anadolu’nun en büyük kenti olan Erzurum’un MÖ 4900 yıllarında kurulduğu tahmin edilmektedir. Erzurum’u da içine alan bölge tarih boyunca Hurriler, Asurlar, Kimmerler, İskitler (Sakalar) bölgede hakimiyet kurmuşlardır. Medler tarafından kuşatılamayan bölgePersler tarafından MÖ 6. yüzyılda istilâ edilmiştir. MÖ 4. yüzyılda İran’ı mağlup eden Makedonya Kralı İskender bölgede hüküm sürmüştür.Daha sonra İskender’in ölümü üzerine önce Selokidlerin sonra ise Romalı’ların eline geçen bölge, Romalılar ile Partlar arasında büyük savaşlara sebep olmuştur. Roma İmparatorluğunun bölünmesi sebebiyle MS 395 yılında Erzurum, Doğu Romalılara (Bizanslılara) verilmiştir. Daha sonraki dönemde Sasaniler ve Bizanslılar tarafından yönetilmiştir. Hititler’in sınır bölgesinde olan Erzurum’un pek çok savaşlara sahne olmasının sebebi tarihi göç ve istilâ yolları üzerinde bulunmasından kaynaklanmaktadır. MS 422 yılında Bizanslılar Erzurum yakınlarında ” Theodosiopolis” şehrini kurdular. Daha sonra Erzurum ve “Theodosiopolis” Müslüman Komutan Ömer bin Hattab’ın komutasındaki İslam Orduları tarafından 633 yılında fethedildi. Müslümanların eline geçen bölgenin nüfusu çok sürede hızla arttı ve 200 bin oldu. O dönemde dünyanın en büyük şehirleri arasında olan Erzurum daha sonra İslâm devletlerinin birbiriyle çekişip iç mücadeleye başlamaları ve sonuç itibarıyla zayıf düşmeleri neticesinde Bizanslılar diğer şehirleri ve Erzurum’u geri aldılar.[7] 1048 yılında Selçuklular Pasinler meydan muharebesinde Bizanslıları mağlup ettiler. Böylece 1071 Malazgirt meydan muharebesinden 22 yıl önce Erzurum’u; Tuğrul Bey, kardeşi Çağrı Bey ve Süleyman Şah’ın babası Şahzade Kutalmış Bey feth etmiş oldular. Bu süreçte Bizansla yapılan anlaşma üzerine Erzurum Bizans’a geri iade edildi. Selçuklu Sultanı Alparslan’a bağlı komutanlardan Ebul Kasım, 1071 Malazgirt zaferinden sonra Bizans’ı mağlup ederek Erzurum’u feth etti.
Anadolu’da ilk Türk Beylerbeyliği olan Saltık (Saltuk)oğulları ” Saltuklular Beyliği ” kuruldu. Erzurum 1202 yılına kadar Saltuklular Beyliğinin başşehri olmuştur. 1071-1202 döneminde: Melik Ebul Kasım (1071-1103), Melik Ali (1103-1174), Melik Nasreddin Mehmed (1174-1884), Melikşah (1184-1202), Melik Alâeddin (1200-1202) hüküm sürmüşlerdir.Erzurum 1202 yılında Konya ‘da bulunan Anadolu Selçuklularına tabi bir vilâyet oldu. 1242 yılında Moğollar tarafından istilâ edildi. Bu istilânın ardından Erzurum ve yöresini İlhanlılar ele geçirmiş oldular. 1202-1335 yıllarında Erzurum’da hüküm süren İlhanlılar’dan sonra bölge Eretna ( Ertenç) Türk Beyliğinin himayesine girdi. 1300’lü yılların sonunda Erzurum’u önce Karakoyunlular sonra da Timur kuşattı. Karakoyunlular bölgede 15 ‘nci asrın ortalarına kadar hüküm sürdüler. 1467’de Akkoyunlular’ın önderi Uzun Hasan’ın gerçekleştirdiği ani bir baskın sonucu Cihan Şah’ın ölümüyle Karakoyunlu devleti yıkıldı, Erzurum Akkoyunlular ‘ın eline geçti. Akkoyunlu Devleti, Safevi hükümdarı Türk asıllı Şah İsmail tarafından 1508’de tamamen ortadan kaldırıldı. Safevilerin eline geçen Erzurum, safeviler döneminde çok geriledi. 1514 yılında Osmanlı Sultanı Yavuz Sultan Selim Erzurum’u feth etti. Safeviler Erzurum’u geri aldılar. Daha sonra Kanuni Sultan Süleyman Erzurum’u kesin olarak Osmanlı topraklarına katmıştır. Erzurum Osmanlı İmparatorluğu döneminde bir eyâlet merkezi olarak çok gelişti. Trabzon – Tebriz ticaret yolu üzerinde olması ve kalesinden dolayı serhat şehri statüsüne sahip oluşu, Erzurum’u, Osmanlıların İran’a yaptığı seferlerin askeri üssü konumuna getirmişti. Günden güne gelişerek; ticaret, kültür, san’at, sanayi ve askeri merkez haline geldi. Osmanlılar tarafından Erzurum merkezli kurulan eyaletin sınırları dahilinde; Erzurum, Gümüşhane, Erzincan illeri ve Muş’un Malazgirt, Bingölün Kiğı ilçeleri yer alıyordu. 1600’lü yılların ortalarında Erzurum eyaleti 49.324 km² yüzölçüme sahipti.[13]
Osmanlı dönemi[değiştir | kaynağı değiştir]
Abaza Mehmed Paşa Ayaklanması ve Erzurum kuşatması[değiştir | kaynağı değiştir]
1591 yılında Erzurum halkı ile yeniçeriler arasında meydana gelen olaylara yönetimin müdahalesi gerekli olmuş ancak bu olaylar başka isyanların çıkmasına da zemin hazırlamıştı. Bölgede sayıları artan yeniçeriler ile Erzurum halkı arasında vergilerle alakalı problemler yaşandı.[14] Erzurum’a yerleşmiş olan yeniçerilerden şikayetçi olan halk, bazı yeniçerileri orada öldürdü. Haberin İstanbul’a ulaşmasından sonra yeniçeriler tepkilerini gösterdiler. Bu olaylar üzerine Osmanlı veziriâzamı Ferhad Paşa görevinden alındı ve Erzurum’a heyet gönderildi. Gönderilen bu heyet bir kale içinde birçok Erzurumluyu asarak idam ettirdi. Birkaçı da İstanbul’a gönderilerek çengellere vurulup idam edildi.[15]
1620’lerde Erzurum beylerbeyi olan Abaza Mehmed Paşa, Sultan II. Osman’ın öldürülmesi üzerine Erzurum’da yeniçerileri öldürmeye başladı. Ancak Yeniçeriler diz kapağındaki yanık üzerinden tanınmaya çalışılınca ilgisiz halk da “Yeniçeri” denilerek öldürülüyordu.[16] Abaza Paşa’nın ilerleyişi, IV. Murad’ın tahta çıkarılmasından sonra sevkedilen kuvvetlerce durdurulunca Abaza Paşa Erzurum’da kaleye kapandı. Bir uzlaşı sonrası tekrar Erzurum beylerbeyiliğine getirildiyse de aynı şiddetle davranmaya devam etti. 1626’daki bir sefer nedeniyle kendisinden yardım istenmesine rağmen bunu bir tuzak sanarak emrindekilerle Erzurum Kalesi’nden çıkıp orduya saldırdı. Esir aldığı yeniçerilerin boyunlarını vurdu ve Dişlenk Hüseyin Paşa’yı öldürdü.[17] Esir aldığı yayabaşı ve bölükbaşılarından dördünü dörder parça ettirip Erzurum Kalesi burçlarına astırdı.[18] Ayrıca Erzurum taraflarında ne kadar yeniçeri ve topçu bulduysa onların da tamamını öldürdü. Doğu seferine çıkan Halil Paşa, Ağustos 1627’de Erzurum’da Abaza Paşa ile müzakerelerde bulduysa da bundan bir sonuç alamadı. Bunun üzerine Erzurum’u kuşattı.[19] Erzurum kuşatması kasım ayında kaldırıldı. 1628’de ise Hüsrev Paşa’nın düzenlediği sefer sonunda teslim olan Abaza Paşa, IV. Murad tarafından affedildi.[20][21][22] Abaza Paşa’nın ayaklanmasından önce ise yeniçeriler ile Erzurum halkı karşı karşıya gelmiş idi.
Yakın dönem[değiştir | kaynağı değiştir]
Erzurum, 1828- 1829, 1878 ve 1916 ‘da üç defa Rus istilâsına uğramıştır. Rusların çok büyük tahribatlar yaptığı bu istilâlar geçici olmuştur.[13] 1877-1878 ‘de Ahmet Muhtar Paşa, Ruslar’ı doğuda birkaç defa bozguna uğratmasına rağmen, Rusların sürekli takviye almaları sebebiyle sonuç Ruslar’ın lehine gelişmiştir.[13] Ahmet Muhtar Paşa, Rus General Arshak Ter-Gukasov ‘u Karayazı yakınlarında vuku bulan Halyaz meydan muharebesinde (21 Haziran,1877 ) ; Rus Başkomutanı Melikof’u da Zivin Meydan Muharebesinde (25-26 Haziran 1877 ) mağlup etti.[23] Rus Çarı, bu yenilginin üzerine General Melikof ‘u azletti ve akabinde Ahmet Muhtar Paşa, Rus ordusu ile Kars ve Gümrü arasında Gedikler Meydan Muharebesinde üçüncü defa karşılaştı ve Rus ordusunu mağlubiyete uğrattı.[24] Yahniler Meydan Muharebesini 34 bin Türk askeri, 74 bin Rus askerini mağlup ederek kazandı.[25] Ruslar çok sayıda kuvvet yığınca Ahmet Muhtar Paşa, ordusunu Erzurum’a çekti. Sonradan Rusların aldıkları takviye yardımlar 9 Kasım 1877 – 13 Temmuz 1878 döneminde bölgeyi işgal altında tutmalarını sağlamıştır.
1890 Haziran’ında Erzurum’da bir kiliseye arama yapmak için girilmek istenince, Osmanlı askerleri ile Ermeniler arasında çatışma yaşandı. Çıkan çatışma 20 Ermeni[26] ve 3 askerin[27] ölümüyle sonuçlandı. II. Abdülhamit döneminde (1890’lar) aralarında Erzurum’un da bulunduğu bir bölgede varlık gösteren Hamidiye Alayları özellikle Ermenilere karşı katliamlara[28] girişti. 1895’te hedef haline gelen çok sayıda Ermeni esnafın dükkanı yağmalandıktan sonra yakıldı ve esnaf Ermeniler hırpalandı veya öldürüldü. Bunu, Ermeni mahallelerine yönelme ve öldürme, yağma, tecavüz, kadın kaçırma ve zorla Müslümanlaştırma takip etti.[29] 15 Mayıs 1915’te, Erzurum’daki bir Alman yetkili çevre köylerdeki Ermeni ahalisinin sürgününü ilk kez rapor etti. Daha sonra da sürülenlerin yoksulluk sıkıntısından söz etti. 2 Haziran’da ise Erzurum’daki konsolos yardımcısı Scheubner-Richter, “sevkiyata dair bütün gerekli malzemeler, her türlü alet, edevat, taşıma araçlarının yok denecek kadar az” olduğundan söz etti ve “bunun sonucu sürgüne gönderilenlerin yarısından azı gönderildikleri yere canlı olarak ulaşacaktır” diye bir saptamada bulundu.[30]
27 Şubat 1918 günü Ermeni çeteler Erzurum’un Alaca köyünde Türkleri öldürdü[12] ve Erzurum’da Türk çarşıları yakılmaya başlandı.[12] 26-27 Şubat 1918 gecesi Erzurum’da 3000[31] ila 8000[32][33] Müslüman öldürüldü.[31] Rus Yarbay Tverdohlebof, Şubat 1918 sonlarında Erzurum’a yakın köylerdeki Türklerin “ortadan kaybolduklarını”[34], 1917 yılı ilkbaharında Ermeni çetelerin bölge halkının elindeki silahları toplamak amacıyla halka zulmettiğini ve işkence yaptığını belirtir[35]. Daha sonra Rus ordusu çekildikçe katliamların daha da arttığı[35], Erzurum’a çekilirken yoldaki Türk köylerinde halkın öldürüldüğünü[36], Ilıca’da kaçamayan sivil halktan yaklaşık 800 Müslüman Türkün öldürüldüğü [36] Rus subaylar Yarbay Tverdohlebof ve Yarbay Grizyanov ve bazı akademisyenler tarafından belirtilmektedir.[37][38][39]
Türk Ordusu 15’inci Kolordu Komutanı Kâzım Karabekir, Erzurum’da Ermeni çeteleri ile girdiği muharebe sonucunda galip geldi ve Erzurum’u işgalden kurtardı (12 Mart, 1918). Göç eden Erzurumlular, kısa süre sonra tekrar Erzurum’a dönmeye başladılar. Türk İstiklâl Harbi 23 Temmuz 1919’da Erzurum’da toplanan ve Erzurum Kongresi’nde alınan kararlar ile fiilen ve hukuken başlatılmış oldu.
Tarihî süreç ve sonuç[değiştir | kaynağı değiştir]
[8]. Anadolu’ nun en eski yerleşim yerlerinden biri olan Erzurum, Hititlerden Bizanslılara kadar pek çok millet ve devlet tarafından istilâ edildi ve hüküm sürüldü. Doğu-batı yol güzergâhında bulunan Erzurum’dan gerek göçler ve gerekse bölgede yaşanan savaşlar nedeniyle eski medeniyetler, tarih içerisinde kaybolmak suretiyle günümüze kadar ulaşamadılar. Erzurum, Türklerin Anadolu’ya ilk olarak girişi diye bilinen 1071 yılından 22-23 yıl önce, İbrahim Yınal ve Kutalmış komutanların önderliğinde Türkmenler tarafından 1048 yılında (Pasinler Savaşı) fethedilmiş ve Erzurum’a yerleşilmiştir. Anadolu ‘da kurulan ilk Türk beyliği olan Saltuklu Beyliği Erzurum’da kurulmuş ve Erzurum’u başkent edinmiştir. Yaklaşık bin yıldır Erzurum’da Türk – İslâm medeniyeti yaşanmakta ve yaşatılmaktadır. Tarihi süreçle Erzurumla ilgili aşağıdaki anektodlar önem arz etmektedir.
- Oğuz Türkleri nin Anadolu’ya göçü iki kez olmuştur. M.Ö. 2-3. bin yıllarında ilk göç gerçekleşmiş ama göç edenler o dönemde Anadolu’da yaşanan Hristiyan kültürü içinde adeta erimişler, Hıristiyan kültürüne asimile olmuşlardır.[40]. İkinci asıl göç ise 1071 Malazgirt Zaferi öncesi ve sonrasında Müslüman Selçuklular’ın (Oğuz Türkleri’nin) Anadolu ‘yu fethederek girişidir.
- Anadolu’da, Malazgirt Zaferi döneminde yaşayan halkın nüfusu 1,5 milyondu.[40].Malazgirt Zaferi ile Anadolu’ya göç eden Oğuz Türkleri’nin muhtelif boylarına mensup insan sayısı ise 2 milyondu.[40]. Malazgirt Zaferi ardından Anadolu’da yaşamakta olan 1,5 milyon nüfuslu Hıristiyan topluluğun çoğu Balkanlar, Trakya ve İstanbul yöresine çekilmiştir.[40].
- Müslüman Selçuklular (Oğuz Türkleri) dini sebeplerden dolayıAnadolu’nun Hıristiyan halkı ile kaynaşmamıştır.[40]. Bazı Hıristiyanlar İslamiyeti seçerek Müslüman olmuşlardır.
- Günümüzde Anadolu’da yaşayan Türk asıllı olanlar Orta Asya’dan göç eden Türklerin soyudur, neslidir.[40].
- Selçuklu ve Osmanlı dönemleri medeniyeti Türk-İslâm medeniyetidir.
- Türklerin Anadolu’ya girişinde (11.Yüzyıl) Hititli, Lidyalı, Frikyalı ve diğer milletlerden kimse olmamakla mevcut Hıristiyan kültürüne asimile olmuş bir topluluk vardı.[40].[8].
Cumhuriyet dönemi[değiştir | kaynağı değiştir]
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ilk Cumhurbaşkanı olan Türk siyasetçi ve devlet adamı Mustafa Kemal Atatürk 23 Nisan 1920’de, Ankara’da, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışında, Erzurum mebusu sıfatıyla Meclis ve Hükûmet Başkanlığına seçilmiştir.
Erzurum, Cumhuriyet döneminde de il oldu ve hızlı bir şekilde gelişmeye başladı. Günümüzde Doğu Anadolu Bölgesinde en gelişmiş ve en büyük şehirdir. Şehirlerarası trafik plâka numarası 25, telefon kodu 442 dir.
Erzurum, 2 Eylül 1993’te çıkarılan 504 sayılı kanun hükmünde kararname[41] ile büyükşehir unvanı kazandı. 2004 yılında çıkarılan 5216 sayılı kanun ile büyükşehir belediyesinin sınırları valilik binası merkez kabul edilerek yarıçapı 20 kilometre olan dairenin sınırlarına genişletildi.[42] 2008 yılında çıkarılan 5747 sayılı kanun ile ilde yeni ilçeler kuruldu.[43] 2012 yılında çıkarılan 6360 sayılı kanun ile 2014 Türkiye yerel seçimlerinin ardından büyükşehir belediyesinin sınırları il mülki sınırları oldu.[44]
Kasım 1942’de çıkarılan Varlık Vergisi Kanunuyla birlikte Türkiye’de özellikle gayrimüslimleri etkileyen bir süreç yaşandı. Belirlenen borçları bir ay içinde ödemeyenler[45] Aşkale ve Erzurum’daki çalışma kamplarınayollanarak çeşitli işlerde çalıştırıldılar. Ocak 1943’teki ilk kafile gönderilecekleri çalışma kampları için Aşkale’ye doğru trenle gitti. Aşkale’ye ilk gelen gayrimüslim kafilelerin sayısı nedeniyle yer problemleri ortaya çıkması üzerine devamında yola çıkan kafileler Erzurum’a gönderildi. Aşkale ve Erzurum’da kalan mükellefler, Ağustos 1943’te yük vagonlarına bindirilerek Eskişehir’e yollandı. Varlık Vergisi mükellefi olan gayrimüslimler, Aşkale’de karayolundaki karları temizlemiş; Erzurum’da karayolunun kardan kapanmasını engellemiş, şehrin sokaklarını süpürmüşlerdi.[46] Çoğu yaşı büyük olan 20’yi aşkın gayrimüslim mükellef ise Erzurum’da öldü.[47] Gayrimüslimlerden ödeyemeyecekleri kadar ağır vergilerin istenmesi nedeniyle tepki çeken Varlık Vergisi[48], gerek yurt içinde, gerek ise yurt dışında çeşitli eleştirilere yol açtı.[49]
Coğrafya[değiştir | kaynağı değiştir]
Erzurum’un, çevresi dağlarla çevrilidir. Erzurum yüksek bir yaylanın güney batı bölümünde yer alır. Şehir merkezi Palandöken dağlarının Batı ve Güney kısım eteğinde kuruludur. Şehrin batısı ve kuzeyi açık, ova görünümündedir. Erzurum il geneli dağlarla çevrilidir. Erzurum yüzölçümünün; %64’ü dağlık, % 20’si plato ve %12’si yaylalardan oluşmaktadır. Erzurum ilinin bir bölümü Karadeniz Bölgesindedir. Diğer bir bölümü ise Doğu Anadolu Bölgesi’nde yer almaktadır. Anadolu’da deniz seviyesinden 1959 metre yükseklikteki tek büyük yerleşim yeridir. . Yerleşme alanı yer yer 2000 metreye kadar yükselen bir ova üzerinde bulunur. Bölge kuzeyde Dumlu, güneyde Palandöken Dağları ile çevrilidir. Erzurum’dan geçen İpek Yolu ve verimli ovaları bölgenin tarih boyunca yerleşme alanı olarak seçilmesinde önemli rol oynamıştır. Zaman zaman şiddetli depremlere maruz kalan şehir ve çevresi önemli ölçüde zarar görmüştür.
Coğrafi konum[değiştir | kaynağı değiştir]
İlin kuzeyinde Rize ve Artvin, kuzeydoğusunda Ardahan, batısında Bayburt ve Erzincan, doğusunda Kars ve Ağrı, güneyinde Bingöl ve Muş bulunmaktadır. 20 ilçesi vardır.
İspir | Tortum | Tortum |
|
||||
Aşkale | Pasinler | ||||||
Erzurum | |||||||
Çat | Tekman | Tekman |
İklim[değiştir | kaynağı değiştir]
Türkiye ‘nin en yüksek ve en soğuk illerinden biri olan Erzurum’da sert kara iklimi hüküm sürmektedir. Genel olarak kışlar çok soğuk ve karlı; yazlar ise çok sıcak ve kurak geçer. hemen hemen yılın 2-3 ayı bölge karla örüdür. Yaz özellikle kendini Haziran ayı ve Temmuz ayı ortalarına kadar hissettirir. Yağış miktarı m² ye 460 mm dir. Bölgede eriyen karlarla akarsular beslenir.
İlin Karadeniz Bölgesi’nde yer alan kuzey kesimleri haricindeki büyük kısmı Doğu Anadolu Bölgesi’nde yer alır ve karasal iklime sahiptir. Erzurum rakımının fazlalığı ve kar yağışının yoğun olması (Yılın 70 günü kar yerde kalır) güneş ışınlarının uzaya tekrar geri yansımasına sebep olur. Bu yüzden Erzurum, Türkiye’nin en çok güneş gören illerinden biri olmasına rağmen, en soğuk illerindendir. Yazın sıcaklık +35 dereceyi görürken kışın sıcaklık -30 dereceye kadar iner.[50]
[gizle] Erzurum iklimi | |||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
Aylar | Ocak | Şubat | Mart | Nisan | Mayıs | Haziran | Temmuz | Ağustos | Eylül | Ekim | Kasım | Aralık | Yıl |
En yüksek sıcaklık rekoru, °C | 8,0 | 10,6 | 21,4 | 26,5 | 29,1 | 32,2 | 35,6 | 36,5 | 33,3 | 27,0 | 17,8 | 14,0 | 36,5 |
Ortalama en yüksek sıcaklık, °C | −4 | −2,4 | 2,9 | 11,2 | 16,9 | 21,9 | 26,7 | 27,3 | 22,7 | 15,3 | 6,7 | −1 | 12,0 |
Ortalama sıcaklık, °C | −9,3 | −7,9 | −2,3 | 5,5 | 10,6 | 14,9 | 19,3 | 19,4 | 14,6 | 8,0 | 0,7 | −6,1 | 5,6 |
Ortalama en düşük sıcaklık, °C | −14,3 | −13 | −6,9 | 0,1 | 4,1 | 7,1 | 11,0 | 10,8 | 6,0 | 1,5 | −4,3 | −10,6 | −0,7 |
En düşük sıcaklık rekoru, °C | −36 | −37 | −33,2 | −22,4 | −7,1 | −5,6 | −1,8 | −1,1 | −6,8 | −14,1 | −34,3 | −37,2 | −37,2 |
Ortalama yağış, mm | 19,6 | 23,1 | 32,0 | 51,5 | 70,3 | 46,7 | 25,8 | 16,5 | 22,5 | 46,8 | 30,7 | 20,5 | 406 |
Kaynak: Meteoroloji Genel Müdürlüğü[50] |
Bitki örtüsü[değiştir | kaynağı değiştir]
Erzurum, İlkbahar başlangıcında karların erimesiyle birlikte yeşile bürünmeye başlar. Ağustos ayı başlarında kuru rüzgar esintileri ağaç yapraklarını ve ekinleri sarartır. Ağustos ayı sonları ve Eylül ayında Erzurum çevresi sapsarı bozkır görünümündedir. Daha önceki dönemlerde yüzölçümünün %9 u orman ve fundalık olan, sarıçam ve meşe ağaçlarının yetiştiği Erzurum bu açıdan günümüzde oldukça eksiktir.
Nüfus[değiştir | kaynağı değiştir]
Türkiye’nin 14. büyük kenti olan Erzurum büyükşehir olduktan sonra Merkez ilçe 2008 yılında 5747 sayılı kanun ile Palandöken, Aziziye ve Yakutiye olmak üzere 3 ilçeye ayrılmış, yine aynı kanun ile daha önce ilçe olan Ilıca’nın ismi Aziziye olarak değiştirilmiş ve Büyükşehir Belediyesine bağlanmıştır.
Şehir merkezinin nüfus verileri yıllara göre aşağıdaki gibidir:[51]
Yıl | 1927 | 1935 | 1940 | 1945 | 1950 | 1955 | 1960 | 1970 | 1980 | 1990 | 2000 | 2009 | 2010 | 2011 | 2012 |
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
Nüfus | 31.771 | 33.425 | 47.916 | 50.091 | 59.057 | 85.763 | 100.056 | 240.548 | 342.881 | 362.501 | 362.588 | 349.551 | 354.551 | 367.810 | 382.383 |
Kaynak: Erzurum merkez ilçelerinin nüfus bilgileri – TUİK (2011) |
Türkiye İstatistik Kurumu – Adrese dayalı Nüfus kayıt sistemi (ADNKS) Veri tabanı – 2012 yılı İllere göre nüfus kayıtlarında: Erzurum İli nüfusunun toplam 778.455 kişi olduğu,İl/ilçe merkezi nüfusunun toplam 535.254 kişi, Belde/köy nüfusunun ise toplam 243.201 kişiden oluştuğu yer almaktadır. İlgili kayıtlarda Erzurum nüfusunun yaş aralıkları itibarıyla dağılımı ise aşağıdaki gibidir:
0 - 4 | 72.892 |
|
||
5 - 9 | 75.947 |
|
||
10-14 | 82.740 |
|
||
15-19 | 78.815 |
|
||
20-24 | 77.800 |
|
||
25-29 | 64.817 |
|
||
30-34 | 60.661 |
|
||
35-39 | 50.629 |
|
||
40-44 | 39.109 |
|
||
45-49 | 41.649 |
|
||
50-54 | 28.079 |
|
||
55-59 | 29.283 |
|
||
60-64 | 23.668 |
|
||
65-69 | 18.539 |
|
||
70-74 | 15.308 |
|
||
75-79 | 10.620 |
|
||
80-84 | 6.913 |
|
||
85-89 | 2.681 |
|
||
90+ | 697 |
|
İl sınırları içinde sırasıyla şu etnik gruplar yaşamaktadır:[53]
- Türkler
- Kurmançlar[54]
- Çerkesler[55][56]
- Zazalar[57]
- Hemşinliler[58]
- Poşalar[59]
Erzurum il nüfus bilgileri | ||||
---|---|---|---|---|
Yıl | Toplam | Sıra | Fark | Şehir – Kır |
1965[60] | 628.001 | 12 |
%24 152.183
475.818 %76
|
|
1970[61] | 684.951 | 12 | %9 |
%29 196.821
488.130 %71
|
1975[62] | 746.666 | 11 | %9 |
%32 241.467
505.199 %68
|
1980[63] | 801.809 | 14 | %7 |
%36 285.182
516.627 %64
|
1985[64] | 856.175 | 17 | %7 |
%41 350.955
505.220 %59
|
1990[65] | 848.201 | 20 | -%1 |
%47 400.348
447.853 %53
|
2000[66] | 937.389 | 21 | %11 |
%60 560.551
376.838 %40
|
2007[67] | 784.941 | 23 | -%16 |
%62 485.563
299.378 %38
|
2008[68] | 774.967 | 24 | -%1 |
%63 485.107
289.860 %37
|
2009[69] | 774.207 | 25 | -%0 |
%63 491.038
283.169 %37
|
2010[70] | 769.085 | 25 | -%1 |
%64 489.486
279.599 %36
|
2011[71] | 780.847 | 26 | %2 |
%65 505.254
275.593 %35
|
2012[72] | 778.195 | 26 | -%0 |
%65 509.474
268.721 %35
|
2013[73] | 766.729 | 27 | -%1 |
%100
%0
|
2014[74] | 763.320 | 29 | -%0 |
%100
%0
|
2015[75] | 762.321 | 29 | -%0 |
%100
%0
|
Ekonomi[değiştir | kaynağı değiştir]
Erzurum’un ekonomisini genel olarak tarım – hayvancılık ve sanayi – ticaret unsurları oluşturmaktadır. Sanayi siciline kayıtlı 69 kuruluş vardır. 2 tane organize sanayi bölgesi vardır.[76] Bölgenin geçmiş dönemlerde de ipek yolu üzerinde olması, şehrin ekonomi alanında gelişmesini sağlamakla birlikte ticari anlamdaki önemini de ortaya koymaktadır. 1957 yılında Erzurum’da kurulmuş olan Atatürk Üniversitesi , şehirde ticari anlamda da canlılık sağlamaktadır. Erzurum, Türkiye’nin ve Doğu Anadolu bölgesinin en önemli ticaret merkezlerinden biridir. Bölgede, Oltu ilçesinde çıkarılan ve yarı kıymetli maden özelliğinde olan Oltu taşı ve bu taştan yapılan özel aksesuarlar, takı ve benzeri eşyalar bölge insanı ve esnafı için geçim kaynağıdır. Daha önceleri bölgede mevcut olup, Palandöken dağı kış spor tesisleri ile sınırlı olan kış turizmi, özellikle son yıllarda önemli kazanımlar elde etmiş ve bölge geneline yeni altyapı ve tesisler olarak dağılmıştır. Bu özelliği ile Türkiye sınırlarını aşarak alanında dünyanın sayılı merkezlerinden biri haline gelmiştir.[77] Spor tesislerinin bölge turizmine ve ekonomisine önemli katkıları söz konusudur.
-
Taşmağazalar
-
Taşmağazalar kuyumcular çarşısı
-
Taşmağazalar kuyumcu vitrini
-
Taşmağazalar alt giriş
-
Oltu taşındanimal edilmiş takılar ve tespihler
Tarım ve hayvancılık[değiştir | kaynağı değiştir]
Yüz ölçümü itibarıyla Türkiye’nin dördüncü büyük ili olma özelliğine sahip Erzurum, toplam 2.533.000 hektarlık bir yüzölçüme sahiptir. Ekonomi tarım ve hayvancılığı dayanmaktadır. 460 bin hektarlık tarım arazisinin 306 hektarlık bölümü sulanabilir konumda olup, 268 bin hektarlık bölümünde ekim yapılmaktadır.
Bitkisel üretimi ; tahıllar, yem bitkileri, baklagiller, endüstri bitkileri, yumrulu bitkiler, yağlı tohumlar oluşturmaktadır.
Ekili alanların; 181 bin hektarında tahıl, 937 hektarında baklagiller, 3 bin hektarında yumrulu bitkiler, 2 bin hektarında endüstriyel bitkiler, 80 bin hektarında yem bitkileri, bin 500 hektarında meyve, 780 hektarında sebze yetiştirilmektedir.
Bitkisel üretimin değeri günümüzde 240 bin TL. civarında gerçekleşmektedir.
Tahıl türlerinden en fazla buğday, arpa ve çavdar ekimi; sanayi bitkilerinden ise çoğunlukla şeker pancarı, patates ve ayçiçeği ekimi yapılmaktadır.
Yaklaşık 4 bin çiftçi 40 bin hektarlık alanda organik tarım yapmaktadır. 2012 yılı itibarıyla 154 bin tona yakın ürün elde edilmiştir. Organik tarım uygulamalarını buğday, yonca, yem bitkileri, çayırotu, meyve ve bal üretimi oluşturmaktadır.
Erzurum’da meyve olarak; elma, armut, ceviz, kayısı, erik, kiraz, vişne ve kızılcık yetişmektedir.
2012 yılı verilerine göre Erzurum’da yaklaşık olarak 760 bin küçükbaş, 550 bin büyükbaş hayvan bulunmakta; 15 bin ton et , 358 bin ton süt , 7 bin ton tereyağı, 70 bin ton peynir , 50 bin ton yoğurt üretimi yapılmaktadır. Bal üretimi ise bin 500 tona yakındır.[78]
Sanayi ve ticaret[değiştir | kaynağı değiştir]
Erzurum ekonomisi başta tarım olmak üzere, hizmet ve inşaat sektörlerinden oluşmaktadır.
Erzurum şehir merkezindeki günlük ticari hareketliliğe yön veren en önemli etkenlerden birisi de yaklaşık 70.000 öğrencisi olan Atatürk Üniversitesidir. Yaz aylarında üniversite öğrencilerinin şehirde olmaması ile oluşan ekonomik durgunluk bariz bir şekilde hissedilir.
Erzurum’da imalat alanında;
- Gıda sanayi,
- Kimya- plastik sanayi,
- Metal Eşya Sanayi,
- Makine Sanayi,
- Petrol ve Tekstil Sanayi
üretimde önde gelen sektörler olarak faaliyet göstermektedir.
Sanayi Sektörü günümüzde beklenilen düzeyde olmasa da Erzurum ekonomisine belirli bir oranda katkı sağlamaktadır. 2011 yılı verilerine göre bu alanda Erzurum’da toplam beş yüzden fazla şirket kurulmuştur.
Sanayi sektöründe faaliyet gösteren işletmeler, küçük ve orta ölçekli özelliktedir. Bu özelliklerinden dolayı söz konusu işletmeler, sadece yerel pazarlara yönelik üretim yapmakta ve düşük bir oranda istihdam sağlamaktadırlar. İmalat sanayi:
- Gıda Ürünleri ve İçecek İmalatı : Peynir, yağ, yoğurt, hazır su, et ve et ürünleri üreten
- Plastik ve kauçuk ürünler imalatı: PVC doğrama- PVC boru, plastik damacana- şişe- torba- çuval vb. üreten
- Mineral ürünler imalatı: Çimento, hazır beton, kiremit, büz, briket, tuğla, parke taşı, kaldırım taşı,karo, mermer vs. ürünleri üreten
- İşlenmiş metal ürünler imalatı: Demir doğrama, çelik kapı, kalorifer ve buhar kazanı, güneş kolektörü, doğalgaz bacası, teneke kutu, çivi vb. Ürünleri üreten
- Motorlu kara taşıtı römorkü imalatı: Motorlu kara taşıtları için kasa, römork ve yarı römork üretimi yapan
- Oltu Taşı imalatı: Tespih başta olmak üzere çeşitli türden takılar üreten
- Kimyasal madde ve ürünlerin imalatı: Boya, sabun, deterjan ve diğer temizlik ürünlerini üreten
- Tekstil ürünleri imalatı: Giyim eşyası dışındaki hazır tekstil ürünleri ve çorap üreten
- Ana metal sanayi: Metal döküm üzerine üretim yapan
- Sınıflandırılmamış makine ve teçhizat imalatı: Soba, mangal, semaver vb. üretimi
- Basım ve yayım; plak, kaset ve benzeri kayıtlı medyanın çoğaltılması ve matbaacılık alanında üretim yapan işletmelerden oluşmaktadır.
[78] Sanayi yönünden merkez ilçe Aziziye, Erzurum ilinin diğer ilçelerine göre en gelişmiş olanıdır. İlçe sınırları dahilinde Erzurum Organize Sanayi Bölgesi yer almaktadır. Erzurum’un en önemli sanayi kuruluşu, 1956 yılında üretime başlayan ve kamuya ait olanErzurum Şeker Fabrikası’dır. T.Ş.F.A.Ş.(Türkşeker) Erzurum Şeker Fabrikası şehrin ekonomik kalbi konumundadır.
Organize Sanayi Bölgesi ve Küçük Sanayi Siteleri[değiştir | kaynağı değiştir]
Erzurum Organize Sanayi Bölgesinde sanayi parsellerinin toplam alanı yaklaşık 87 bin dönümdür. Çalışan kişi sayısı 2.500’dır. Birinci Organize Sanayi Bölgesi Erzurum-Aziziye ilçe sınırları dahilinde konuşlandırılmıştır. 2012 yılı itibarıyla 2. Organize Bölge Sanayi şehir merkezine 5 kilometre uzaklıkta, Güney Taşsırtı mevkiinde 216 hektarlık bir alana kurulma aşamasındadır. Sanayide elektrik kullanım oranı % 20 civarındadır.[78]
-
Erzurum Organize Sanayii
-
Erzurum Şeker Fabrikası
Kültür[değiştir | kaynağı değiştir]
Şehirdeki Kültür merkezi birçok kültürel faaliyetlerin icrasına imkân sağlamaktadır. Ayrıca Erzurum Devlet Tiyatrosu tarafından birçok oyun sergilenmektedir. Şehirdeki 3 sinema salonu faaldir. İhsan Doğramacı Vakfı Özel Bilkent Erzurum Laboratuvar Lisesi her ay Bilkent Senfoni Orkestrası’nın konserlerine ev sahipliği yapmaktadır.
Yaşam, örf ve adetler[değiştir | kaynağı değiştir]
Erzurumlular yüzyıllarca hayvancılık ve tarımla uğraşmış, günümüze kadar da bu gelenek süregelmiştir. Yazın yoğunlukla yaylalara çıkılmış, sonbaharda ise şehre inilmişir. Böylelikle şehir ve göçebe hayatı birlikte yürütülmüş, sürekli göçebe hayatı yerine sadece yaz aylarının yaylalarda yaşanıldığı bir şehir hayatı tercih edilmiştir.
Dadaş[değiştir | kaynağı değiştir]
Dadaş, Türkiye’de Erzurum denince halk arasında akla gelen ilk ifadedir. Dadaş kelimesi Erzurum’da ve yöresinde yerleşik veya menşe-i olarak bu yörenin insanını ya da özellikle bu yöreye ait bir halk oyunu olanErzurum barlarını oynayan oyunculardan her birini ifade eder. Bu sebeple dadaş ifadesi üzerinde fikir beyan edenler, bunu Erzurum ve bar sözcükleriyle ilişkilendirirler. Genel olarak Erzurum yöresinde 1- Erkek kardeş, 2- Yiğit, delikanlı, babayiğit kimse. 3- Mert, cesur. 4- Arkadaş, dost.[79] anlamlarında kullanılır. Ayrıca Ağabey, bar oynayan delikanlı, Erzurumlu arkadaş, hemşeri, geniş anlamı ile Erzurum bölgesinin efesi [80] şeklinde de ifade edilir. Üzerinde çok beyan ve açıklamalarda bulunulan dadaş ifadesi, yöre kültürünün sembolik söyleniş biçimidir. İçeriği yukarıda açıklandığı gibi oldukça zengin olup, Erzurum merkezinde, civar ilçe ve köylerinde yaşayan, özellikle etnik Türk kökenli insanların kendi aralarında veya onlara başkalarınca yapılan hitap şeklidir. Zaman zaman kişiye hitaben doğrudan söylenilebildiği gibi, bazen de yüceltme sıfatı olarak kullanılır. Dadaş olmak tarihi kahramanlıklar, dostluklar, sevgi ve saygı diyalogları, insanlar arasındaki sosyal yardımlaşma ve dayanışmanın adeta alt yapısını oluşturan en önemli unsurdur. Anadolu ‘da özellikle olumlu anlamda Erzurum halkı için kullanılan bu ifade kültürel içerik taşır.[81]
Halk oyunları[değiştir | kaynağı değiştir]
Erzurum denince akla dadaş, dadaş denince de akla bar gelir.[82]. Bar, Erzurum ve yöresinde oynanan folklorik özellikteki halk oyunlarının genel adıdır. Bu özelliğinden dolayı bar kelimesi bilinen sözlük anlamları dışında yörede ; “el ele tutuşmak, birliktelik, bağlamak, topluluk, birlikte oynamak” gibi manalarda yorumlanır.[83] Bar, antropologlara göre Türklerin orta Asya’dan getirdikleri milli bir oyundur. Bu sebepten dolayı çok eski bir geçmişe sahiptir. Ortaya çıkış nedeninin ise; yaşanan iklim, coğrafya ve tarihi olaylar olduğu ifade edilmektedir.[83] Ünlü Türk seyyah İsmail Habip Sevük 1943 yılında kaleme aldığı Yurttan Yazılar adlı eserinde ; Erzurum’daki halk oyunlarının asırlardan beri bar adıyla anıldığını, Dadaşların “aşk, sevgi, mertlik, yardımlaşma, kahramanlık” gibi duygularını sembolize ettiğini bildirmektedir.[82] Erzurum ili ve yöresi halk oyunları açısından çok zengin bir bölgedir. Günümüzde bu zenginlik bütün güzellikleriyle ve aslına uygun olarak bölgede yaşatılmaktadır.
“ Bar “ terimi, günümüz öncesi Türk şair ve yazarlarını farklı algılamalara da götürmüştür. Sadettin (Sadi) Akatay (1904-1944), ünlü “Bar” şiirinde barı : ” kahramanlık, yiğitlik, erlik destanı , yüzyılların ardından kopup gelen bir vakar ” olarak tanımlarken ; Nejat Ünal “Bar bir savaş oyunudur yiğitlere yaraşır ” ifadesini kullanmıştır.[82] Günümüzde, gerek yurt içinde ve gerekse yurt dışında düzenlenen halk oyunları program ve yarışmalarına,Erzurum’daki “ Halk Oyunları ve Türküleri Derneği ” nin “ Halk Oyunları Ekipleri ” azami ölçüde katılmaya özen göstermekte ve bu anlamda önemli başarılar elde etmektedir.[83]
Erzurum barı ; erkek ve kadın barları olmak üzere iki katagoride oynanmaktadır. İsmail Habip Sevük ” Yurttan Yazılar ” adlı eserinin ” Dadaş ve Bar” ‘la ilgili bölümünde ; ” iyi bilenler tarafından oynanınca seyrine doyum olmaz” dediği barların oynanma şekli ve sırası ile ilgili olarak ; ” Gergin birer yay gibi duran dadaşların oynadığı ilk bar, barbaşının elindeki mendili bir bayrak gibi salladığı ve sanki vücudun akümülatörüne hareketin elektriği doldurulmaktaymış hissini veren Başbar’dır.[82] ifadesine yer vermiştir.
Kıyafet[değiştir | kaynağı değiştir]
Erzurum ve yöresinde mahalli kıyafetler günümüzde de bilinmekte ve giyilmektedir. Özellikle Kadınların geleneksel giyimi ihramdır. (Ehram) İhram genellikle 185 x 215 cm ebadında yünden özel olarak dokunmuş örtüdür. Şekil ve renk olarak farklı zümrelere hitap eder.
Ağız (şive)[değiştir | kaynağı değiştir]
Osmanlı İmparatorluğu coğrafyasında konuşulan Türkiye Türkçesi ; göçler, iklim, coğrafya ve dilin kendisine ait özelliklerinden dolayı Anadolu ‘da çeşitli ağızlarla konuşulmaktadır. Erzurum’da kullanılan Türk şivesinin Doğu Anadolu ağızları içindeki konumu (Türkoloji) Prof. Dr. Leyla Karahan’ın[84] “ Anadolu Ağızları nın Sınıflandırılması” (Türk Dil Kurumu yayınları: 630, Ankara 1996) adlı çalışmasına göre; Erzurum, Aşkale, Ovacık, Narman grubundadır. İletişimde ve medyada kullanılan teknolojik ürünlerin günden güne gelişmesi ve artması Türkiye genelinde İstanbul ağzının yaygınlaşmasına ve yöresel ağızların giderek azalmasına hatta kaybolmasına sebep olmakta ise de Erzurum şehir merkezi ilçe ve köylerinde konuşulan şive diğer bölgelere kıyasla kendine özgü yapısını büyük ölçüde korumaktadır.
Şenlikler[değiştir | kaynağı değiştir]
Erzurum gelenekleri arasında olan 1001 hatimler şehrin en önemli şenliklerindendir. Özellikle Aralık ayında okunmaya başlayan 1001 hatimler yaklaşık 1 ay sürer. Tüm şehir halkı 1 ay içerisinde hatimler okur ve 1 ayın sonunda okunan hatimler Ulucamii’de tüm halkın katılımı ile bağışlanır ve Erzurum için dualar edilir. Erzurum’un manevi mimarlarından olan Alvarlı Efe Hazretlerinin beyitlerinden de okunur.[85]
Mutfak[değiştir | kaynağı değiştir]
Erzurum merkez ve yöresine özgü yemekler: Bilinen Türk mutfağına ek olarak Erzurum’un geleneksel mutfağı; Ayran aşı (yayla çorbası), herle aşı, kesme çorbası, paça çorbası, çeşitli türde et yemekleri özellikle son yıllarda Erzurum’un simgelerinden biri haline gelen Cağ kebabı ( kırmızı et dönerin, odun ateşinde koyun eti ve özel katkı karışımla hazırlanıp yatay olarak ateşte pişirilen türü) , kuymak, tereyağlı peynir helvası, kurut, hıngel, tirit, haşıl, kiriş, çaşır, lor dolması, kartol pancarı(patates yahnisi), çeç pancarı, çortuti pancarı, şile, şalgam dolması, pazı ve lahanadan yapılan etli-zeytinyağlı yemekler, ekşili dolma, evelik dolması ve kuzu kulağı (bitki) kavurması; ebegümeci, pirpirimden (semizotu) oluşur.
Tatlılar ;dökme tepsi tel kadayıf ve kadayıf dolması, burma tatlısı yörenin en bilinen ve sevilen tatlılarıdır.
Hamur işi olarak; tatar böreği, erişte plavı, tereyağlı su böreği, sini ketesi-içli kete-tandır ketesi , açık ekmek ( lavaş ) – pide (tandırda), gugul ( tereyağlı ) yapılır.
Kahvaltıda ve hemen hemen her öğün yemek sonrası azda olsa tüketilen göğermiş (kerti) lor, civil peynir ve koyun peyniri de yörede meşhurdur.[86]
Turizm[değiştir | kaynağı değiştir]
Erzurum’da kış turizmi gelişmiştir. Şehrin en önemli turizm kaynağı Çifte Minareli Medrese ve merkeze üç kilometre uzaklıktaki Palandöken Dağı’dır. Palandöken Dağı 2011 yılında Üniversite Oyunları’na ev sahipliği yapmıştır.
Tarihî yapılar[değiştir | kaynağı değiştir]
- Rüstem Paşa Kervansarayı
- Çobandede Köprüsü
- Tarihi Erzurum Evleri
Erzurum Kalesi, Saat Kulesi[değiştir | kaynağı değiştir]
Erzurum Kalesi ve Saat Kulesi; Erzurum’a hakim, şehir merkezinde bir tepe üzerinde yer almaktadır. Özellikle Saat Kulesinden şehrin panoramik gürüntüsünü izlemek, günümüzde yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekmektedir. Özellikle son yıllarda yapılan “tarihi eserleri ortaya çıkarma” çalışmaları çerçevesinde, Erzurum Kalesi çevresindeki çarpık yapılaşma görüntüsü veren ve tarihi eserleri gölgeleyen binaların kısmı yıkım çalışmaları, kale surlarını ve iç kalenin varlığını iyice belirginleştirmiştir.
Erzurum Kalesi[değiştir | kaynağı değiştir]
Erzurum Kalesi, şehir merkezinde yer aldığı tepenin en uc noktasında bir iç kale ve bu iç kaleyi çevreleyen bir dış kaleden oluşmaktadır. İç Kale sekiz burcu ile günümüze kadar varlığını koruyabilmiş olmasına rağmen Dış Kale konumundaki ikinci kat sur kısmen mevcuttur. İç kale duvar kalınlıkları 2-2.5 m. arasındadır. Kalenin ilk inşâ tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte M.S. 5. yüzyılın ilk yarısında Bizanslılar tarafından yaptırıldığı tahmin edilmektedir. Tarih boyunca Asurlular, Sasaniler, Persler, Araplar, Romalılar ve Bizanslılar arasında sık sık el değiştiren ve 11. yüzyılda Türkler’in eline geçen Erzurum Kalesi İç kale kısmında, ilk Türk-İslam eserlerinden Saltukoğulları dönemine ait Kale Mescidi (Kale Camii) yer almaktadır.[87]. Kale Selçuklu ve Osmanlılar döneminde onarılmıştır. Üç kat surla çevrili olan kalede, yüzon burç ve kule bulunmaktaydı. Tebriz Kapı, Gürcü Kapı, Uyucan Kapı ve Yeni Kapı olmak üzere dört kapısı vardı. İkinci kat surun günümüzde kısmen mevcudiyetine rağmen Üçüncü kat sur (Şehri tam olarak çevreleyen sur) tamamen kaybolmuştur. Kalenin kurulu bulunduğu tepenin yüksekliği 1950 metredir. Erzurum’unSelçuklular tarafından fethi döneminde, kale ile ilgili olarak günümüze kadar anlatıla gelen menkıbeye göre: Erzurum kalesinin ihtişamı karşısında şaşkınlığa düşen Selçuklu Türkleri ‘ Bu kal’ayı kılıçla mancınıkla fethedemeyiz’ derler. Birkaç hafta süren kuşatmanın akabinde “Esirleri iade etmek için biz kale tekfuruna gidiyoruz, siz bizim esirleri bize teslim edin bizde sizin kırk askerinizi (esiri) size verelim” derler. Kale tekfuru sevinir. Akşam karanlığında esir kılığındaki kırk Türk yiğidi kale kapısındaki muhafızlara saldırırlar. Oluşan panikten yararlanan Türk askerleri kaleyi fethederler.[88][89]
Saat Kulesi[değiştir | kaynağı değiştir]
Saat Kulesi,Erzurum’un şehir merkezindeki en yüksek tepesinde yer alan “İçkale” dedir. Tepsi Minare diye de geçmişte adlandırılmıştır. Saltukoğulları tarafından 12. asırda gözetleme kulesi olarak yapılmıştır. Gövdesi tuğla, kaidesi ise kesme taştandır. 19. yüzyılda üst kısmına ahşap külah ilave edilmiştir. Kale içerisinde bulunan “Kale Mescidi” nin minaresi olarak da kullanılmıştır. Kale mescidi kitabesinde “İnanç Beygu Alp Tuğrul Bey Ebi-l Muzaffer Kasım” yazılıdır. Erzurum Saat Kulesi (Tepsi Minare), Anadolu’daki en eski Selçuklu minaresidir.
Yakutiye Medresesi[değiştir | kaynağı değiştir]
İlhanlılar döneminde yapılan önemli bir medrese yapısı olan Erzurum’daki Yakutiye Medresesi , Olcaytu zamanında Hoca Cemaleddin Yakut adına inşa ettirildi. Dört eyvanlı, kubbe altı revaklı medrese planındadır.[90]
Erzurum Tabyaları[değiştir | kaynağı değiştir]
Erzurum Tabyaları, 1877-1878 Osmanlı-Rus savaşında Erzurum’u düşmana karşı savunmak için yapılan ve silahlarla güçlendirilen askeri yapılardır.
- Aziziye Tabyaları ,
- Mecidiye Tabyası,
- Ağzıaçık Tabya,
- Sivişli Tabyası,
- Ahali Tabyası,
- Dolangez Tabyası,
- Gez Tabyası,
- Küçük Höyük Tabyası,
- Büyük Höyük Tabyası,
- İlâve Tabya,
- Uzun Ahmet Tabyası,
- Büyük Kiremitlik Tabyası,
- Küçük Kiremitlik Tabyası,
- Çobandede Tabyası,
- Toparlak Tabya,
- Küçük Palandöken Tabyası,
- Büyük Palandöken Tabyası,
- Karagöbek Tabyası,
- Tafta Tabyası,[91].
Cami ve medreseler[değiştir | kaynağı değiştir]
Erzurum’daki Cami ve Medreseler tarihi ve fiziki özellikleri itibarıyla Tarihi özellikte olanlar ve Cumhuriyet döneminde yapılanlar olmak üzere iki kategoride değerlendirilmektedir.
Tarihî cami ve medreseler[değiştir | kaynağı değiştir]
Erzurum’da bulunan tarihi Camii ve Medreseler:
Sıra | Caminin/Medresenin Adı | Mevkisi | Yapıldığı yıl |
---|---|---|---|
1 | Çifte Minareli Medrese | Tebrizkapı, Yakutiye-Erzurum | 1225 |
2 | Ulu Camii | Cumhuriyet Caddesi, Yakutiye-Erzurum | 1179 |
3 | Yakutiye Medresesi | Cumhuriyet Caddesi, Yakutiye-Erzurum | 1310 |
4 | Lala Mustafa Paşa Camii | Cumhuriyet Caddesi, Yakutiye-Erzurum | 1563 |
5 | Murat Paşa Camii | Murat Paşa Mah. Yakutiye-Erzurum | 1572 |
6 | Derviş Ağa Camii | Gülahmet Mah. Tahtacılar yokuşu Yakutiye-Erzurum | 1717 |
7 | Ayazpaşa Camii | Ayazpaşa Mah. Yakutiye-Erzurum | 1558 |
8 | Caferiye Camii | Cumhuriyet Caddesi, Yakutiye-Erzurum | 1645 |
9 | Gürcü Kapı (Aliağa) Camii | Gürcükapı Aliağa Mah. Yakutiye-Erzurum | 1608 |
10 | Narmanlı Camii | Narmanlı Mah. Yakutiye-Erzurum | 1738 |
11 | Şeyhler camii ve Medresesi | Erzincankapı Şeyhler Mah. Yakutiye-Erzurum | 1771 |
12 | Kurşunlu Camii ve Medresesi | Feyzullah Mah. Yakutiye-Erzurum | 1700 |
13 | Vani Efendi Camii | ||
14 | Ehmal Camii | ||
15 | Kasım Paşa Camii | Kasım Paşa Mah. Yakutiye-Erzurum | 1667 |
16 | Bakırcı Camii | Bakırcı Mah. Yakutiye-Erzurum | 1720 |
17 | Boyahane Camii | Bakırcı Mah. Yakutiye-Erzurum | 1621 |
18 | Pervizoğlu Camii | Caferzade Mah. Yakutiye-Erzurum | 1715 |
19 | Abdurrahman Gazi Camisi | Abdurrahman gazi türbesi Şigveler dağı, Palandöken-Erzurum | 1797 |
20 | Zeynal Camii | Çortan Mah. Yakutiye-Erzurum | 1162 |
21 | Şafii Camii | ||
22 | İbrahim Paşa Camii | İbrahim Paşa Mah. Yakutiye-Erzurum | 1748 |
23 | Kale içi camii(Kale Mescidi)(faal değil) | Erzurum Kalesi | XII.yy. |
24 | Taş Camii | Aş.Hasan Basri Mah. (Gavurboğan semti) Palandöken-Erzurum | 1905 |
25 | Ali Paşa Camii | ||
26 | Başak Camii | ||
27 | Esad Paşa Camii | Kale Mahallesi Yakutiye-Erzurum | 1852 |
28 | Köse Ömer Ağa Camii | 1771 | |
29 | Cennetzade Camii | Aşağı yoncalık Mah. Yakutiye-Erzurum | 1700 |
30 | Eski Camii | (Ilıca)Eski Mah., Aziziye-Erzurum | |
31 | Gürcü Mehmet Paşa Camii | Sultan Melik Mah. Tebrizkapı Üç kümbetler mevkii Yakutiye-Erzurum | 1648 |
Bu camiler günümüzde de kullanılan tarihi camilerdir. Erzurum için Camiler ve Medreseler şehri de denilebilir. Erzurum’daki tarihi camiler Saltuklular, İlhanlılar ve Osmanlılar döneminde yapılan camilerdir.
Türbeler, kümbetler ve ziyaret yerleri[değiştir | kaynağı değiştir]
Türbeler[değiştir | kaynağı değiştir]
- Abdurrahman Gazi Türbesi
- Ahi Tuman Baba türbesi
- Ebu İshak-ı Kazuruni türbesi
- Emir Şeyh (Abbas Şeyh) türbesi
- Habib Baba ve Timurtaş Baba türbeleri
- Yunus Emre türbesi
Kümbetler[değiştir | kaynağı değiştir]
- Üç kümbetler
- Emir Saltuk kümbeti
- İkinci kümbet
- Üçüncü kümbet
- Dördüncü kümbet
- Cemalettin Hoca Yakut kümbeti
- Cimcime Sultan kümbeti
- Çifte Minareli Medrese kümbeti
- Karanlık kümbet
- Mehdi Abbas kümbeti
- Kırklar türbesi
- Mahmut Paşa türbesi
- Rabia Hatun türbesi
- Hasan-ı Basri türbesi
- Maksut Efendi türbesi
- Gümüşlü kümbet ve Şehitlik
- Fosfor Mustafa Sıdkı Paşa
- Mehmet Ali Paşa
- Harbiye Nazırı Cemal Paşa
- Hafız Hakkı Paşa
Müzeler, anıt ve heykeller[değiştir | kaynağı değiştir]
Müzeler[değiştir | kaynağı değiştir]
- Erzurum Arkeloji Müzesi
- Erzurum Atatürk Evi Müzesi
- Erzurum – Türk İslam Eserleri ve Etnografya Müzesi (Yakutiye Medresesi)
Arkeolojik alanlar[değiştir | kaynağı değiştir]
- Güzelova Höyük
- Karaz Höyük
- Pulur Höyük
- Sos Höyük
- Alaca höyük
Çağdaş yapılar[değiştir | kaynağı değiştir]
Erzurum’da şehir dokusu günden güne değişmekte, bayındırlık hizmet ve çalışmalarının yanı sıra hızla yeni iskan alanları da oluşmaktadır. Şehrin deprem hattında kurulu olması şehirdeki yeni yapılaşmada dikkate alınmaktadır. Gerek resmi gerekse özel kurum ve kuruluşların hizmet binalarının da yeniden imar durumunda sağlamlık kriterinin yanı sıra fizikî çağdaş görünümde önem arzetmektedir.
Spor[değiştir | kaynağı değiştir]
Erzurum’da bulunan Spor tesisleri:[92]
Tesisin Adı | Bağlı olduğu birim | Adres | Seyirci kapasitesi(kişi) |
---|---|---|---|
Palandöken Kayakevi | Spor Gen. Müd.lüğü | Palandöken kayak merkezi Palandöken, Erzurum | |
Konaklı Kayak Tesisleri | Spor Gen. Müd.lüğü | Konaklı köyü Palandöken, Erzurum | |
Curling Salonu | Spor Gen. Müd.lüğü | Mecidiye Mah. Yakutiye, Erzurum | 1000 |
Buz Hokey Salonu | Spor Gen. Müd.lüğü | Yakutiye Spor Kampusu Aziziye yolu Üzeri Yakutiye, Erzurum | 3000 |
Buz Hokey Salonu | Spor Gen. Müd.lüğü | Yakutiye Spor Kampusu Aziziye yolu Üzeri Yakutiye, Erzurum | 500 |
Buz Pateni Salonu | Spor Gen. Müd.lüğü | Hacı Ahmet Baba Mah. Palandöken, Erzurum | 2000 |
Short Track Salonu | Spor Gen. Müd.lüğü | Hacı Ahmet Baba Mah. Palandöken, Erzurum | 500 |
Kayakla Atlama Kuleleri | Spor Gen. Müd.lüğü | Kiremitliktepe Palandöken, Erzurum | 7500 |
Kâzım Karabekir Stadyumu | Spor Gen. Müd.lüğü | Yakutiye Spor Kampusu Aziziye yolu üzeri Yakutiye, Erzurum | 23700 |
Palandöken Spor Salonu | Spor Gen. Müd.lüğü | Hacı Ahmet Baba Mah. Palandöken, Erzurum | |
Yakutiye Spor Salonu | Spor Gen. Müd.lüğü | Nenehatun sitesi karşısı Doğu Tv yanı Yakutiye, Erzurum | |
Yeni Erzurum Spor Salonu | Spor Gen. Müd.lüğü | Yakutiye Spor Kampüsü, Aziziye yolu üzeri Yakutiye, Erzurum | |
Kayaklı koşu ve Biathlon Tesisleri | Spor Gen. Müd.lüğü | Kandilli beldesi Aşkale, Erzurum |
-
Kâzım Karabekir Stadyumu
-
Curling Salonu
-
Kiremitliktepe Kayakla Atlama Kuleleri
Yönetim[değiştir | kaynağı değiştir]
|
|
Belediye Başkanları[değiştir | kaynağı değiştir]
Sıra | Erzurum Belediye Başkanları | Tarih |
---|---|---|
1 | Şerif Bey | |
2 | Mehmet Nafiz Dumlu | 1924-1927 |
3 | Zakir Bey | 1927-1930 |
4 | Seyfullah Bey | 1930-1933 |
5 | Mustafa Durak Sakarya | 1933-1935 |
6 | Salim Altuğ | 1935-1938 |
7 | Şevket Arı | 1938-1940 |
8 | Mehmet Mesut Çankaya | 1940-1945 |
9 | Kâzım Yurdalan | 1943-1949 |
10 | Şevket Arı | 1950-1951 |
11 | Lütfü Yalım | 1951-1953 |
12 | Samih Korukçu | 1953-1955 |
13 | Edip Somunoğlu | 1955-1960 |
14 | Hilmi Nalbantoğlu | 1964-1968 |
15 | Selâhattin Ozan | 1968-1973 |
16 | Orhan Şerifsoy | 1973-1977 |
17 | Nihat Kitapçı | 1977-1984 |
18 | Necati Güllülü | 1984-1989 |
19 | Mehmet Ali Ünal | 1989-1994 |
20 | Ersan Gemalmaz | 1994-1999 |
21 | Mahmut Uykusuz | 1999-2004 |
22 | Ahmet Küçükler | 2004-2014 |
23 | Mehmet Sekmen | 2014- |
[93]
Milletvekilleri[değiştir | kaynağı değiştir]
- Kasım 2015 Türkiye genel seçimleri Milletvekilleri:[94]
- Recep Akdağ – AK Parti
- Mustafa Ilıcalı – AK Parti
- Zehra Taşkeneslioğlu – AK Parti
- İbrahim Aydemir – AK Parti
- Orhan Deligöz – AK Parti
- Kamil Aydın – MHP
Eğitim[değiştir | kaynağı değiştir]
Erzurum’da yüksek öğretim alanında :
- Atatürk Üniversitesi ve
- Erzurum Teknik Üniversitesi eğitim vermektedir.
İlk ve orta seviyede eğitim-öğretim:
- Milli Eğitim Müdürlüğüne ne bağlı okullarda yapılmaktadır.
Yaygın eğitim ise Halk Eğitim Merkezi aracılığıyla yürütülmektedir.
Medya[değiştir | kaynağı değiştir]
Erzurum Yerel TV Kanalları
- Kardelen TV
- Doğu TV
- Kanal 25
Erzurum Yerel Radyo Kanalları
- Yıldız FM (88.0 – 95.0)
- Radyo Ritim (88.8)
- Radyo Dinamik (89.9)
- Türkü FM (92.2)
- Erzurum Polis Radyosu (94.6)
- İmaj FM (95.8)
- Süper Kanal FM (99.9)
- Güncel FM (103.5)
- Radyo Dadaş FM (104.5)
- Radyo Üniversite (102.0)
Ayrıca Erzurum’da TRT Erzurum Radyosu bulunmaktadır. TRT kurumuna ait olan bölgesel radyo, 90.8 ve 105.1 frekanslarından Erzurum ve İlçelerinde Türkü, Türk Halk Müziği ve Türk Sanat Müziği yayınları ve yöresel programlar yayınlamaktadır.
Erzurum Yerel Gazeteler
- Erzurum Son Dakika
- Albayrak
- Anadoluhaber
- Erzurum Ajans
- Erzurum Gazetesi
- Erzurum Gündem Gazetesi
- Erzurum Haber Gazetesi
- Gazete Güncel
- Gurbetteki Erzurum
- Haber 25
- Haber Doğu
- Palandöken
- Pusula
- Olaylara Yorum
- Erk Haber
Altyapı[değiştir | kaynağı değiştir]
Ulaşım[değiştir | kaynağı değiştir]
Erzurum’da bir havaalanı, doğu – batı eksenli demiryolu vardır. Doğu -batı ve kuzey – güney yönünde karayolu ulaşım ağının kesişim noktasıyla ulaşım imkanları gelişmiştir.
Erzurum’dan diğer şehirlere olan uzaklık aşağıdaki gibidir:[95]
Erzurum- | Adana | Ankara | Antalya | Bursa | Çanakkale | Edirne | Hakkari | İstanbul | İzmir | Konya | Kütahya | Muğla | Samsun | Trabzon | Zonguldak |
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
km | 804 | 871 | 1248 | 1236 | 1507 | 1455 | 618 | 1225 | 1450 | 934 | 1182 | 1483 | 562 | 303 | 1040 |
Kaynak: Karayolları Genel Müdürlüğü |
Kardeş şehirler[değiştir | kaynağı değiştir]
|
Ayrıca bakınız[değiştir | kaynağı değiştir]
- Basiani
Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir]
- Özel
- ^ Ntv.com.tr, Valiler Kararnamesi Yayımlandı, Erişim:01 Haziran 2016
- ^ https://biruni.tuik.gov.tr/medas/?kn=95&locale=tr
- ^ [1]
- ^ İbrahim Hakkı Konyalı, Abideleri ve Kitabeleriyle Erzurum Tarihi, İstanbul, Ercan Matbaası, 1960, s. 11-12.
- ^ Fütûh, s. 282
- ^ İslam Ansiklopesi, cilt: 11; s. 321.
- ^ a b Rehber Ansiklopedi, Cilt 5, s.189
- ^ a b c Maqbul Ahmad: C. E. Bosworth ve M. S. Asimov (Yayımcı): History of Civilizations of Central Asia. Cilt IV, Bölüm 2, Paris 1992, s. 221.
- ^ Anadolu’nun Önsözü Erzurum, Erzurum İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü 2. baskı, Erzurum Tarihi, s. 9
- ^ Erzurum Valiliği, İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Erzurum Tarihi 20 Haziran 2012 tarihinde erişilmiştir.
- ^ a b [2]
- ^ a b c Tverdohlebof 1918, 9-10.
- ^ a b c Rehber Ansiklopedi, Cilt 5, s.190
- ^ Diyanet İslam Ansiklopedisi, cilt: 11, s. 323
- ^ İbrahim Hakkı Konyalı, Abideleri ve Kitabeleriyle Erzurum Tarihi, İstanbul, Ercan Matbaası, 1960, s. 118-119.
- ^ Reşad Ekrem Koçu, Tarihimizde Garip Vakalar, Varlık Yayınları, s. 120.
- ^ Johann Wilhelm Zinkeisen, Osmanlı İmparatorluğu Tarihi, Cilt 4, Yeditepe Yayınları, s. 54.
- ^ Mithat Sertoğlu, IV Murad, Kültür ve Türizm Bakanlığı Yayınları, s. 26.
- ^ Kâtip Çelebi, Mizanül-Hakk Fi İhtiyari’l Ehakk, Yayına Hazırlayan: Orhan Şaik Gökyay, Tercüman, s. 113.
- ^ Meydan Larousse: Büyük Lugat ve Ansiklopedi, Cilt: 1, “Abaza Mehmed Paşa” maddesi.
- ^ NTV Tarih, Aralık 2011, s. 58.
- ^ William J. Griswold, Anadolu’da Büyük İsyan, Tarih Vakfı Yurt Yayınları, s. 175.
- ^ Edward W.,Allen D.,Muratoff P. -“Caucasian Battlefields: A History of the Wars on the Turco-Caucasian Border …”ingilizce bölümurl =http://books.google.com.tr/books?id=oDb6P0HXwIcC&pg=PA141&dq=battle+of+zivindag&hl=tr&sa=X&ei=nwDxTpCDAorssgaDr8nxDw&ved=0CDAQ6AEwAA#v=onepage&q=battle%20of%20zivindag&f=false
- ^ [3] Bkz.Bulgar vikipedisi-Kızıltepe Muharebesi
- ^ http://ebooks.cambridge.org/chapter.jsf?bid=CBO9780511708732&cid=CBO9780511708732A025
- ^ Yves Ternon, Ermeni Tabusu, Belge Yayınları s. 95.
- ^ Azmi Süslü, Ermeniler ve 1915 Tehcir Olayı, s. 42
- ^ Baskın Oran, Tükiyeli Gayrimüslimler Üzerine Yazılar, İletişim Yayınları, s. 316.
- ^ François Georgeon, Sultan Abdülhamid, Homer Yayınları, s. 339.
- ^ Wolfgang Gust, Alman Belgeleri, Alman Dışişleri Bakanlığı Siyasi Arşiv Belgeleri, Belge Yayınları, s. 29.
- ^ a b Tverdohlebof 1918, 11-12.
- ^ Demirel, Muammer. Birinci Dünya Harbinde Erzurum ve çevresinde Ermeni hareketleri, 1914-1918 (1996), Genelkurmay Basımevi, sf.97
- ^ Türközü, Halil Kemal. Armenian atrocity according to Ottoman and Russian documents (1986), Institute for the Study of Turkish Culture,sf.72: “In brief, the victims of Erzurum massacre, including aged men women and children totaled at 8000.”
- ^ Tverdohlebof 1918, 30
- ^ a b Tverdohlebof 1918, 5-6
- ^ a b Tverdohlebof 1918, 8
- ^ http://www.zaman.com.tr/gundem_aziziye-belediyesinden-vefa-ornegi_2166492.html Zaman
- ^ http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/printnews.aspx?DocID=6234784 Hürriyet
- ^ http://www.ermenisorunu.gen.tr/turkce/makaleler/makale22.html MAKALELER Doğu Anadolu’da Türk Soykırımı ve Ermeniler, Doç. Dr. Erol KÜRKÇÜOĞLU
- ^ a b c d e f g Rehber Ansiklopedi, Cilt 5 sayfa 194
- ^ “Karar Sayısı: KHK/504”. 29 Ekim 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Ağustos 2014.
- ^ “Kanun No. 5216”. 1 Nisan 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Ağustos 2014.
- ^ “Kanun No. 5747”. 8 Ocak 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Ağustos 2014.
- ^ “Kanun No. 6360”. 15 Haziran 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Ağustos 2014.
- ^ İsmail Cem, Türkiye’de Geri Kalmışlığın Tarihi, Can Yayınları: 17. basım: 2007, İstanbul, s. 291.
- ^ Yorgo Hacıdimitriadis’in Aşkale-Erzurum Günlüğü, Yayına Hazırlayan: Ayhan Aktar, s. 8.
- ^ Rıdvan Akar, Varlık Vergisi Kanunu, Belge Yayınları, s. 108.
- ^ Mina Urgan, Bir Dinozorun Anıları, Yapı Kredi Yayınları, s. 67.
- ^ Zafer Toprak, “Erken Cumhuriyet Türkiye’sinde Finansal Yapı,” Bugünün Bilgileriyle Kemal’in Türkiye’si – La Turquie Kamâliste, İstanbul; Boyut Yayıncılık, 2012, s. 118-125.
- ^ a b “Resmî İstatistikler – Erzurum”. Meteoroloji Genel Müdürlüğü. 12 Kasım 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Haziran 2016.
- ^ Erzurum merkez ilçelerinin nüfus bilgileri – TUİK (2011)
- ^ “TUİK, İl yaş grubu ve cinsiyete göre nüfus – 2011, Erzurum”. Erişim tarihi: 2 Haziran 2012.
- ^ Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da Etnik Yapı – Bilgesam
- ^ Kürtler ve Kürt Dili- Kurmançlar
- ^ Osmanlı Coğrafyası’nda Göçmenlerin Dağılımı – Erzurum’da Çerkes Nüfusu
- ^ İngiliz Arşiv Belgelerinde Büyük Çerkes Göçü (Şubat 1864 – Mayıs 1865) – Nazan ÇİÇEK s.19-22
- ^ Zazacanın fiziki, toplumsal ve tarihsel coğrafyası
- ^ Hemşinlilerin Türkiye’deki dağılımı
- ^ Türkiye Çingeneleri, Doç Dr Ali Rafet özkan
- ^ “1965 genel nüfus sayımı verileri” (html). Türkiye İstatistik Kurumu. 3 Kasım 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Kasım 2012.
- ^ “1970 genel nüfus sayımı verileri” (html). Türkiye İstatistik Kurumu. 3 Kasım 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Kasım 2012.
- ^ “1975 genel nüfus sayımı verileri” (html). Türkiye İstatistik Kurumu. 3 Kasım 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Kasım 2012.
- ^ “1980 genel nüfus sayımı verileri” (html). Türkiye İstatistik Kurumu. 3 Kasım 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Kasım 2012.
- ^ “1985 genel nüfus sayımı verileri” (html). Türkiye İstatistik Kurumu. 3 Kasım 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Kasım 2012.
- ^ “1990 genel nüfus sayımı verileri” (html). Türkiye İstatistik Kurumu. 3 Kasım 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Kasım 2012.
- ^ “2000 genel nüfus sayımı verileri” (html). Türkiye İstatistik Kurumu. 3 Kasım 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Kasım 2012.
- ^ “2007 genel nüfus sayımı verileri” (html). Türkiye İstatistik Kurumu. 3 Kasım 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Kasım 2012.
- ^ “2008 genel nüfus sayımı verileri” (html). Türkiye İstatistik Kurumu. 3 Kasım 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Kasım 2012.
- ^ “2009 genel nüfus sayımı verileri” (html). Türkiye İstatistik Kurumu. 3 Kasım 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Kasım 2012.
- ^ “2010 genel nüfus sayımı verileri” (html). Türkiye İstatistik Kurumu. 3 Kasım 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Kasım 2012.
- ^ “2011 genel nüfus sayımı verileri” (html). Türkiye İstatistik Kurumu. 3 Kasım 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Kasım 2012.
- ^ “2012 genel nüfus sayımı verileri” (html). Türkiye İstatistik Kurumu. 20 Şubat 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Mart 2013.
- ^ “2013 genel nüfus sayımı verileri” (html). Türkiye İstatistik Kurumu. 15 Şubat 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Şubat 2014.
- ^ “2014 genel nüfus sayımı verileri” (html). Türkiye İstatistik Kurumu. 10 Şubat 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Şubat 2015.
- ^ “2015 genel nüfus sayımı verileri” (html) (Doğrudan bir kaynak olmayıp ilgili veriye ulaşmak için sorgulama yapılmalıdır). Türkiye İstatistik Kurumu. Erişim tarihi: 13 Nisan 2016.
- ^ Erzurum Ticaret Borsası
- ^ International University Sports Federatıon
- ^ a b c Erzurum Valiliği
- ^ Adları Sözlüğü
- ^ Türkçesi Ağızları Sözlüğü
- ^ Ezurum Valiliği/Kültür
- ^ a b c d Seyyahların Gözüyle Erzurum, 2009, Hanifi Hancı, ER-VAK yayınları, 1. baskı, s:254
- ^ a b c Halk Oyunları
- ^ [4]
- ^ [5]
- ^ www.erzurum-bld.gov.tr/Erzurum Sehir Rehberi/Erzurum Tanıtım/Yöresel Yemekler
- ^ Aktiviteleri/Kuleler ve Kaleler
- ^ Rehber Ansiklopedi, cilt 5, sayfa 201
- ^ Erzurum Türbeleri ve Ziyaret Yerleri, Muzaffer Taşyürek, 2010 syf.53-54
- ^ Türkler, Cilt 8, Editörler: Hasan Celal Güzel, Prof. Dr. Kemal Çiçek, Prof. Dr. Salim Koca, Yeni Türkiye Yayınları, s. 38.
- ^ Rehber Ansiklopedi
- ^ Erzurum Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü/Tesisler/
- ^ yapı/ESKİ BAŞKANLAR “Erzurum Büyükşehir Belediyesi resmi sitesi, ESKİ BAŞKANLAR”. Erişim tarihi: 2012-06-02.
- ^ 2011 Seçimleri Erzurum milletvekilleri
- ^ Karayolları Genel Müdürlüğü Erişim: 12 Kasım 2012.
- Genel
- Erzurum Valiliği resmi sitesi “Erzurum Valiliği/EKONOMİ”. Erişim tarihi: 16 Kasım 2012.
- Erzurum merkez ilçelerinin nüfus bilgileri – TUİK (2011) “iller/ilçe”. Erişim tarihi: 02 Haziran 2012.
- Sehir Rehberi “Erzurum Tanıtım/Yöresel Yemekler”. Erişim tarihi: 01 Temmuz 2012.
- “Erzurum Müftülüğü Binbir Hatim”. 19 Kasım 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Kasım 2015.
- “Erzurum İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü/Turizm Aktiviteleri/Kuleler ve Kaleler”. 19 Kasım 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 03 Ağustos 2012.
Dış bağlantılar[değiştir | kaynağı değiştir]
- Published in ÇATI YAPIMI HAKKINDA
Erzincan ÇAtı Aktarma Çatı Yapım USTASI Fiyatları
Erzincan ÇAtı Aktarma Çatı Yapım USTASI Fiyatları
0536 692 51 95 / 0530 153 78 60 Fiyat Teklifi İçin Bize Ulaşın Önce Bölgeye uygulanacak çalışma için Erzincan ÇAtı Aktarma Çatı Yapımı USTASI Alanında uzman ustalarımız keşif yaparak proje hazırlarlar.Erzincan ÇAtı Aktarma Çatı Yapımı USTASI ustalarımız Analiz yapılan bölgeye gerekli duyulan malzemeyi saptarlar.
Çatı izolasyonu Şıngıl çatı duvar yıkım kırım demir çelik metal çatı sandviç panel Teras çatı kapatma ahşap çatı yapımı membran çatı ustası kiremit aktarma kiremit çatı yapımı eternit çatı ustası pergole çatı ustası profil çatı ustası balkon kapatma .Erzincan ÇAtı Aktarma Çatı Yapımı USTASI çalışma yapılacak alanlarda nelere ve İhtiyaç duyulduğu müşteriye paylaşılır,Erzincan Kiremit çattı ustalarımız Tarafından Uygulamaya konulur.
Öncelik olarak İstanbul geneline tüm bölgelerine Türkiye Geneline Erzincan ilinde ÇAtı Aktarma Çatı Yapımı USTASI uygulamaları Erzincan ÇAtı Aktarma Çatı Yapımı USTASI sistemleri profesyonel Erzincan çatı ustalarımız tarafında güven ve kalite ilkelerini siz değerli müşterilerinine en ekonomik fiyatlar ile sunmaktadır.Erzincan Kiremit Çatı Ustalarımız Türkiye genelinede hizmet vermektedirler.BİZE ULAŞIN
Erzincan çatı ustası, Erzincan çatı aktarma, Erzincan şıngır çatı, Erzincan kiremit çatı, Erzincan membran çatı, Erzincaneternit çatı, Erzincan ondolin çatı, Erzincan pergole çatı, Erzincan profil çatı, Erzincan teras kapatma, Erzincan çatı firması, Erzincan çıtı fiyatları
Erzincan (il)
Koordinatlar: 39°40′42″K 39°19′48″D (Harita)
Erzincan | |
— İl — | |
Ülke | Türkiye |
---|---|
Coğrafi bölge | Doğu Anadolu |
İl merkezi | Erzincan |
Yönetim | |
– Vali | Ali Arslantaş[1] |
Yüzölçümü | |
– Toplam | 11,974 km2 (4,6 mi2) |
Nüfus (2015) | |
– Toplam | 223.633 |
– Yoğunluk | 17,80/km² (46,1/sq mi) |
– Kır | 94.058 |
– Şehir | 129.575 |
Zaman dilimi | DAZD (+2) |
– Yaz (YSU) | DAYZD (+3) |
İl alan kodu | 446 |
İl plaka kodu | 24 |
Erzincan, Doğu Anadolu Bölgesi’nin Yukarı Fırat Bölümü’nde 39 02′- 40 05′ kuzey enlemleri ile 38 16′- 40 45′ doğu boylamları arasında yer alan, dokuz ilçeden oluşan bir il.[2] Bunlar Merkez, Refahiye, Kemah, Kemaliye, Tercan, Çayırlı, İliç, Otlukbeli ve Üzümlü’dür. Kuzeyinde, Giresun, Bayburt, Gümüşhane; batısında Sivas; doğusunda Erzurum ve Bingöl; güneyinde ise Tunceli, Malatya ve Elazığ illeri bulunmaktadır. Tarihi ipek yolunun üzerinde yer alır.
İçindekiler
[gizle]
- 1Tarihçe
- 1.1Erzincan depremleri
- 2Coğrafya
- 2.1Akarsular
- 2.2Dağlar
- 2.3Göller
- 2.4Bitki örtüsü
- 2.5İklim
- 3Nüfus
- 3.1İlçeler
- 4Doğal Kaynaklar
- 5Ekonomi
- 6Turizm
- 7Ulaşım
- 8Eğitim
- 9Kültür
- 9.1Dil
- 10Erzincan mutfağı
- 11Ayrıca bakınız
- 12Kaynakça
- 13Dış bağlantılar
Tarihçe[değiştir | kaynağı değiştir]
Tarih öncesi çağlarda Urartu egemenliğinde olan bölge doğu-batı, güney-güneybatı yol güzergahlarında olması ve tarihi İpek Yolu’nun Erzincan’dan geçmesi sebebiyle tarih boyunca önemini korumuştur. Bu ticari kaygılar bölgeye Urartular haricinde Hititleri, Medleri,Persleri, Makedonlarıve Romalıları da çekmiştir.
Uzun süre doğu ve batının çekişmesine sahne olan Erzincan, 7. yüzyıldan itibaren Müslüman akınlarına uğramış, birkaç defa Bizanslılar ve Araplar arasında el değiştirmiştir.
1071 Malazgirt zaferiyle Türkler Anadolu’ya girmiş ve zaferin hemen arkasından Sultan Alparslan’ın kumandanlarından emir Mengücek tarafından Kemah civarında İlk Türk Beyliği olan Mengüçlü Beyliğikurulmuştur.[2] Mengücek Beyliği 1228’e kadar devam etmiş, Anadolu Selçuklu hükümdarı I. Alâeddin Keykubad tarafından sona erdirildikten sonra Erzincan, Anadolu Selçuklu Devleti’nin egemenliğine girmiştir. 1230’da Anadolu Selçukluları ile Harzemşahlar arasındaki Yassı Çemen Muharebesi’ne sahne olan Erzincan Moğol istilasına uğramıştır. kısa bir dönem sonra İlhanlılar’ın egemenliğine girmiştir. İlhanlılar yöreyi beylerle (Vali) yönetmişlerdir. Son İlhanlı valisi olan Alaaddin Eretna ilhanlı hükümdarı Bahadır Han’ın ölümü (1335) üzerine İlhanlılarla olan bağını keserek görünüşte Celayirîler’e bağlı kalarak bağımsızlığını ilan etmiştir. Böylece Erzincan 1335-1381 yılları arasında Eretna Devleti’nin hakimiyeti altında kalmıştır. Eretna Devleti’nin Erzincan’daki yöneticisi Pir Hüseyin’in 1379 yılında ölümü üzerine Mutahharten Bey yönetimi ele geçirerek; aynı yıl adına para bastırıp ve hutbe okutarak Erzincan merkez olmak üzere bağımsızlığını ilan etmiş ve Erzincan Beyliği’ni kurmuştur.
1401’de Yıldırım Bayezid tarafından Osmanlı egemenliğine katılan Erzincan kısa bir süre sonra Timur’un istilasından kurtulamamış ve devamında 1419’da Karakoyunlular’ın, 1455’de Akkoyunlular’ın eline geçmiştir.Otlukbeli ilçesinde 11 Ağustos 1473 tarihinde, Fatih Sultan Mehmet ve 100 bin kişilik Osmanlı ordusu ile Uzun Hasan ve 70 bin kişilik Akkoyunlu ordusu arasında gerçekleşen Otlukbeli Savaşı’nda kazanan Osmanlılar bölge üzerinde tam bir hakimiyet kurmamışlar, bir süre yerel beylerin yönetiminde bırakılmış, 1514’de Yavuz Sultan Selim tarafından savaşsız bir şekilde Osmanlı devletine katılmıştır. Erzincan 17. yüyılda Celali isyanlarından, 19. yüzyılda da ova köylerini basan Dersim aşiretlerinden zarar görmüştür.
I. Dünya Savaşı’nda Sarıkamış Savaşı’nın galibi General Nikolay Yudeniç komutasındaki Rus Kafkasya Ordusu 1915 yılının yaz aylarında Anadolu’ya taaruza geçmiş ve Erzincan’a kadar ilerlemiştir. Malazgirt’te karşı karşıya kalan iki ordu arasındaki savaşı’nı Osmanlı ordusu kazanmış ve Rus ordusu Malazgirt’i terk ederek Van’a doğru çekilmiştir. Böylece Türkler Malazgirt’te kazanarak yerleştikleri toprakları 844 yıl sonra, yine Malazgirt’te kazanarak korumuşlardır; ancak Rus ordusu geri dönerek 2 Temmuz 1916’da Erzincan Muharebesi’ni kazanarak Erzincan’ı işgal etmiştir. Rus ordusu ile birlikte hareket eden ayrılıkçı Ermeni çeteleri de Erzincan’a inmişler, 18 Aralık 1917 de Sovyet hükümeti ile yapılan Erzincan Mütarekesi ile 11 Ocak 1918 de Rus askerleri bölgeden çekilmiş ancak Ermeni çeteleri katliama varan birçok kanlı olaya sebep olmuştur. Kazım Kara Bekir komutasındaki askeri birlikler 13 Şubat 1918 de Erzincan’ı 22 Şubat 1918 de Tercan’ı ermeni silahlı güçlerinden kurtarmışlardır.
Erzincan depremleri[değiştir | kaynağı değiştir]
Erzincan tarihinde değişik şiddetlerde 30’dan çok deprem olmuştur. Erzincan, 1939 ve 1992’da gerçekleşen iki büyük depremde büyük hasar görmüş binlerce insanını kaybetmiştir. 1939 depremi 20. yüzyılda yeryüzünde görülen 15 büyük depremden biridir. Bu depremde 32.000 kişi ölmüş, 4.125 kişi de ağır yaralanmıştır. 14.401 bina yıkılmış, 4.043 bina da ağır hasara uğramıştır. Deprem bölgesindeki kurtarma çalışmaları günlerce devam etmiştir. Özellikle Erzincan, Şebinkarahisar, Alucra, Fatsa, Erbaa ve Niksar cezaevlerindeki mahkûmlar büyük fedakarlıkla kurtarma çalışmalarına katılmışlardır. Bu çalışmalarından ötürü 241 mahkûmun para cezalarının tümü ve geri kalan cezalarının 4/5’ini bağışlayan bir kanun kabul edilmiştir.[3] Depremden sonra demiryolundan yukarı yeni bir şehir inşasına başlanarak bugünkü Erzincan şehri meydana getirilmiştir. Erzincan’da yıkıcı bir başka deprem de 13 Mart 1992’de yaşanmıştır. Bu deprem 6,8 büyüklüğünde olmuş, 653 kişi hayatını kaybetmiştir. Erzincan Bölgesinde son 1000 yıl içinde şiddeti 7’ den daha büyük 10’dan fazla deprem yaşanmıştır.[4]
Adı | Tarih | Enlem | Boylam | Şiddet | Can Kaybı |
---|---|---|---|---|---|
Erzincan – Erzurum | 1268 | 39,75 | 40,40 | IX | 15.000 |
Erzincan – Erzurum | 1458 | 39,75 | 40,40 | X | 32.0000 |
Erzincan – Erzurum | 21.12.1482 | 39,75 | 39,50 | IX | |
Erzincan – Erzurum | 17.06.1584 | 39,75 | 39,50 | IX | 15.000 |
Erzincan | 1784 | 10.000’den fazla | |||
Erzincan | 1788 | ||||
Erzincan – Refahiye | 20.05.1890 | 39,90 | 38,80 | IX | |
Erzincan | 1930 | ||||
Erzincan – Tercan | 21.11.1939 | VII | 43 | ||
Erzincan | 27/12/1939 | X-XI | 32.938 | ||
Erzincan | 12.11.1941 | VIII | 15 | ||
Erzincan | 13.03.1992 | VIII | 653 |
Coğrafya[değiştir | kaynağı değiştir]
Akarsular[değiştir | kaynağı değiştir]
İlin en büyük ve en verimli akarsuyu, Karasu Irmağıdır. Karasu Irmağı Fırat’ın en önemli iki kolundan biridir. Tercan ovaları ve Erzincan Ovası boyunca akar, Kemaliye ilçesinin güneydoğusunda Başpınar yakınlarında il sınırlarını terkeder. Karasu Irmağı geçtiği yol boyunca Çayırlık Dere, Tuzla Suyu, Mercan, Kom, Cimin, Pahnik ve Sürperen Suları , Çardaklı Deresi, Kadıgölü Suyu ile Miran Suyunu toplar.[5]
Dağlar[değiştir | kaynağı değiştir]
Erzincan dağlık ve platoluk bir coğrafyadır. Jeolojik yapı itibariyle ikinci, üçüncü ve dördüncü zamanlarda oluşmuştur. Doğudaki Tercan Ovası, özel bir jeolojik yapı gösterir. Yöre, başkalaşım kayaçları arasına yerleşmiş geniş düzlükler ve dördüncü zamanda oluşmuş alüvyonlarla kaplıdır.[6]
İl topraklarının % 60’ını dağlar kaplar. Dağlar çeşitli yönlerde, sıralı uzanır. Güneybatıdan Munzur, kuzeybatıdan Refahiye Dağları il alanına girer. Doğudan Erzurum’dan gelerek batıya doğru uzanan Karasu, il alanını derinlemesine, aralarında geniş düzlükler bırakacak şekilde böler.[5]
Erzurum’un Aşkale İlçesinden batıya doğru uzanan Tercan Düzlükleri, kuzeyden ve batıdan Kop Dağları’nın uzantılarıyla çevrilidir. Tercan Düzlüklerinin bulunduğu çukurluğun batısında, Mülpet ve Keşiş Dağlarıbulunmaktadır. Kop Dağları, Çayırlı ilçesinin batısında iki kola ayrılmaktadır. Birinci kol, Erzincan il merkezinin kuzeyine doğru uzanır. İkinci kol güneydoğuya dönerek, önce Keşiş, sonra Mülpet Dağları’nı oluşturur.[5]
Coşan Dağı, ilin en yüksek (3976 m.) noktasıdır. Çukurluğu, doğudan Dumanlı ile Maryam Dağı sınırlar. Güneyinde ise Koşan, Murdelor, Eşilbaba Dağları bulunur. Erzincan Ovası’nın kuzeybatısında, Doğu Anadoluve Karadeniz bölgelerini birbirinden ayıran Refahiye Dağları uzanır. Refahiye ilçesinin doğusunda Çimen Dağları, güneyinde Kutlutepe Dağı, güneybatısında ise Gülen Dağı bulunur.[7]
Güneydeki Munzur Sıradağlarının kuzeye bakan yamaçları ile Karasu Vadisinin sağ yakasında Karadağ, Çölen, Vank Dağları Kemah ilçesinin belli başlı yükseltileridir. İlin en kayalık ve sarp yeri Kemaliye, Kemah ve İliç ilçeleridir. Erzincan’ın dağları genellikle çıplaktır.[8]
Erzincan İlinin yüksekliğine göre dağları[9] :
Dağın Adı | Dağ Grubu | Yükskliği (m) | İlçe | |
---|---|---|---|---|
Kutlular Tepe | Munzur Silsilesi | 2980 | Kemah-İliç | |
Göltepeleri | Munzur Silsilesi | 3331 | Kemah | |
Haraminin Tepe | Munzur Silsilesi | 3239 | Kemah | |
Akbaba | Munzur Silsilesi | 3462 | ||
Kuştepe | Munzur Silsilesi | 3059 | ||
Heltepe | Munzur-Mercan Dağları | 3345 | Merkez | |
Esencetepe | Esence-Keşiş | 3349 | ||
Buzgölü Tepe | Esence-Keşiştepe | 3162 | ||
Kazdağı Tepe | Otlukbeli Dağları | 2762 | Otlukbeli | |
Karadağ | Karadağ–Köhnem Dağları | 3045 | ||
Keklikkıran Tepe | Karadağ–Köhnem Dağları | 2845 | ||
Kurtlu Tepe | Dumanlı Dağları | 2711 | ||
Kızıldağ-Peynirli Tepe | Dumanlı Dağları | 3025 | Sivas İl Sınırı |
Göller[değiştir | kaynağı değiştir]
Erzincan’ın doğal gölleri [10]:
Gölün adı | Derinlik (m) | Yüzölçümü (hektar) | Yüksekliği (m) | İlçe |
---|---|---|---|---|
Otlukbeli Gölü | 15-18 | 0,65 | 1855 | Otlukbeli |
Aygır Gölü | 10 | 1700 | Çayırlı | |
Yedi Göller | 5 | 0,03 | 1650 | Çayırlı |
Acı Göl | 15 | 0,03 | İliç | |
Kadı Göl | 2 | 0,06 | 1000 | Kemaliye |
Munzur Gölü | 20 | 5 | 2700 | Tunceli sınırı |
Bitki örtüsü[değiştir | kaynağı değiştir]
Erzincan Lawson yalancı servisi’nin (Latince: Chamaecyparis lawsonia) Türkiye’de doğal olarak yetiştiği tek yerdir. Geniş yapraklılardan Zeytin (Latince Olea europea), Zakkum (Latınce:Nerium oleander), Okaliptüs (Latince: Eucalyptus camaldulensis) endemik olarak yetişmektedirler. İğne yapraklılardan Fıstık çamı (Latince: Pinus pinea) en çok görülen türdür. Erzincan’da 276 endemik tür bulunmaktadır.[11]
Akarsu boylarında görülen kavak ve söğütlüklerin dışında, kısa ömürlü, cılız, otsu bitkiler yaygındır. Refahiye ve Kemah çevresinde, meşe, gürgen, dişbudak, sarıçam, bulunur. Köylerde ise; kiraz, şeftali, kayısı, elma, armut, erik, ceviz gibi meyve ağaçları vardır. Bundan başka, çok az miktarda ardıç, kavak gibi ağaç türleri ile böğürtlen, yemiş, geven, üvez, yabani gül, yabani erik, yabani ahlat, yabani alıç gibi ağaççıklara da rastlanmaktadır.[12] Dumanlı Dağları, sarıçam ormanlarıyla kaplıdır.[8]
İklim[değiştir | kaynağı değiştir]
Karasal iklim özelliklerine sahip olan Erzincan Doğu Anadolu Bölgesinde yer alan Elazığ ve Malatya dışındaki diğer tüm illerden daha ılıman bir iklime sahiptir. Doğu Anadolu ve İç Anadolu iklimleri arasında bir geçiş niteliği taşıyan Erzincan iklimi Doğu Anadolu Bölgesi basınç kuşaklarına, ilin yüzey şekilleri ve yükseltilerine göre yer yer farklılıklar göstermektedir. yıllık sıcaklık ortalaması 11,6 °C’dır. Çevre illere göre daha uzun ve sıcak yaz mevsimi yaşamaktadır. Kış mevsiminde ise, doğudan gelen Sibirya kaynaklı hava kütlesinin tesirinde kaldığı zamanlarda, oldukça sert kış günleri yaşanmaktadır. Don olayı genel olarak Kasım ayında başlayıp, Nisan ortalarına kadar sürmektedir. Erzincan ilinin ortalama kar yağışlı gün sayısı 21,9 toplam karla örtülü gün sayısı 29,4’dür. Kar yağışları da Ekim ayı sonlarında başlayıp, Nisan ayına kadar sürmektedir. Yağış itibariyle, yıllık 32.5 mm.’lik yağış ortalamasına sahiptir. En yağışlı mevsim ilkbahardır. Genel olarak en fazla yağış Kasım ayında, en az yağış da Ağustos ayında kaydedilmektedir. Erzincan ili yıllık nem ortalaması (bağıl nem) %63,34’dür.[13]
Dört tarafı dağlarla çevrili olan il merkezinde aşırı yağışlı dönemlerde özellikle dağların bitki örtüsü açısından zayıf olmasından dolayı sel basmaları söz konusu olabilmektedir. Yeraltı sularının bolluğu ve Erzincan Ovasını sulayan Fırat nehri ve yan kollarının varlığı nedeniyle kuraklık yaşanmamaktadır. Erzincan’ın çoğunlukla dağlık oluşu nedeniyle Merkez, Kemah, Kemaliye ve Üzümlü ilçelerinde kısmen mikroklima özelliği hissedilmektedir.[14]
Nüfus[değiştir | kaynağı değiştir]
Erzincan il nüfus bilgileri | ||||
---|---|---|---|---|
Yıl | Toplam | Sıra | Fark | Şehir – Kır |
1965[15] | 258.586 | 53 |
%22 57.397
201.189 %78
|
|
1970[16] | 276.122 | 53 | %7 |
%28 78.195
197.927 %72
|
1975[17] | 283.683 | 56 | %3 |
%30 85.184
198.499 %70
|
1980[18] | 282.022 | 57 | -%1 |
%34 95.228
186.794 %66
|
1985[19] | 299.985 | 57 | %6 |
%37 112.307
187.678 %63
|
1990[20] | 299.251 | 57 | -%0 |
%48 144.144
155.107 %52
|
2000[21] | 316.841 | 59 | %6 |
%54 172.206
144.635 %46
|
2007[22] | 213.538 | 69 | -%33 |
%54 114.437
99.101 %46
|
2008[23] | 210.645 | 69 | -%1 |
%54 113.231
97.414 %46
|
2009[24] | 213.288 | 69 | %1 |
%56 118.695
94.593 %44
|
2010[25] | 224.949 | 69 | %5 |
%60 134.028
90.921 %40
|
2011[26] | 215.277 | 69 | -%4 |
%58 125.324
89.953 %42
|
2012[27] | 217.886 | 69 | %1 |
%59 129.439
88.447 %41
|
2013[28] | 219.996 | 70 | %1 |
%57 126.120
93.876 %43
|
2014[29] | 223.633 | 69 | %2 |
%58 129.575
94.058 %42
|
2015[30] | 222.918 | 70 | -%0 |
%57 127.176
95.742 %43
|
İlçeler[değiştir | kaynağı değiştir]
Erzincan İli’nin ilçeleri, nüfusları, yüzölçümleri(2011)[31] ve merkeze uzaklıkları[32]
İlçe Adı | İlçe Nüfusu | Köyler Nüfus | Yüzölçümü (km2) | Uzaklık (km) |
---|---|---|---|---|
Merkez | 94.598 | 47.411 | 1.921 | 0 |
Çayırlı | 4.979 | 5.080 | 1.230 | 115 |
İliç | 2.702 | 3.943 | 1.230 | 116 |
Kemah | 2.165 | 4.777 | 2.354 | 51 |
Kemaliye | 2.142 | 2.860 | 1.168 | 157 |
Otlukbeli | 1.611 | 940 | 254 | 142 |
Refahiye | 3.848 | 6.755 | 1.744 | 71 |
Tercan | 6.429 | 12.375 | 1.592 | 99 |
Üzümlü | 6.850 | 5.812 | 410 | 22 |
Doğal Kaynaklar[değiştir | kaynağı değiştir]
Erzincan’ın yıllık ortalama güneşlenme süresi 6,2 saattir. İldeki derelerde ve yan kollarında inşa edilen 10 adet baraj ve hidroelektrik santraliyle (HES) su enerjisinden faydalanılmaktadır. Erzincan 27 milyon ton kömür rezervine sahiptir ve yılda yaklaşık 65 bin ton kömür tüketilmektedir. İl sınırları içerisinde Kaynarca Kaynağı, Ilıca Kaynağı, Çermik (Kırkgözeler) Kaynağı, Ekşisu (Saztepe) ve Ekşisu (Bögert) olmak üzere 5 tane Jeotermal saha bulunmaktadır. Erzincan ilinde orman kaynakları 300.384,0 hektardır. Orman alanlarının % 36’sını koru, % 64’ünü baltalıklar oluşturmaktadır.[33] Erzincan İli’nde su kaynakları; akarsular, yeraltı suları, baraj ve suni göller olmak üzere üç grupta toplanır. Erzincan (Göyne) Barajı, Tercan Barajı ve Hidroelektrik Santrali, Karakaya Mertekli Regülatörü ve Yeraltı Suları ve Kaynak Sular (Ekşisu, Bögert Maden Suları gibi). Fırat Nehri civarındaki kuyulardan belediyenin açmış olduğu sondajlar vasıtasıyla Erzincan’a su temin edilmektedir.[34]
Erzincan İli özellikle krom yatakları bakımından oldukça zengindir. demir ve manganez da kaynakları bulunmaktadır. Sanayide kullanılan Asbest, Kireçtaşı, Jips, Perlit, Tuz gibi kaynaklara da sahiptir.[33]
Ekonomi[değiştir | kaynağı değiştir]
Erzincan genelinde sanayi çok gelişmemiştir. Ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayanmaktadır. Tarım bakımından ilin ova kesimiyle yüksek bölgeler arasında önemli farklılıklar vardır. Yüksek ve dağlık kesimde hayvancılık ön plana çıkmaktadır. Erzincan Ovasının batı kesimlerinde ve Üzümlü ilçesinde bağ ve bahçelik alanlar yaygındır. Yükseklik arttıkça kuru tarım egemen olmaya başlar.[35] Erzincan organize Sanayi Bölgesi kurulmuş ancak doluluk oranı henüz %34’dür. Ticaret daha çok il merkezinde toplanmıştır. Tarımsal ve hayvansal ürünler, küçük esnaf ve sanatkarların üretimi olan mamuller ve çeşitli sanayi mamullerinin faaliyetleri, iç piyasa faaliyetlerini oluşturur.
Turizm[değiştir | kaynağı değiştir]
Erzincan ili keşfedilmeyi bekleyen birçok doğal güzelliğe sahiptir. Dört tarafı dağlarla çevrili bölge özellikle doğa sporları açısından çok cazip olanaklar sunmaktadır. Kemah, Kemaliye ve Refahiye İlçeleri bu tür faaliyetler için çok zengin seçenekler içermektedir. İl merkezinde Ilıca, Beytahtı, Girlevik Şelalesi, Çayırlı İlçesinde Aygır Gölü, Kemah’ta Soğuk Sular, Kemaliye’nin kendine has mimarisi, Otlukbeli ilçesinde doğal sit alanı olarak da kabul edilen Otlukbeli Gölü, Refahiye İlçesinde Dumanlı Dağları ve ormanlar ile Sakaltutan mevkiindeki Yıldırım Akbulut Kayak Tesisleri, Üzümlü’de, Bayırbağ Mesire Yeri ve Hıdırellez Gölü,Tercan’da ise Ağ Baba akla ilk gelen önemli yerleridir. İl, coğrafi yapısı itibariyle genel olarak kış sporları, su sporları ve doğal güzellikleri olan mesire alanları ile de turizm için çok yönlü özellikler taşımaktadır. Urartu medeniyetinin günümüze ulaşmış en sağlam kentlerinden biri olan ve Arkeolojik sit oarak koruma altına alınan Altıntepe Ören Yeri de Erzincan sınırları içerisinde bulunmaktadır.[36] 2011 verilerin göre Erzincan’da konaklayan ve geceleyen turist sayısı 113.427’dir. Bunun 1.620’si yabancı turisttir.[37]
Ulaşım[değiştir | kaynağı değiştir]
Erzincan, E-80 Karayolu üzerinde kurulmuştur. 382 km devlet yolu, 797 km il yolu vardır. Çevre illern hepsine karayolu bağlantısı bulunmaktadır.[38] Demiryolu ile ulaşım 11 Aralık 1938 yılında gar binasının hizmete girmesiyle başlamıştır. Türkiye’nin kuzey demiryolu hattını oluşturan Haydarpaşa-Kars bağlantısı Erzincan’dan geçmektedir.[39] 4 Eylül 1988’de sivil hava trafiğine de açılan Erzincan Havaalanından İstanbul, Ankara ve İzmir’e tarifeli uçuşlar yapılmaktadır.[40]
Eğitim[değiştir | kaynağı değiştir]
Bu alt başlığın geliştirilmesigerekiyor. |
Kültür[değiştir | kaynağı değiştir]
Dil[değiştir | kaynağı değiştir]
Erzincan ilinde kullanılan Türk şivesinin Doğu Anadolu ağızları içindeki konumu Prof. Dr. Leyla Karahan’ın Anadolu Ağızlarının Sınıflandırılması (Türk Dil Kurumu yayınları: 630, Ankara 1996) adlı çalışmasına göre, ilçe bazında ayrı gruplarda yer alır:
1. Doğu Anadolu ağızları
1.1.1. Ağrı, Malazgirt 1.2.1. Kars (yerli) 1.3.1. Posof, Artvin, Şavşat, Ardanuç, Yusufeli 1.4.1. Kemaliye, İliç, Ağın |
Erzincan mutfağı[değiştir | kaynağı değiştir]
Yörede geleneksel beslenme düzeni etkinliğini sürdürmektedir. Beslenmenin temelini buğday ve buğday ürünleri ile hayvansal gıdalar oluşturur. Bulgur, yarma, tarhana, erişte, dövme en çok tüketilenlerdir. Özellikle bulgur, çok sayıda yemek türünde kullanılır. Kışlık, besin maddeleri hazırlanmasının yöre halkının yaşamında önemli bir yeri vardır. Bulgur, gendime (aşurelik buğday), tarhana, yarma, erişte kış için hazırlanan ürünlerin başlıcalarıdır. Ayrıca çeşitli sebzeler ve meyveler kurutularak, reçel yapılarak değerlendirilmektedir. Yöre mutfağı yemek türleri bakımından zengindir. Bunların çoğunluğunu hamur yemekleri oluşturur. Eşgili, kesme çorba (un çorbası), yaprak sarma başlıca yemek türleridir. Ayrıca su böreği ve özellikle kete ve tatlılar çokça tüketilen hamur işlerindendir.
Ayrıca bakınız[değiştir | kaynağı değiştir]
- Erzincan
- 1939 Erzincan Depremi
- 1992 Erzincan depremi
- Erzincan ilindeki yerleşim yerleri listesi
- Erzincan Beyliği
- Erzincan Üniversitesi
Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir]
- Erzincan Valiliği, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü; Fatih Gündüz, Fehmi Ünalan, Can Akdemir, Zahide Sefer Morkavuk (2011). “Erzincan İl Çevre Durum Raporu” (Türkçe). T.C. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı. ss. 1-286. 16 Ocak 2014 tarihinde kaynağındanarşivlendi. Erişim tarihi: 15 Ocak 2014.
- Notlar
- ^ Ntv.com.tr, Valiler Kararnamesi Yayımlandı, Erişim:01 Haziran 2016
- ^ a b Erzincan İl Çevre Durum Raporu s.1
- ^ Erzincan İl Çevre Durum Raporu s. 227
- ^ Erzincan İl Çevre Durum Raporu s. 227-228
- ^ a b c Erzincan İl Çevre Durum Raporu s. 3
- ^ Erzincan İl Çevre Durum Raporu s. 1
- ^ Erzincan İl Çevre Durum Raporu s. 4
- ^ a b Erzincan İl Çevre Durum Raporu s.4
- ^ ÖZDEMİR, H. İbrahim; Rıfkı Kaymaz, Mehmet Buyruk (1996). Bütün Yönleriyle Erzincan (4 bas.). Erzincan. s. 64.
- ^ Erzincan İl Çevre Durum Raporu s. 28
- ^ Erzincan İl Çevre Durum Raporu s. 14
- ^ Erzincan İl Çevre Durum Raporu s. 13
- ^ Erzincan İl Çevre Durum Raporu s. 34
- ^ Erzincan İl Çevre Durum Raporu s. 38
- ^ “1965 genel nüfus sayımı verileri” (html). Türkiye İstatistik Kurumu. 3 Kasım 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Kasım 2012.
- ^ “1970 genel nüfus sayımı verileri” (html). Türkiye İstatistik Kurumu. 3 Kasım 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Kasım 2012.
- ^ “1975 genel nüfus sayımı verileri” (html). Türkiye İstatistik Kurumu. 3 Kasım 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Kasım 2012.
- ^ “1980 genel nüfus sayımı verileri” (html). Türkiye İstatistik Kurumu. 3 Kasım 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Kasım 2012.
- ^ “1985 genel nüfus sayımı verileri” (html). Türkiye İstatistik Kurumu. 3 Kasım 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Kasım 2012.
- ^ “1990 genel nüfus sayımı verileri” (html). Türkiye İstatistik Kurumu. 3 Kasım 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Kasım 2012.
- ^ “2000 genel nüfus sayımı verileri” (html). Türkiye İstatistik Kurumu. 3 Kasım 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Kasım 2012.
- ^ “2007 genel nüfus sayımı verileri” (html). Türkiye İstatistik Kurumu. 3 Kasım 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Kasım 2012.
- ^ “2008 genel nüfus sayımı verileri” (html). Türkiye İstatistik Kurumu. 3 Kasım 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Kasım 2012.
- ^ “2009 genel nüfus sayımı verileri” (html). Türkiye İstatistik Kurumu. 3 Kasım 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Kasım 2012.
- ^ “2010 genel nüfus sayımı verileri” (html). Türkiye İstatistik Kurumu. 3 Kasım 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Kasım 2012.
- ^ “2011 genel nüfus sayımı verileri” (html). Türkiye İstatistik Kurumu. 3 Kasım 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Kasım 2012.
- ^ “2012 genel nüfus sayımı verileri” (html). Türkiye İstatistik Kurumu. 20 Şubat 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Mart 2013.
- ^ “2013 genel nüfus sayımı verileri” (html). Türkiye İstatistik Kurumu. 15 Şubat 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Şubat 2014.
- ^ “2014 genel nüfus sayımı verileri” (html). Türkiye İstatistik Kurumu. 10 Şubat 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Şubat 2015.
- ^ “2015 genel nüfus sayımı verileri” (html) (Doğrudan bir kaynak olmayıp ilgili veriye ulaşmak için sorgulama yapılmalıdır). Türkiye İstatistik Kurumu. Erişim tarihi: 13 Nisan 2016.
- ^ TÜİK Nüfus verileri (2012)
- ^ Karayolları Genel Müdürlüğü. “Erzincan İli İlçelerinin il merkezine olan karayolu uzaklıkları”. 23 Ekim 2009 tarihinde kaynağındanarşivlendi. Erişim tarihi: 15 Ocak 2014.
- ^ a b Erzincan İl Çevre Durum Raporu s. 11-13
- ^ Erzincan İl Çevre Durum Raporu s. 25-28
- ^ Erzincan İl Çevre Durum Raporu s. 137
- ^ Erzincan İl Çevre Durum Raporu s. 116-118
- ^ Erzincan İl Çevre Durum Raporu s. 134
- ^ Erzincan İl Çevre Durum Raporu s. 184
- ^ Erzincan İl Çevre Durum Raporu s. 188
- ^ Erzincan İl Çevre Durum Raporu s. 190
- ^ Türkiye Türkçesi ağızları – Vikipedi
- Published in ÇATI YAPIMI HAKKINDA
Elâzığ ÇAtı Aktarma Çatı Yapım USTASI Fiyatları
Elâzığ ÇAtı Aktarma Çatı Yapım USTASI Fiyatları 0536 692 51 95 / 0530 153 78 60 Fiyat Teklifi İçin Bize Ulaşın Önce Bölgeye uygulanacak çalışma için Elâzığ ÇAtı Aktarma Çatı Yapımı USTASI Alanında uzman ustalarımız keşif yaparak proje hazırlarlar.Elâzığ ÇAtı Aktarma Çatı Yapımı USTASI ustalarımız Analiz yapılan bölgeye gerekli duyulan malzemeyi saptarlar.
Çatı izolasyonu Şıngıl çatı duvar yıkım kırım demir çelik metal çatı sandviç panel Teras çatı kapatma ahşap çatı yapımı membran çatı ustası kiremit aktarma kiremit çatı yapımı eternit çatı ustası pergole çatı ustası profil çatı ustası balkon kapatma .Elâzığ ÇAtı Aktarma Çatı Yapımı USTASI çalışma yapılacak alanlarda nelere ve İhtiyaç duyulduğu müşteriye paylaşılır,Elâzığ Kiremit çattı ustalarımız Tarafından Uygulamaya konulur.
Öncelik olarak İstanbul geneline tüm bölgelerine Türkiye Geneline Elâzığ ilinde ÇAtı Aktarma Çatı Yapımı USTASI uygulamaları Elâzığ ÇAtı Aktarma Çatı Yapımı USTASI sistemleri profesyonel Elâzığ çatı ustalarımız tarafında güven ve kalite ilkelerini siz değerli müşterilerinine en ekonomik fiyatlar ile sunmaktadır.Elâzığ Kiremit Çatı Ustalarımız Türkiye genelinede hizmet vermektedirler.BİZE ULAŞIN
Elâzığ çatı ustası, Elâzığ çatı aktarma, Elâzığ şıngır çatı, Elâzığ kiremit çatı, Elâzığ membran çatı, Elâzığ eternit çatı, Elâzığ ondolin çatı, Elâzığ pergole çatı, Elâzığ profil çatı, Elâzığ teras kapatma, Elâzığ çatı firması, Elâzığ çıtı fiyatları
Elâzığ (Türkçe telaffuz: [elɒzə.]; eski adları ile: Harput, Mamüret’ül Aziz[not 1], El-Aziz[not 2], El-Azık), Türkiye Cumhuriyeti’nin Doğu Anadolu Bölgesi’nde Yukarı Fırat Havzasında bulunan, on bir ilçeden oluşan il. Konumu itibariyle; ili doğudan Bingöl, kuzeyden Keban Baraj Gölü aracılığıyla Tunceli, batı ve güneybatıdan Karakaya Baraj Gölü vasıtasıyla Malatya illerinin arazileri çevrelemektedir. İlin sınırları 8.327 km2‘si kara, 826 km2‘si baraj ve doğal göl olmak üzere toplam 9153 km2 ‘lik alanı kapsamaktadır. İl, merkez ilçe ile birlikte 11 ilçe, 537 köy ve 709 mezra yerleşkesinden oluşmaktadır. Nüfus bakımından Doğu Anadolu’nun Erzurum ve Malatyaillerinden sonra en büyük 3. ilidir.[2] Halk arasında Elâzığlı olanlara, Elâzığ ağzında kardeş ve ağabey anlamlarına gelen gakgoş hitabı kullanılır.[3] İlin tarihi M.Ö. 20. yüzyıla dayanır.[4] Tarihte Anadolu’yuMezopotamya’ya bağlayan kervan yollarının geçiş güzergahı içinde önemli yerleşim yeri olmuş, birçok kültüre ev sahipliği yapmıştır.[5] Müslüman, Rum, Ermeni ve Süryani halklarının uzun yıllar birlikte yaşadığı bu bölgede günümüzde halâ farklı kültür ve medeniyetlerin kalıntıları görülmektedir.[5] İlin ismi 1937 yılında Atatürk’ün şehre yaptığı ziyaretinde sunduğu teklif ile Azık[not 3] ili manasına gelen El-Azık olarak değiştirilmiş, Türkçe uyumu ve söyleyiş kolaylığı nedeniyle Elâzığ halini almıştır.[6]
İçindekiler
[gizle]
- 1Tarihçe
- 1.1İlk Çağ dönemi
- 1.2Bizans dönemi ve Türk hakimiyetine geçiş
- 1.3Cumhuriyet Dönemi ve Yakın Tarih
- 2Coğrafya
- 2.1Konum
- 2.2İklim
- 2.2.1Yıllık sıcaklık ve yağış değerleri
- 2.2.2Bitki örtüsü
- 2.3Coğrafi yapılar
- 2.3.1Dağlar
- 2.3.2Akarsular
- 2.3.3Ovalar
- 2.3.4Göller
- 3Demografi
- 3.1Toplumsal yapı
- 3.2Nüfus
- 4Ekonomi
- 4.1Tarım
- 4.2Madencilik
- 4.3Sanayi
- 5Kültür ve sanat
- 5.1Müzik
- 5.2Kürsübaşı geleneği
- 5.3Elâzığ ağzı
- 5.4Halk Oyunları
- 5.5Yöresel Yemekler
- 5.6Sanat Etkinlikleri
- 5.6.1Uluslararası Çayda Çıra Film Festivali
- 5.6.2Harput Senfonisi
- 5.6.3Hazar Şiir Akşamları
- 6Altyapı
- 6.1Sağlık
- 6.2Ulaşım
- 6.2.1Karayolu ulaşımı
- 6.2.2Havayolu ulaşımı
- 6.2.3Demiryolu ulaşımı
- 6.2.4Su yolu taşımacılığı
- 6.3Eğitim
- 6.3.1Fırat Üniversitesi
- 7İlçeler
- 7.1Ağın
- 7.2Alacakaya
- 7.3Keban
- 7.4Karakoçan
- 7.5Palu
- 7.6Kovancılar
- 7.7Sivrice
- 8Önemli Yerler ve Yapılar
- 8.1Tarihi Yerler
- 8.1.1Harput Antik Kenti
- 8.1.2Harput Kalesi
- 8.1.3Hamam ve Kaplıcaları
- 8.1.4Cami ve Türbeler
- 8.2Barajlar
- 8.2.1Keban Barajı
- 8.2.2Cip Barajı
- 8.3Kış Turizmi
- 8.3.1Hazarbaba Kayak Merkezi
- 8.4Sosyal Aktivite
- 8.4.1Kültür Park
- 8.1Tarihi Yerler
- 9Medya
- 9.1Yerel TV kanalları
- 9.2Yerel radyo kanalları
- 9.3Yerel gazeteler
- 10Kardeş Şehirler
- 11Fotoğraf galerisi
- 12İlin milletvekilleri
- 13Ayrıca bakınız
- 14Dış bağlantılar
- 15Dipnotlar
- 16Kaynakça
Tarihçe[değiştir | kaynağı değiştir]
Elâzığ, eski Harput ‘un devamı niteliğindedir.[4] Bu nedenle Elâzığ tarihi Harput tarihi ile birlikte ele alınmaktadır. Harput, Anadolu’yu Mezopotamya’ya bağlayan kervan yollarının geçiş güzergahı içinde yer almış, birçok kültüre ve medeniyete ev sahipliği yapmıştır.[5] Harput’un, bilinen en eski sakinleri M.Ö. 2000’li yıllarda Doğu Anadolu’ya yerleşmiş Hurriler’dir.[4] Hurriler’in ardından Hitit hakimiyetine girmiş, çok sürmeden M.Ö. 9.yy itibariyle Doğu Anadolu’da devlet kuran Urartular hüküm sürmüştür. Harput, 1085 yılında Türklerin eline geçmiş, daha sonra İlhanlılar, Dulkadiroğulları, Akkoyunlular ve Safevilerhükmetmiştir. 1516 yılında gerçekleşmiş olan Çaldıran Muharabesi sonrasında Osmanlı Ordusu tarafından fethedilmiştir. Sonralarında Harput’taki yaşamın, şimdiki Elâzığ Merkez İlçesi’nin bulunduğu ovaya 19. yy ortalarında taşınması ve çevre ilçelerin bağlanması ile birlikte bugünkü Merkez İlçe ve 9 ilçeyi kapsayan Elazığ ili sınırları oluşmuştur. Esas gelişimini Cumhuriyet yıllarının başında göstermeye başlamıştır.[4][7]Sultan Abdulaziz’in tahta çıkmasıyla, Ahmed İzzet Paşa devrinde tayin edilen vali teklifiyle 1867 yılında şehre Mamurat’ül-Aziz adı verilmiş, Halk arasında telafuz zorluğu nedeniyle kısaca Elaziz olarak söylenmiştir.[6]1937 yılında Atatürk’ün ziyaretinde teklifi ile azık ili manasına gelen El-azık adı verilmiş daha sonra Elazığ halini almıştır.[6]
İlk Çağ dönemi[değiştir | kaynağı değiştir]
Elâzığ bölgesinin ilk yazılı tarihi Hitit tabletlerindeki bilgilerle aydınlatılmıştır. Yazılı bilgilerde elde edilen bulgulara göre yöre İşuva adıyla anılmaktaydı. [8][9] Arkeolojik kazılarla birlikte bölgedeki Hitit varlığı teyit edilmiştir. M.Ö. 12. ve 7. yüzyıllar arasında bölgeye kökenleri Hurriler’e dayanan Urartu Devleti hakim olmuştur. [8] Yazılı belgeler haricinde Harput Kalesi, Altınova Norşuntepe’de ortaya çıkarılan Urartu yerleşkesi, Palu Kalesi ve İzoli çivi yazılı kitabelerine ait bulgular ile Urartu hakimiyetindeki dönemi aydınlatılmıştır. M.Ö. 7. yy. ile birlikte Asur ve İskit Akınları ile Urartu Devleti zayıflamış, Harput ve bölgesi Med egemenliği altına girmiştir. Kısa süren Med hakimiyeti ardından Pers hakimiyetine girmiş, M.Ö. 4. yy döneminde Pers İmparatorluğunun tarihe karışmasının ardından Elâzığ yöresi Sofen Krallığı olarak adlandırılmıştır. Sonrasında Romalılar hakimiyetinde kalan Elâzığ bölgesi, M.S. 6. yüzyıla kadar sık sık Bizans ile Sasani hakimiyetinde el değiştirmiştir.
Bizans dönemi ve Türk hakimiyetine geçiş[değiştir | kaynağı değiştir]
Elâzığ bölgesi 7. yy’dan itibaren ikinci Bizans hakimiyetine kadar Bizans – Arap mücadelelerine sahne olmuş ve 10. yy. itibariyle tam anlamıyla Bizans hakimiyetine girmiştir.[8] 1071 Malazgirt Meydan Muharebesi ile birlikte Elâzığ bölgesi de Türklerin hakimiyeti altına girmiş; 1085 yılında Çubuk Bey önderliğinde Çubukoğulları Beyliği kurulmuştur. Yine Beylik’in hakimiyeti uzun sürmeyerek, bölge 1110 yılında Belek Gaziönderliğinde Artuklular’ın eline geçmiştir. Belek Gazi’nin ardından hükümdarlık önce Davud, sonra Davud’un kardeşi İmadeddin Ebu Bekir’in eline geçerek burada Harput Artukluları diye adlandırılan bağımsız birbeylik kurmuştur. [8] 1234 yılında bu beyliğe son veren Anadolu Selçukluları’nın hakimiyetini sonraki dönemlerde sırasıyla Dulkadiroğulları, Kadı Burhaneddin, Timur ve Akkoyunlu egemenlikleri izledi. 16. yy. başlarında bir süre Safevi hakimiyetinde kalan topraklar 1514 yılında Osmanlı egemenliğine girdi.[5]
Cumhuriyet Dönemi ve Yakın Tarih[değiştir | kaynağı değiştir]
Elâzığ, gelişme ve büyümeye Cumhuriyet yıllarının başında başlamıştır.[4][7] Cumhuriyetin ilk yıllarında Harput’tan şimdiki Elâzığ ilçesi ve şehir merkezi olan Uluova’ya yeni yerleşkeler kurulmuş, çeşitli bölgelerinde düz arazide tarım yapılmaya başlanmıştır. Cumhuriyetin ilanı ile birlikte yaşanan olaylar ve 1925 yılındaki Şeyh Said tarafından Ergani ilçesine bağlı Eğil bucağında başlayan isyan, Elâzığ’a da sıçramış; bölgede 1 ay süreyle sıkıyönetim ilan edilmiştir. Atatürk 1937 yılında şehre bir ziyarette bulunmuş ve sunduğu teklif ile şehre azık (bolluk) ili manasına gelen El-Azık adı verilmiş daha sonralarında günümüzdeki haliyle Elazığ ismini almıştır.[6] Cumhuriyet tarihinde çeşitli dönemlerde şehirde şeker ve çimento fabrikaları açılmış; bunların yanı sıra çeşitli maden ve mermer fabrikaları ile halkın bir bölümüne istihdam ve ekonomisine katkı sağlamıştır. Şehirde Cumhuriyet döneminin en önemli olaylarından biri de 2010 yılında yaşanan büyük Elâzığ depremidir. Depremde 41 kişi ölmüş[not 5], yüzlerce kişi yaralanmıştır. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü’nün verilerine göre; saat 04.32’deki ilk depremin ardından bölgede büyüklükleri 5.5 ile 3.0 arasında değişen 84 sarsıntı, büyüklü küçüklü toplamda 796 artçı deprem kaydedilmiştir.
Coğrafya[değiştir | kaynağı değiştir]
Erzincan | Tunceli | Bingöl |
|
||||
Malatya | Bingöl | ||||||
Elâzığ | |||||||
Malatya | Diyarbakır | Diyarbakır |
Konum[değiştir | kaynağı değiştir]
Elâzığ Doğu Anadolu Bölgesi’nin güneybatısında, Yukarı Fırat Bölümü’nde yer almaktadır. Toplam alanı 9153 km2‘yi bulan ve bu alanı ile Türkiye topraklarının %1,2’sini kaplayan il sahası, 40º 21 ile 38º 30 doğu boylamları, 38º 17 ile 39º 11 kuzey enlemleri arasında kalmaktadır. Şekil olarak kabaca bir dikdörtgene benzeyen ve etrafını çevreleyen sular nedeniyle Türkiye karasını andıran Elâzığ topraklarının doğu-batı doğrultusundaki uzunluğu yaklaşık 150 km, kuzey-güney yönündeki genişliği ise yaklaşık 65 km civarındadır. İlin deniz seviyesinden ortalama yüksekliği (rakımı) 1067’dir. İli, doğudan Bingöl, kuzeyden Tunceli, batı ve güneybatıdan Malatya, güneyden ise Diyarbakır ilinin arazileri çevrelemektedir. Aynı zamanda Elâzığ ili; doğu, batı ve güneyinden, Güneydoğu Toroslar’ın batı uzantıları ile çevrilidir. Elâzığ ilinin sınırlarının 8.327 km2‘si kara, 826 km2‘si baraj ve doğal göldür. İl Sınırları içindeki en önemli akarsu Fırat ve kollarıdır. 86 km2 yüzölçümü olan Hazar Gölü, il merkezine 30 km. mesafededir. Ayrıca Elâzığ Keban, Karakaya, Kralkızı ve Özlüce gibi önemli baraj gölleri ile çevrilidir.
İklim[değiştir | kaynağı değiştir]
Elâzığ, karasal iklimin etkisindedir. Yaz ayları sıcak ve kurak, kış ayları ise soğuk ve sert geçer. Doğu Anadolu’nun diğer illeri ile karşılaştırıldığında kışlar çok daha yumuşaktır. Son zamanlarda Elâzığ çevresine yapılan barajlar nedeniyle iklimde sapmalar gözlenmiştir.[9] En fazla kış ve ilkbahar aylarında yağış alan ilde bu iklim yapısı tarımsal ürünlerde çeşitliliği arttırmıştır.[9]
Yıllık sıcaklık ve yağış değerleri[değiştir | kaynağı değiştir]
[gizle] Elâzığ iklimi | |||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
Aylar | Ocak | Şubat | Mart | Nisan | Mayıs | Haziran | Temmuz | Ağustos | Eylül | Ekim | Kasım | Aralık | |
Ortalama en yüksek sıcaklık, °C | 2,8 | 5,0 | 11,3 | 17,8 | 23,6 | 29,6 | 34,3 | 34,1 | 29,4 | 21,7 | 12,4 | 5,3 | |
Ortalama sıcaklık, °C | −0,9 | 0,6 | 5,9 | 12,0 | 17,2 | 22,9 | 27,4 | 26,7 | 21,5 | 14,5 | 6,9 | 1,7 | |
Ortalama en düşük sıcaklık, °C | −4 | −3,1 | 1,1 | 6,4 | 10,5 | 15,0 | 19,3 | 18,9 | 14,2 | 8,9 | 2,7 | −1,3 | |
Ortalama yağış, mm | 37,4 | 39,1 | 50,7 | 64,9 | 49,5 | 12,9 | 3,3 | 1,2 | 8,6 | 44,4 | 46,1 | 42,2 | |
Kaynak: Devlet Meteoroloji Genel Müdürlüğü[10] |
Bitki örtüsü[değiştir | kaynağı değiştir]
Karasal iklimin hakim olduğu Elâzığ, doğal bitki örtüsünün giderek yok olmasıyla birlikte bozkır (step) görünümündedir.[9] Dağlarının yüksek kesimlerinde meşe ormanlarına rastlanır.[9] Ormanları genellikle bozuk baltalık olarak bilinen sağlıksız ağaçlardan oluşmaktadır.[9]
Coğrafi yapılar[değiştir | kaynağı değiştir]
Dağlar[değiştir | kaynağı değiştir]
İlin önemli dağları, Akdağlar (2450 m), Hazarbaba (2347 m), Mastar dağı (2148 m), Haşto dağı (2069 m), Asker dağı (1768 m), Hasan dağı (2118 m), Yaylım dağı (2097 m), Taşkele dağı (1430 m), Meryem dağı (1490 m.) olarak sıralanabilir. Elâzığ ili doğu, batı ve güney bölgelerinden Güneydoğu Toroslar’ın batı uzantıları ile çevrilidir.[11] İlin batısı, Hasan Dağları (2118 m.), Bulutlu Dağı (2004 m.), Karga Dağı (1925 m.) ve Kamışlık Dağı (2016 m.) yer alır. Güneyinde Meryem Dağı (1490 m.) bulunmaktadır.[11]
Akarsular[değiştir | kaynağı değiştir]
Elazığ ilinde, Palu İlçesi’nde Keban Baraj Gölü’ne karıştığı noktaya kadar 500 km. uzunluğunda 42000 km²’lik akaçlama havzasıyla Murat Nehri bulunur.[11] Bunun yanı sıra Karasu ile Murat Nehri kollarının Keban İlçesinin kuzeyinde birleşimiyle güneybatı yönünde akan 2800 km uzunluğu ile bilinen Fırat Nehri bulunmaktadır.[11]
Ovalar[değiştir | kaynağı değiştir]
Elâzığ ilinde; ilçe merkezinin kurulu olduğu Elazığ Ovası (Uluova) ile birlikte, Palu (Yarımca) Ovası, Behremaz (Sivrice) Ovası ve Kuzova olmak üzere 4 ova bulunmaktadır.[9][11] Bunlardan Elâzığ ve Palu ovası,Elbistan-Malatya-Uluova-Palu-Muş çöküntü alan dizisi içinde yer almaktadır.[9] Özellikle Cumhuriyet dönemi başlarında Uluova’ya (Elazığ Ovası) Harput’tan yoğun göç yaşanarak şimdiki Elâzığ yerleşkesi kurulmuştur.
Göller[değiştir | kaynağı değiştir]
Elâzığ ilinde Gölcük ya da Sivrice adıyla da bilinen uzunluğu yaklaşık 22 km, genişliği 5–6 km uzunluğunda il merkezine 25 km uzaklıkta Hazar Gölü bulunmaktadır.[11] Aynı zamanda Keban ilçesinde bulunan Keban Baraj Gölü ve Cip Baraj Gölü olmak üzere iki adet baraj gölü bulunmaktadır.[11]
Demografi[değiştir | kaynağı değiştir]
Toplumsal yapı[değiştir | kaynağı değiştir]
Elâzığ’da 11.yüzyıldan günümüze kadar Selçuklular, Memlükler, Çubukoğulları, Artuklular, Dulkadiroğulları, Akkoyunlular, Eretna (Kadı Burhaneddin Ahmet) Devleti, Osmanlı İmparatorluğu, Türkiye Cumhuriyeti gibi Türk Devlet ve Beylikleri hüküm sürmüştür.[12] Müslümanlar, Rumlar, Ermeniler ve Süryaniler, uzun yıllar birlikte bu bölgede yaşamışlardır.[5]
Nüfus[değiştir | kaynağı değiştir]
Kentteki nüfus çoğunluğunu şehrin yerli halkı oluşturmakla beraber, nüfusun geri kalanını komşu şehirlerden ve ilde bulunan üniversite dolayısıyla farklı şehir ve ülkelerden gelenler oluşmaktadır. Son zamanlarda doğum oranındaki artışın yanı sıra; batı illeri çoğunu oluşturmakla beraber, il dışına kısmi göç vermektedir. Aynı zamanda son dönemlerde yaşam ve imkan şartları dolayısıyla, kırsal bölgelerden çoğunluğu il merkezine olmak üzere ilçelere iç göç yaşanmaktadır.
Elazığ il nüfus bilgileri | ||||
---|---|---|---|---|
Yıl | Toplam | Sıra | Fark | Şehir – Kır |
1965[13] | 322.727 | 42 |
%33 106.180
216.547 %67
|
|
1970[14] | 376.915 | 40 | %17 |
%40 151.555
225.360 %60
|
1975[15] | 417.924 | 40 | %11 |
%42 175.675
242.249 %58
|
1980[16] | 440.808 | 42 | %5 |
%42 187.025
253.783 %58
|
1985[17] | 483.715 | 42 | %10 |
%48 233.621
250.094 %52
|
1990[18] | 498.225 | 41 | %3 |
%55 272.790
225.435 %45
|
2000[19] | 569.616 | 39 | %14 |
%64 364.274
205.342 %36
|
2007[20] | 541.258 | 38 | -%5 |
%72 389.774
151.484 %28
|
2008[21] | 547.562 | 37 | %1 |
%70 384.034
163.528 %30
|
2009[22] | 550.667 | 37 | %1 |
%71 392.722
157.945 %29
|
2010[23] | 552.646 | 37 | %0 |
%73 400.675
151.971 %28
|
2011[24] | 558.556 | 37 | %1 |
%74 410.625
147.931 %26
|
2012[25] | 562.703 | 37 | %1 |
%74 418.991
143.712 %26
|
2013[26] | 568.239 | 37 | %1 |
%71 406.131
162.108 %29
|
2014[27] | 568.753 | 37 | %0 |
%75 424.994
143.759 %25
|
2015[28] | 574.304 | 36 | %1 |
%76 438.846
135.458 %24
|
Ekonomi[değiştir | kaynağı değiştir]
İlin ekonomisi sanayi, tarım ve ticarete dayanır. Keban Barajı’nın yapılmasından sonra tarıma elverişli toprakların bir kısmı su altında kaldığından, tarım alanlarının azalması paralelinde sanayi canlanmıştır. Gayri safi gelirinin % 30’u sanayi, % 10’u ticaret ve % 25’i tarım sektöründen elde edilir.
Tarım[değiştir | kaynağı değiştir]
İlin ovaları az, fakat çok verimlidir. Bol suları bulunan büyük akarsuların suladığı bu ovalarda; buğday, arpa, pirinç, şeker pancarı, tütün, fasulye, nohut, mercimek, fiğ, burçak, soğan, sarımsak, pamuk, üzüm, elma,armut, kayısı, ceviz, badem ve dut yetişir. Yetiştirilen ürünler arasında lahana, kavun ve çilek önemli gelir kaynağı haline gelmiştir.
Madencilik[değiştir | kaynağı değiştir]
Elâzığ, madenciliğin tarımla yarıştığı ve hatta tarımı geçtiği bir yerdir. Topraklarında bakır, krom, simli kurşun ve betonit gibi başlıca maden kaynakları bulunmaktadır. Ergani Bakır İşletmesi’nde blister, bakır, sülfürik asit ve prit tüvenan cevher istihsal edilir. Diğer maden işletmeleri Guleman Krom İşletmesi, Ferro Krom Tesisleri ve Elâzığ Betonit Fabrikası’dır. Bunun yanı sıra Alacakaya ve Arıcak ilçelerinde mermer çıkarılmaktadır. Kendine has özelliği bulunan Elâzığ mermerini işlemek üzere son senelerde birçok mermer işleme fabrikası kurulmuştur.
Sanayi[değiştir | kaynağı değiştir]
Elâzığ topraklarının maden bakımından zengin oluşu ve Türkiye’nin en büyük hidroelektrik santrallerinden birinin bu ilde olması nedeniyle sanayi gelişmiştir. İrili ufaklı 1200 sanayi iş kolu vardır. Elâzığ, sanayi alanında Doğu Anadolu Bölgesi’nde önemli bir yere sahiptir. Özellikle Organize Sanayi Bölgesi’nin kurulması ile fabrika sayısı hızla artmıştır. 49 fabrikalık sanayi bölgesinde 20 fabrika inşaatı tamamlanarak üretime geçmiştir. Diğerlerinin inşaatı devam etmektedir. Un, deri, şeker, çimento, pamukyağı, pamuk ipliği,kiremit, yün, süt, yem, azot, süper fosfat, kireç, plastik boru, tüpgaz imalatı ve dolum, kâğıt, tekstil, meşrubat, matbaacılık, mermer, ayçiçek yağı, ayakkabı, mobilya, sabun, tıbbi malzeme fabrikaları başlıca büyük sanayi kuruluşlardır.
Kültür ve sanat[değiştir | kaynağı değiştir]
Geçmişte Müslümanlar, Rumlar, Ermeniler ve Süryaniler’in uzun yıllar birlikte yaşadığı bu bölgede günümüzde hala farklı kültür ve medeniyetlerin izleri görülmektedir.[5] Çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapan bölgede tarihin çeşitli dönemlerinde çok kültürlü bir yaşayış biçimi görülmüştür. Kültürler; şehrin yemeklerine konuşma diline ve müziğine yansımış uzun tarihler boyunca canlılığını yitirmeden günümüze ulaşmıştır. Günlük hayatta duyduğumuz birçok türkü ve ağıtların doğduğu Harput Musikisi ve bununla süregelen Kürsübaşı Geleneği, şehrin önemli kültürel ve sanalsal birikimlerindendir.
Müzik[değiştir | kaynağı değiştir]
Harput müziği, Elâzığ mahalli müzik konusunda da Osmanlı sarayının hemen arkasında yer almıştır ve bugün hala müzik geleneği kürsübaşı denilen geleneksel etkinliklerle de icra edilmektedir. Mamoş, Necibem, Kar Mı Yağmış, Hüseynik’ten Çıktım Şeher Yoluna, Ahçik Türküleri Harput musikisinin sayısız eserlerinden bazılarıdır.
Kürsübaşı geleneği[değiştir | kaynağı değiştir]
Eski Harput evlerinde soba biçimli bir masa etrafında bireylerin sohbet etmek, eğlenmek ve bağları güçlendirmek amacıyla bir araya geldiği gelenektir.[29] Bu toplantılarda güncel olaylar konuşulmuş ve Harput Musikisi’nden eserlere yer verilmiştir. 2010 yılı itibariyle bu gelenek, UNESCO Dünya Kültür Mirası Temsili Listesi’ne kabul edilmiştir.[29]
Elâzığ ağzı[değiştir | kaynağı değiştir]
Harput ağzı olarak da bilinen Elâzığ ağzı, Türkiye Türkçesi ağızlarının doğu grubunda yer almaktadır. Kullanılan kelime ve telaffuzlar temelini Harput’tan alır. Git- (gitmek) fiilinin Elâzığ ağzı 1.2.3. tekil ve çoğul şahıs telaffuzları şöyledir:
- 1. tekilde (ben) kelimenin sonuna -im eki getirilir. Örneğin: Gid -(i)yor -um kelimesinde -yor eki atılarak ‘Gidim’ şeklinde telaffuz edilir.
- 2. tekilde (sen) kelimenin sonuna -isin eki getirilir. Örneğin: Gid -(i)yor -sun kelimesinde -yor eki atılarak ‘Gidisin’ şeklinde telaffuz edilir.
- 3. tekilde (o) kelimenin sonuna -i eki getirilir. Örneğin: Gid -(i)yor kelimesinde -yor eki atılarak ‘Gidi’ şeklinde telaffuz edilir.
- 1. çoğulda (biz) kelimenin sonuna -ik eki getirilir. Örneğin: Gid -(i)yor -uz kelimesinde -yor eki atılarak ‘Gidik’ şeklinde telaffuz edilir.
- 2. çoğulda (siz) kelimenin sonuna -isiz eki getirilir. Örneğin: Gid -(i)yor -sun -uz kelimesinde -yor eki atılarak ‘Gidisiz’ şeklinde telaffuz edilir.
- 3. çoğulda (onlar) kelimenin sonuna -iler eki getirilir. Örneğin: Gid -(i)yor -lar kelimesinde -yor eki atılarak ‘Gidiler’ şeklinde telaffuz edilir.
Halk Oyunları[değiştir | kaynağı değiştir]
- Çayda Çıra
Çayda Çıra, halay türünden halk oyunudur. Dünyada “Mumlu Dans” olarak da bilinir.[30] Genellikle sazsız olarak, “nanay” adı verilen türküler eşliğinde oynanır. Eskiden yalnızca kadınlar oynarken, günümüzde halk oyunları toplulukları tarafından gösteri amacıyla kadınlı erkekli oynanmaktadır. Günümüz Elâzığ yöresi düğünlerinde oldukça yaygındır.
Yöresel Yemekler[değiştir | kaynağı değiştir]
Elazığ mutfağında 150’ye yakın yemek ve tatlı çeşidi bulunmaktadır.[31] Bunlardan bazıları Harput köfte, peynirli ekmek, orcik, içli köfte, gömme, dolanger, ekmek tatlısı ve patiladır.[31][32] Yöre yemeklerinin tarihi Harput’a dayanmakta ve Türk yemek kültürü ile benzerlikler göstermektedir. Yörede yaygın olarak yapılan tatlılarından biri yöreyle özdeşleşen ve halk arasında cevizli sucuk olarak da bilinen orciktir. Orcik, üzüm ya da dut şırası veceviz kullanılarak yapılmaktadır. Bunun yanı sıra Elâzığ ovasında Sürsürü bağlarında, “Sürsürü Üzümü” olarak da bilinen Öküzgözü Üzümü yetişmekte; yapılı, kalıcı, kırmızı meyvemsi, dolgun ve hafif taneli oluşuyla ve yıllandırılmaya uygunluğuyla şarap yapımında kullanılmaktadır.
Sanat Etkinlikleri[değiştir | kaynağı değiştir]
Uluslararası Çayda Çıra Film Festivali[değiştir | kaynağı değiştir]
İlk olarak 24 Ekim 2008 tarihinde tertiplenen; Türk sinema ve tiyatro sanatçılarının katılımlarıyla, film gösterimleri ve etkinliklerin Elâzığ’da yapıldığı film ve sanat festivalidir.[33] Her yıl festivale katılan sanatçı konuklara bir de Çayda Çıra Onur Ödülü ve Çayda Çıra Özel Ödülü verilmektedir.2013 yılı itibariyle uluslararası statü kazanan, 2008’den bugüne tertiplenmekte olan festivale Türkan Şoray, Oya Aydoğan, Fatma Girik, Nuri Alço, Ediz Hun, Ata Demirer gibi Türk sinema ve tiyatro sanatçılarından önemli isimler katılmıştır.[34][35][36][37][38]
Harput Senfonisi[değiştir | kaynağı değiştir]
Kültür ve Turizm Bakanlığı, Elazığ Valiliği, Ankara Elazığ Kültür ve Tanıtma Vakfının tertiplediği; Çukurova Devlet Senfoni Orkestrası ve Elazığ Mahali Sanatçılarının ortak çalışması ile şefliğini Bujor Hoinic’in yaptığı Harput Senfonisi organizasyonu, ilk olarak 31 Mayıs 2013 tarihinde Elâzığ’da icra edilmiş; daha sonra 26 Mayıs 2014 tarihinde Ankara TRT Stüdyolarında, 26 Aralık 2015 tarihinde İstanbul Cemal Reşit Rey Konser Salonunda düzenlenmiştir. Organizasyonlarda Elâzığ – Harput musikisinden eserler yer almıştır. Ayrıca organizasyon 2013-2014 yıllarında TRT Müzik, 2015 yılında Kanal 23’ten canlı yayımlanmıştır.[39]
Hazar Şiir Akşamları[değiştir | kaynağı değiştir]
Elazığ Valiliği tarafından tertiplenen ve Fırat Şiir Akşamları adıyla başlayıp 1992 yılından bu güne düzenlenen (1994 ve 2015 yılları hariç[40]) uluslararası şiir festivalidir.[41] İlk olarak 5 Aralık 1992 tarihinde Fırat Şiir Akşamları adıyla düzenlenmiş; alınan kararlarla 22 Eylül 1995 tarihi itibariyle Hazar Şiir Akşamları, 26 Haziran 1998 tarihi itibariyle Hazar Şiir ve Musiki Akşamları, 13 Haziran 2000 tarihinden günümüze Uluslararası Hazar Şiir Akşamları adıyla tertiplenmiştir.[40]
Altyapı[değiştir | kaynağı değiştir]
Sağlık[değiştir | kaynağı değiştir]
Elâzığ’da her 100.000 kişiye 608 hastane yatağı düşmektedir. Bu oran, 262 olan Türkiye ortalamasının 2 katından fazladır. Elazığ’da 2002-2006 yılları arasında toplam hekim sayısı % 15,4 artarken, diş hekimi sayısı % 26,15, diğer sağlık personellerinin sayısı ise % 13,64 artmıştır. Elâzığ, Devlet Planlama Teşkilatı tarafından 2003 yılında yapılan sağlık sektörü gelişmişlik sıralamasında sağlık sektöründe en gelişmiş iller bazında 12. sıradır. Fırat Üniversitesinin tıp fakültesi bünyesinde bulunan araştırma hastanesi, TRB1 bölgesi ve bölge dışına hizmet veren önemli hastanelerden biridir.[42] Elâzığ sağlık sektöründe oldukça gelişmiş bir il olup, CNBC-e Business dergisinin yaptığı araştırmalara göre Türkiye’nin en iyi sağlık altyapısına sahip ikinci şehridir.
Ulaşım[değiştir | kaynağı değiştir]
Elâzığ İli, Doğu Anadolu Bölgesi’nin geçiş merkezi konumundadır. Elâzığ Türkiye’nin dört bir yanına ana yollarıyla bağlı olup, ayrıca demiryolu ve havayolu ulaşımına da sahiptir. Keban Barajı’nın yapımıyla Elâzığ’ın bazı ilçeleri ve komşu illere bağlı ilçeleriyle Keban Baraj Gölü’nden feribotla yapılmaktadır.
Karayolu ulaşımı[değiştir | kaynağı değiştir]
İlin en önemli karayolu bağlantısı; Ankara – Kayseri – Malatya üzerinden gelerek, Tunceli ve Erzurum’a giden devlet yoludur. Bu karayolunun 156 km’si Elâzığ İl sınırları içindedir. Yolun Elâzığ – Palu kesiminin 87. km sindeki Kovancılar yöresinden kuzeydoğuya ayrılan bir kol; Bingöl ve Muş üzerinden Van’a kadar ulaşmaktadır.
İlin ikinci önemli devlet yolu Diyarbakır ve Mardin üzerinden Suriye sınırında Nusaybin ve Cizre, Irak sınırında Habur sınır kapılarına kadar ulaşır.
Havayolu ulaşımı[değiştir | kaynağı değiştir]
Kara ve demiryollarının yanında Elâzığ’a hava yolu ile de ulaşmak mümkündür. Elâzığ’a Türkiye’nin bütün illerinden her gün Ankara ve İstanbul bağlantılı olarak ve diğer bazı illerden direk uçuş ile ulaşım imkânı mevcuttur. Elâzığ Hava Meydanı’nın yapımına 1938 yılında başlanmış, 1940 yılında hizmete sunulmuştur. Meydanın, 1720 x 30 m ebadında, 13/31 numaralı 1 adet pisti, 120 x 18 m ebadında taksirut ve 200 x 42 m ebadında 1 adet uçak park apronu mevcuttur. Yüzeyi asfalt kaplama olan pistin özel aydınlatma sistemi 1996 yılında yapılarak hizmete sunulmasıyla meydandan gece uçuşları da gerçekleştirilebilmektedir. Meydana bağlı Harput VOR istasyonu, yurt içi ve yurt dışına sefer yapan hava araçlarına (transit uçuşlara) hizmet veren VOR / DME cihazlarıyla meydan içerisi de NDB cihazıyla donatılmıştır. 2006 yılında temeli atılan yeni pist, 15 Mart 2009 tarihinde açılmıştır. Ağustos 2010’da temeli atılan hava alanı üst yapı ve terminal binası 20 Ekim 2012’de hizmete hazır hale getirilmiştir. Meydanın şehirden uzaklığı 12 km olup, ulaşım otobüs ve taksi işletmeciliği ile sağlanmaktadır. Meydanda, otopark, kafeterya, VIP / CIP salonları da bulunmaktadır. Ayrıca yeni yapılan pistle bölgede en büyük hava alanı konumunda bulunmaktadır.
Demiryolu ulaşımı[değiştir | kaynağı değiştir]
Elâzığ İl merkezi Malatya’dan gelerek Maden ve Ergani üzerinden Diyarbakır’a giden demiryoluna 1934 yılında bağlanmıştır. Bu hat Elâzığ İli’nden geçerek Tatvan’a ulaşır. 1998 yılından beri Elâzığ – Ankara arasında Mavi Tren hizmete girmiştir.Gardan her gün karşılıklı olarak, Malatya – Gaziantep – Adana ve Mersin’e Fırat Ekspresi, haftanın 4 günü 4 Eylül Mavi Treni karşılıklı Ankara – Elâzığ, Elâzığ – Ankara, haftanın 3 günü posta yolcu treni, haftanın 2 günü Vangölü Ekspresi, haftanın 1 günü Şam Ekspresi, haftanın 1 günü Transasya Ekspresi seferleri yapılmaktadır. Malatya – Sivas – Kayseri – Ankara – Eskişehir – Bilecik – İstanbul (Haydarpaşa),Kütahya – Balıkesir – Manisa – İzmir – Konya – Afyon illerine ekspres treni ile yolcu taşımacılığı gerçekleştirilmektedir. Elâzığ – Malatya arasında günlük ortalama 3 – 4 seferin yapıldığı gardan ortalama 75 – 100 adet yolcu, 450 – 500 ton yük taşımacılığı yapılmaktadır. İl sınırları içerisindeki demiryolu uzunluğu 272 km olup, İl sınırları dahilinde Kuşsarayı, Pınarlı, Baskil, Şefkat, Yolçatı, Uluova, Kürk, Gezin, Maden, Yurt, Çağlar, Konak, Murat bağı, Palu, Beyhan ve Suveren istasyonları mevcuttur.
Su yolu taşımacılığı[değiştir | kaynağı değiştir]
Keban Baraj Gölü üzerinde Elâzığ – Pertek, Elâzığ – Çemişgezek, Elâzığ – Ağın ve Baskil – Malatya arasında ulaşım feribotlarla sağlanmaktadır.Ayrıca Elâzığda turizm sektöründe son yıllarda gelişmeye başlamıştır.Mavi bayraklı Sivrice gölü kıyısındaki turistik tesisleri ayrıca kış turizminin bölgedeki en güzel örneği olan Hazarbaba kayak merkezi göl manzarasına sahip bir kayak merkezidir.Özellikle Harput’daki yazın serin kışın ise sıcak olma özelliğine sahip Buzluk Mağaraları, Keban Barajı, gezilip görülmesi gereken yerler arasında yer alır.
Eğitim[değiştir | kaynağı değiştir]
Elâzığ, eğitim alanında tarih boyunca çevre il ve bölgelerin merkezi konumu olmuş; eski Harput’a Amerikan Kolejleri ve diğer yabancı kolejler, Kur’an ve ilim eğitiminin verildiği medreseler kurulmuştur. TUİK 2014 verilerine göre ilin okur-yazar oranı %96’dır (401.954 kişi).[43]
Fırat Üniversitesi[değiştir | kaynağı değiştir]
Fırat Üniversitesi, ilk olarak 1967 yılında Elazığ Yüksek Teknik Okulu olarak açılmıştır. Aynı yıl içinde Ankara Üniversitesi Senatosu’nun Elazığ Veteriner Fakültesi’nin kurulmasını öngören kararı Millî Eğitim Bakanlığınca onaylanmıştır. Teknik Yüksek Okul, 1184 Sayılı Kanunla 1969 yılında Elazığ Devlet Mühendislik ve Mimarlık Akademisi’ne (EDMMA) dönüşmüş, Veteriner Fakültesi de 1970 yılında Ankara Üniversitesi’ne bağlı olarak öğretime açılmıştır. Kuruluşu 11 Nisan 1975 tarih ve 1873 Sayılı Kanunla gerçekleşen Fırat Üniversitesi’nin çekirdeğini Fırat Üniversitesi Veteriner Fakültesi oluşturmuştur. 1975–1976 eğitim öğretim yılında Fen-Edebiyat Fakülteleri’nin de ilavesiyle üniversite, eğitim ve öğretime üç fakülte ile başlamıştır. EDMMA (Elazığ Devlet Mühendislik ve Mimarlık Akademisi) ise Mühendislik Fakültesi’ne dönüştürülerek üniversite bünyesinde yer almıştır.
- Fakülteler
- Eğitim Fakültesi
- Fen Fakültesi
- İnsani Ve Sosyal Bilimler Fakültesi
- İktisadi Ve İdari Bilimler Fakültesi
- İlahiyat Fakültesi
- İletişim Fakültesi
- Mühendislik Fakültesi
- Su Ürünleri Fakültesi
- Teknik Eğitim Fakültesi
- Teknoloji Fakültesi
- Mimarlık Fakültesi
- Diş Hekimliği Fakültesi
- Tıp Fakültesi
- Sağlık Bilimleri Fakültesi
- Veterinerlik Fakültesi
- Spor Bilimleri Fakültesi
İlçeler[değiştir | kaynağı değiştir]
2010 TUIK verilerine göre ilde merkez ilçeyle beraber 11 ilce, 15 belde ve 546 köy vardır. İlçeler şöyledir:
- Ağın
- Alacakaya
- Arıcak
- Baskil
- Elâzığ
- Karakoçan
- Keban
- Kovancılar
- Palu
- Sivrice
- Maden
Ağın[değiştir | kaynağı değiştir]
Ağın’ın tarihinin MÖ 16.-17. yüzyıllarda yöreye yerleşen Hurrilere kadar uzandığı bilinmektedir. Yörede hakimiyet kuran çeşitli kavimlerin egemenliğinde kalan Ağın, 1071 yılından sonra Türklerin Anadoluya girmesiyle 1115-1234’e kadar Artukoğulları yönetiminde kalmış, 1514 Çaldıran Savaşı’ndan sonra Osmanlı topraklarına katılmıştır.1954 yılında Elâzığ’a bağlı olarak bir ilçe olmuştur. Elâzığ ilinin Kuzeybatısında bulunup İl’e uzaklığı 77 km’dir. Ağın doğudan Çemişgezek, batıdan Arapgir, güneyden Keban, kuzeyden yine Arapgir ve Kemaliye ile çevrilidir. Yüz ölçümü 526 metrekare olup kuzey yönünde Hekemat Tepesi, güney yönünde Osman Tepesi, batı yönünde ise Aliuşağı tepelerinin arasında küçüklü büyüklü dereler arasına yerleşmiştir. Dereleri sulak olduğundan yeşilin her rengine rastlamak mümkündür. Elâzığ’dan 77 km uzaklıkta olan Ağın’a ulaşım karayolu ile yapılmakta olup, Keban Baraj gölü üzerinden de feribotla sağlanmaktadır.
Alacakaya[değiştir | kaynağı değiştir]
Alacakaya, 1991 yılında kurulmuştur.[44] Doğuda Arıcak, batıda Maden, güneyde Ergani ve Dicle, kuzeyde ise Palu ilçeleri yer almaktadır. Deniz seviyesinden yüksekliği 1.150 m olup, yüzölçümü 318 km²’dir. İlçe merkezi bir tepe üzerine kurulmuştur. Karasal iklimin hüküm sürdüğü bölgededir. Kışları karlı ve soğuk, yazları kurak ve sıcak geçer. İlçe adını bölgede bulunan kromla Türkiye’ye duyurmuştur. 1915 yılına rastlayan bu olayı Maden Yüksek Mühendisi Abdullah Hüsrev gerçekleştirmiştir
Keban[değiştir | kaynağı değiştir]
Keban, Elâzığ’ın batısında ve merkez ilçeye 46 km uzaklıktadır. İlçenin doğusunda Elâzığ, batısında Malatya’nın Arapgir ilçesi, kuzeyinde Tunceli’nin Çemişgezek’i, kuzeybatısında Ağın, güneyde ise Baskil ilçesi vardır. İlçenin yüzölçümü 548 km²’dir. İlçede bulunan Keban Barajı, Elâzığ ilinin Keban ilçesinde, Fırat Nehri üzerinde, 1965-1975 yılları arasında inşa edilmiş olan elektrik enerjisi üretimi amaçlı barajdır. Beton ağırlık ve kaya dolgu tipi olan barajın gövde hacmi 16.679.000 m³, akarsu yatağından yüksekliği 210,00 m, normal su kotunda göl hacmi 31.000,00 hm³ normal su kotunda göl alanı 675,00 km²’dir.
Karakoçan[değiştir | kaynağı değiştir]
1936 yılında ilçe olmuştur. İlçenin bugün itibariyle 1 beldesi, 2 bucağı, 88 köyü, 5 mezrası bulunmaktadır. Karakoçan’a bağlı tek belde olan yerleşim yeri Sarıcan adını taşımaktadır. Sarıcan Beldesi iki mahalleden oluşmaktadır. Bunun dışında Çan ve Başyurt adıyla iki adet bucağı bulunmaktadır. Karakoçan, merkezinde tarihi yönden önem taşıyan herhangi bir yerleşim birimi olmamasına karşın; yakın köylerinde ve civarında tarihi yönden önem taşıyan birçok yerleşim birimi bulunmaktadır. Bunların başında Karakoçan ilçesi ile Mazgirt ilçesi (Tunceli) sınırını teşkil eden Peri çayı üzerinde yapılmış olan ve ilçeye 12 km uzaklıkta bulunan Bağin Kalesi gösterilebilir. Ayrıca ilçeye bağlı birçok köyde bulunan tarihi kiliselerde diğer eserler olarak karşımıza çıkmaktadırlar. İlçede, Peri Çayı kenarında bulunan Golan kaplıcalarını her yıl binlerce kişi sağlık amacıyla ziyaret etmektedir. Yine ilçe merkezinde Kalecik Barajı Çamlığı, Beyaz Çeşme Mesire Yeri, Güzelbaba Ormanı yaz aylarında halkın rağbet ettiği dinlenme yerleridir.
Palu[değiştir | kaynağı değiştir]
Palu, ikisi kasaba diğeri merkez olmak üzere 3 belediye, 35 köy ve onlara bağlı 30 mezradan oluşmaktadır. Güneyde Arıcak ve Alacakaya Elâzığ il merkezi, kuzeyde Kovancılar ilçesi ile komşudur. Tarihi milattan önceki yıllara dayanır. Bölgede bilinen en eski kavimler Hurriler, Hititler ve Urartulardır. Özellikle Tuşba (bugünkü Van) şehri olan Uratula’da Urartu Kralı Menaus’a ait taş kitabe vardır. Bu kitabeden Palu’ya Sebitaruas, Harput çevresinine de Surani adı verildiği öğrenilmektedir. Sophene Krallığının başkentliğini yapan ilçe, Sophene Krallığından MÖ. 300 yıllarda yazılmış olan ve halen İranın kuzeyinde bulunan Darius kitabelerinde de bahsedilmektedir. Tarihi kalıntılarından bir tanesi Palu Kalesi’dir.
Kovancılar[değiştir | kaynağı değiştir]
Kovancılar, Elazığ ilinin en büyük ilçesidir. Yörenin tarihi milattan önceki yıllara dayanır. 1934 yılında Romanya ile Türkiye arasında yapılan mübadele anlaşması çerçevesinde orada bulunan Türk Ahaliden 300 hanelik bir kafile yerleştirilmek üzere Elâzığ iline nakledilmiştir. Mevsimin kış olması nedeniyle önce civar köylerde geçici iskana tabi tutulan Göçmenler daha sonra şimdiki İlçe Merkezine yerleştirilmiştir. 1935 yılının İlkbahar ayında 300 hanelik köyün temeli atılmıştır. Zamanın şartlarına göre duvarları kerpiçten ve çatıları kargirden yapılan evlerin inşaatları kısa zamanda tamamlanarak hak sahiplerine teslim edilmiştir. Söz konusu bu yeni yerleşim yerine Göçmenlerin Romanya’da ikamet ettikleri köy olan Kovancılar’ın adı verilmiştir. 1935 yılında tamamen boş bir arazi üzerine kurulmuş bulunan Kovancılar’ın imar planı zamanın imkânları ile en iyi şekilde hazırlanmış olup, Elâzığ İlinin örnek bir yerleşim alanı olmuştur. 1968 yılında Belediye Teşkilatı kurulmuş olup, daha sonra 19.06.1987 tarih ve 3392 Sayılı Kanun ile ilçe Statüsüne kavuşmuştur.
Sivrice[değiştir | kaynağı değiştir]
Sivrice, 1936 yılı Şubat ayı içerisinde Dedeyolu köyünde kurulmuştur. 1938 tarihinde şimdiki yeri olan Hazar Gölü sahiline nakledilmiştir. İlçenin kuruluş tarihi çok eski olmamakla birlikte göl içinde bulunan adacıkta ve devamında eski bir yerleşim yeri mevcuttur. Hangi tarihte kimlerin yaşadığı kesin olarak tespit edilememiştir. Adacıkta yıkılmış halde bir manastır, devamında da su içinde büyük bölümü sağlam halde evler ve diğer yapıların kalıntıları vardır. Son yıllarda çevre illerin önemli bir turizm merkezi olan ve olma yolunda gelişmeler kaydeden Sivrice ilçesinde yaz aylarında halkın günü birlik olarak tatil yapabileceği mesire yerleri ve çadır kent yerleri mevcuttur.
Önemli Yerler ve Yapılar[değiştir | kaynağı değiştir]
Tarihi Yerler[değiştir | kaynağı değiştir]
Harput Antik Kenti[değiştir | kaynağı değiştir]
Şimdiki Harput Mahallesi sınırlarında bulunan Harput Antik Kenti, Elâzığ’ın ilk yerleşim yeridir. Mevcut tarihi kaynaklara göre Harput’un en eski sakinleri M.Ö. 2000’li yıllarından itibaren Doğu Anadolu’ya yerleşen Hurriler’dir. Hurriler’den sonra bölge Hitit hakimiyeti altına girmiştir. Çok uzun sürmeyen Hitit hakimiyetinden sonra M.Ö. 9. yüzyıldan itibaren Doğu Anadolu’da devlet kuran Urartular Harput’da uzun süre hüküm sürmüştür. Günümüzde antik kentte birçok medeniyete ev sahipliği yapmış tarihi kalıntı ve doğal yapılar bulunmaktadır.
Harput Kalesi[değiştir | kaynağı değiştir]
Urartular tarafından dikdörtgen bir plan üzerine kurularak yapılmış olan mimari yapıdır.[45] Şu anki Elâzığ il sınırları içerisindeki tarihi Harput Mahallesinde bulunmaktadır. Kale, iç ve dış kale olmak üzere iki bölümden oluşmaktadır.[45] Rivayete göre yapımında kullanılan harca su yerine süt eklenmiştir bu nedenle Süt Kalesi olarak da adlandırılır.[45] Yine bir rivayete göre, Süt Kalesi harcında su yerine süt kullanılma sebebi dönemde yaşanan su kıtlığı olduğu söylenir. Kale, M.Ö. 8. yüzyılda Urartu Krallığı tarafından inşa edilmiştir. M.Ö. 6.yüzyıldan itibaren Pers hakimiyeti altına girmiştir.[45][46] M.Ö. 1. yy ile M.S. 11. yy arasında Part, Roma, Sasani, Bizans ve Abbasiler ve 11. yüzyılın sonuna kadar Bizans hakimiyeti altında devam etmiştir.[45][46] 1085 yılında Çubukoğulları, 1112 yılında Artukoğulları, 1234 yılında Selçukluların egemenliği altında kalmıştır.[45][46] Kale, Artuklu Beyi Belek Gazi’nin ve Selçuklu Beyi Alaeddin Keykubad’ın hükumet merkezi olmuş, 1366 yılında Dulkadiroğulları ve Akkoyunlu Devletleri arasında mücadelelerden dolayı sık sık hakimiyet değişikliği yaşanmıştır.[45] Kale 1465 yılında Akkoyunlu hükümdarı Hasan Bahadır Han tarafından ele geçirilerek Akkoyunlu idaresine alınmıştır. Harput Bölgesi ve Kalesi 1515 yılında Yavuz Sultan Selim tarafından Osmanlı İmparatorluğu’nun idaresine alınmıştır. İç kale ve dış surlar olmak üzere iki bölümden oluşmaktadır. Dörtgen planlı kalenin girişi, doğuda Harput yönündedir. Konumu itibariyle Elazığ Ovasına hakim bir bölgede inşa edilmiştir. Günümüzde yapılan kazı çalışmalarında içinde çeşitli zindanlar, yaşam ve tedavi alanları bulunmuştur.[45]
Hamam ve Kaplıcaları[değiştir | kaynağı değiştir]
- Hoca Hasan Hamamı
İki giriş kapısı olan soyunma, ılıklık ve yıkanma bölmelerinden oluşmuş Harput’ta bulunan kubbeli tipik Osmanlı hamamlarındandır.[47]
- Cimşit Bey Hamamı
Harput’ta tarihi Sarahatun Camii yanında bulunan Yavuz Sultan Selim dönemi sipahisi Cimşit Bey tarafından 16. yüzyılda yaptırılmış kare planlı soyunma ve kubbe örtülü yıkanma bölmesi bulunan Osmanli Mimarisi’nin görüldüğü tarihi hamamlardandır.[48]
- Kolan Kaplıcası
Kolan (Golan) Kaplıcası, Elâzığ’ın Karakoçan ilçesine 18 km uzaklıktaki Kolan’da bulunmaktadır. Mide, karaciğer, kadın ve cilt hastalıklarına olumlu etkisi olduğu bilinmektedir.[49][50]
- Dabakhane Kaplıcası
Hatput Kalesi’nin kuzeyinde yer alan 410 mg iletkenliğe, 7.9 PH ve 50 santigrat derece sıcaklık değerlerine sahip suyu ile mide, bağırsak, karaciğer hastalıklarına ve ruh ve sinir hastalarına olumlu etkisi olduğu bilinen kaplıcadır.[50][51]
Cami ve Türbeler[değiştir | kaynağı değiştir]
- Ulu Camii
Harput’ta Artuklu Hükümdarı Fahrettin Karaaslan tarafından H. 551 (M. 1156-1157) yılında yaptırılan camii, Anadolu’daki en eski ve en önemli yapılardan birisidir. Cami; dikdörtgen planlı, dışa kapalı görünümlü olup, minaresinin eğri durumda oluşu ve tuğlalarının süsleme öğesi olarak kullanılması bakımından ilgi çekicidir. Harim son cemaat ve avlu olmak üzere üç bölümden yapılmıştır. Caminin iç duvarları kemerlerle birbirine bağlanmıştır. Cami halen ibadete açıktır.caminin minaresi yaptırılmasına rağmen eğri duruma geri dönmüştür.
- Sarahatun (Sarayhatun) Camii
Akkoyunlu devrine ait cami, Akkoyunlu Hükümdarı Bahadır Han’ın (Uzun Hasan) annesi Sara Hatun tarafından 1465 yılında mescit olarak yaptırılmıştır. 1585 yılında tamir edilmiş, 1843 yılında da yapılan onarımla bugünkü halini almıştır. Cami, kare planlı olup orta kısmının üzeri dört kalın sütuna dayanan kubbe ile kenarları ise tonozla örtülüdür. Mihrap sade bir iniş halindedir. Minberi, taş işçiliğinin güzel örneklerindendir. Minaresi iki renk kesme taştan yapılmıştır.
- Kurşunlu Camii
Harput’ta Osmanlı devri camilerinin en güzel örneklerinden biridir. 1738-1739 yıllarında yapılmıştır. Cami, kare yapılı, üzeri büyük bir kubbe ile örtülü ve kubbeye giriş trompludur. Kubbe kasnağında dört penceresi olup, mihrabı sade bir niş biçimindedir. Son cemaat mahalli üç kubbelidir. Kubbelerin üzeri kurşunla kaplıdır. Harim kapısı yonca şeklinde olup, minaresi kesme taştan yapılmıştır.
- Alacalı Camii
Harput’ta Kitapçıgil parkının girişinde bulunan camide çeşitli yapı devirlerinin izleri görülmektedir. Küçük ebatta ve dikdörtgen planlıdır. Artukoğulları döneminde yapılmasına karşılık, 19. yüzyılda büyük bir onarım görmüştür. Tavandaki ahşap işçiliği, bu devrin onarımına aittir. Caminin kapısı batıda yer almakta olup, bir yonca yaprağı şeklindedir. Kapı üzerinde merdiven ve minare bulunmaktadır. Minare, şerefeye kadar sıra ile siyah-beyaz taşla, şerefe ise dama şeklinde, siyah-beyaz kesme taşla örülüdür.
- Ağa Camii
Harput’a girişte ana yolun solunda yer alan cami’nin kubbesi çökmüş olup, yalnızca zarif minaresi ayaktadır. Minare kare kaideli ve sekizgen gövdelidir. Harput Müzesindeki kitabesine göre 967 H. (1559 M.) yılında Pervane Ağa tarafından inşa edilmiştir. Cami aslına uygun olarak restore edilerek ibadete açılmıştır.
- Merkez Camii
Palu ilçesindedir. Dikdörtgen planlı ve düz damlıdır. İçten sütunlarla ve payelerle üç nefe ayrılmıştır. Mihrap taş işçiliği yönünden ilgi çekicidir. Yeşil sırlı tuğla ile örülmüştür. Palu kalesi özelliğini kaybetmeden günümüze gelmiş ender kalelerden biridir.
- Arap Baba Mescidi ve Türbesi
Selçuklu hükümdarlarından IV. Kılıçarslan’ın oğlu, III. Gıyaseddin Keyhüsrev zamanında H. 678 yılında inşa edilmiştir. Minaresi dıştan türbe ile mescidin tam orta kısmına gelen bölümde yapılmıştır. Kapısı mescidin içindedir. Kaidesi alttan beş sıra taş üstünde alçı ve sıva izi görülen ve hemen hiçbir Selçuklu Mescidinde bulunmayan, emsalsiz sırça bordürlüdür. Mescit kare planlıdır. Selçuk üçgenleri ile kubbeye geçilir. Kubbe içinin kornişlerinin çinili olduğu bilinmektedir. Korniş ve çinilerle düzenlenen mihrabın üst kısmı, beş dişlidir. Büyük kemeri vardır. Arabesk plament ve su yolludur.
- Fetih Ahmet Baba Türbesi
Harput’a 2 km uzaklıkta olup, kaya üzerine inşa edilmiş türbenin yanında mescidi bulunmaktadır. Türbe altıgen planlı, üst kısmı sonradan yapılmış, yalnız cenazelik kısmı mevcuttur. İçinde büyük bir sanduka bulunmaktadır.
- Mansur Baba Türbesi
Harput’ta kaleye giden yolun solunda bulunan türbe, sekizgen planlı olup, kesme taşlardan yapılmış kaide kısmı vardır. İki katlı anıtsal bir yapı olduğu bilinen türbenin üst örtü sistemi sonradan yapılmıştır. İçerisinde Mansur Baba, zevcesi, oğlu ve kızına ait olduğu bilinen dört sanduka bulunan türbenin Artukoğulları devrine ait olduğu ihtimali kuvvetlidir.Halen yaşamakta olan torunu araştırmacı yazar M.Avnullah Özmansur İstanbul’da yaşamaktadır.
Barajlar[değiştir | kaynağı değiştir]
Keban Barajı[değiştir | kaynağı değiştir]
Elâzığ’ın Keban ilçesinde bulunan, 1964 yılında inşaatına başlanmış, 1974 yılında dört ünite ile üretime başlayan ve 1981 yılı itibariyle tam kapasite elektrik üretimine başlamış olan Fırat Nehri üzerine kurulmuş Cumhuriyet Tarihi’nin ilk ve önemli barajlarındandır.[52]
Cip Barajı[değiştir | kaynağı değiştir]
Cip Çayı üzerine, 1965 yılında sulama amacı ile inşa edilen; toprak gövde dolgu tipi olan barajın gövde hacmi 446.000 m³, akarsu yatağından yüksekliği 23,00 metredir. Normal su kotunda göl hacmi 7,00 hm³, normal su kotunda göl alanı 1,10 km²’dir. 1.100 hektarlık bir alana sulama hizmeti vermektedir.
Kış Turizmi[değiştir | kaynağı değiştir]
Hazarbaba Kayak Merkezi[değiştir | kaynağı değiştir]
Elazığ’ın Sivrice ilçesinde, Hazar Gölü kıyısında bulunan 2.347 metre yükseklikteki Hazarbaba Dağı’na kurulu kayak merkezidir.[53] 6 km stabilize dağ yolu ile ulaşım sağlanmaktadır.[53]
Sosyal Aktivite[değiştir | kaynağı değiştir]
Kültür Park[değiştir | kaynağı değiştir]
Elâzığ’da, batıda Elazığ Atatürk Stadyumu, doğuda şehir merkezi, kuzeyde Fırat Üniversitesi, güneyde Sürsürü ve Olgunlar mahallelerinin bulunduğu 170.000 metrekarelik alana kurulu sosyal eğlence alanıdır. 170.000 metrekarelik toplam alanın; %61.8’ini yeşil alan, yüzde 24.7’si gezi alanı, çocuk parkları, bisiklet sürüş alanları, servis yolları ve otopark, %10’u göletlerden oluşurken; toplam alanın % 3.5’lik kısmını kapsayan bir alanda çok amaçlı toplantı salonu, cami, kafeterya, kule lokanta, spor salonları, güvenlik ofisi, engelliler merkezi gibi sosyal alanlar yer almaktadır.[54] Kültür Park alanının %61.8 gibi büyük bir kısmını yeşil alan ve %10’luk kısmını göletler oluşturmaktadır. Göletler ve yeşil alanlar çevresinde seyirlik bank, oturma alanları ve köprüler yer almaktadır.[54] Alanda mini amfi, toplantı salonları yer almaktadır.
Medya[değiştir | kaynağı değiştir]
Yerel TV kanalları[değiştir | kaynağı değiştir]
Şehir’de yayın yapan 4 yerel TV kanalı vardır. Elâzığ’dan yayın yapan Kanal Fırat ve Kanal 23, uydu aracılığı ile tüm yurtta ve Avrupa’da izlenebilmektedir. Bunun dışında birçok yerel gazete yayın hayatını sürdürmektedir. Elâzığ’da 12 adet yerel radyo kanalı bulunmaktadır.
- Kanal Fırat
- Kanal 23
- Kanal E
- Fırat TV (Fırat Üniversitesi)
Yerel radyo kanalları[değiştir | kaynağı değiştir]
- Ezgi FM (88.0)
- FM 23 Elâzığ (88.5) & (93.5)
- Radyo Fırat (Fırat Üniversitesi) (89.2)
- Radyo E (90.2)
- Radyo 2000 (90.8)
- Radyo Hazar (92.0)
- Elazığ Mavi Radyo (95.4)
- Radyo Kulüp (96.0)
- ERT FM (96.8)
- Elazığ Işık Radyo (97.3)
- Yağmur FM (99.0)
- Hit FM (99.9)
- Elâzığ Polis Radyosu (104.0)
Yerel gazeteler[değiştir | kaynağı değiştir]
- Keban Gazetesi
- Kapı Dergi
- Ayışığı Gazetesi
- El Aziz Gazetesi
- Elâzığ Artı Eksi Haber Gazetesi
- Elâzığ Star Haber Gazetesi
- Elâzığ Polis Haber Gazetesi (Elâzığ Emniyet Müdürlüğü tarafından çıkarılan aylık gazete)
- Elâzığ Star Haber Gazetesi
- Elâzığ Yeni Ufuk Gazetesi
- Elâzığ Yeniçağ Gazetesi
- Gazete Elâzığ
- Günışığı Gazetesi
- Nurhak Gazetesi
- Turhan Gazetesi
- Uluova Gazetesi
- Elâzığ Son Baskı Gazetesi
- Şehir Gazetesi
Kardeş Şehirler[değiştir | kaynağı değiştir]
Kardeş şehir, kentlerin yerel yönetimleri aracılığıyla yabancı ülke kentleri ile kurdukları resmi dostane ilişkiyi ifade etmektedir. İl Meclisi’nce alınan karar ile kurulan kardeş kent ilişkisi, içerisinde bulunduğumuz küreselleşme sürecinde uluslararası gelişmeler açısından oldukça önemli bir olguyu ifade etmektedir. Kurulan kardeş kent ilişkileri ile sosyo-kültürel, ekonomik, eğitim, sağlık, ticaret, turizm, yerel yönetim hizmetleri ve spor gibi konularla tarafları ilgilendiren diğer alanlarda, iki kentin ilgili birimleri arasında iletişim ve koordinasyonu sağlayarak bilgi/deneyim alışverişi ve işbirliğinin geliştirilmesini amaçlamıştır. Sonuç olarak, iki şehir arasında karşılıklı anlayış, dostluk ve barışın güçlendirilmesi amacıyla; tarihi, kültürel, sosyal ve coğrafi açıdan Elâzığ ile benzerlikleri olan birçok yabancı şehir ile kardeş kent antlaşmaları imzalanmıştır. Elâzığ’ın toplam 5 tane kardeş şehri vardır:
- Published in ÇATI YAPIMI HAKKINDA
Edirne ÇAtı Aktarma Çatı Yapım USTASI Fiyatları
Edirne ÇAtı Aktarma Çatı Yapım USTASI Fiyatları 0536 692 51 95 / 0530 153 78 60 Fiyat Teklifi İçin Bize Ulaşın Önce Bölgeye uygulanacak çalışma için Edirne ÇAtı Aktarma Çatı Yapımı USTASI Alanında uzman ustalarımız keşif yaparak proje hazırlarlar.Edirne ÇAtı Aktarma Çatı Yapımı USTASI ustalarımız Analiz yapılan bölgeye gerekli duyulan malzemeyi saptarlar.
Çatı izolasyonu Şıngıl çatı duvar yıkım kırım demir çelik metal çatı sandviç panel Teras çatı kapatma ahşap çatı yapımı membran çatı ustası kiremit aktarma kiremit çatı yapımı eternit çatı ustası pergole çatı ustası profil çatı ustası balkon kapatma .Edirne ÇAtı Aktarma Çatı Yapımı USTASI çalışma yapılacak alanlarda nelere ve İhtiyaç duyulduğu müşteriye paylaşılır,Edirne Kiremit çattı ustalarımız Tarafından Uygulamaya konulur.
Öncelik olarak İstanbul geneline tüm bölgelerine Türkiye Geneline Edirne ilinde ÇAtı Aktarma Çatı Yapımı USTASI uygulamaları Edirne ÇAtı Aktarma Çatı Yapımı USTASI sistemleri profesyonel Edirne çatı ustalarımız tarafında güven ve kalite ilkelerini siz değerli müşterilerinine en ekonomik fiyatlar ile sunmaktadır.Edirne Kiremit Çatı Ustalarımız Türkiye genelinede hizmet vermektedirler.BİZE ULAŞIN
Edirne çatı ustası, Edirne çatı aktarma, Edirne şıngır çatı, Edirne kiremit çatı, Edirne membran çatı, Edirneeternit çatı, Edirne ondolin çatı, Edirne pergole çatı, Edirne profil çatı, Edirne teras kapatma, Edirne çatı firması, Edirne çıtı fiyatları
Edirne, Türkiye Cumhuriyeti’nin Marmara Bölgesi’nin Trakya yakasında yer alan, doğuda Kırklareli ve Tekirdağ, güneyde Çanakkale ve Ege Denizi, batıda Evros (Yunanistan) ve kuzeyde Hasköy (Bulgaristan) ile çevrili ildir.
Edirne ilinin geneli düzlük olup il sınırları içerisindeki herhangi bir yükselti 500 metreyi aşmadığı için ilde dağ bulunmamaktadır. Korudağ Edirne’de bilinmesine rağmen bu yanlış bir bilgidir. %25’i ormanlık olan ve topraklarının %57’sinde tarım yapılan ilin en önemli akarsuyu, Karaağaç hariç olmak üzere Türk-Yunan sınırını çizen Meriç’tir.
İlin iklimi güneyden kuzeye doğru çıkıldıkça sertleşir; Ege Denizi’ne kıyısı olan güney kesiminde daha çok ılıman Akdeniz iklimi yaşanırken il merkezinin de bulunduğu kuzey kesiminde sert kışlarıyla kendini gösterenkarasal iklim hâkimdir.
İçindekiler
[gizle]
- 1Etimoloji
- 2Kültür ve eğitim
- 2.1Folklor
- 3Görülecek yerler
- 3.1Roma-Bizans dönemi
- 3.2Osmanlı-Türk dönemi
- 3.2.1Dinî yapılar
- 3.2.2Sivil yapılar
- 4Demografi
- 5Kaynakça
- 6Dış bağlantılar
Etimoloji[değiştir | kaynağı değiştir]
Edirne adı, kentin Latince ve Yunanca ismi olan Hadrianoupolis (Hadrianus’un kurduğu şehir, Hadrianus’un şehri) sözcüğünün Türkçede Edrenebol, Edrene ve Edirne olarak evrimleşmesiyle bugünkü hâlini almıştır. Başka bir ihtimal de, gene Hadrianoupolis’ten türetilmiş olan, şehrin Bulgarca adı Odrin’den evrimleşmiş olmasıdır.[kaynak belirtilmeli]
Kültür ve eğitim[değiştir | kaynağı değiştir]
1357’den beri düzenlenen Kırkpınar Yağlı Güreşleri yaz aylarında birçok yerli ve yabancı turisti çeker.
Cumhuriyet’in kuruluşu ile beraber Edirne’de eğitim kurumları da hızlı bir gelişme göstermiş, son yıllarda Edirne, eğitimde gelişmişlik düzeyi açısından Türkiye’nin önde gelen kentleri arasına girmiştir. Edirne’de okur-yazar oranı cumhuriyet dönemi boyunca Türkiye genelinin üzerinde olmuştur. Son yıllarda gerçekleştirilen kurslarla okur-yazarlık oranı %99’a ulaşmıştır.
2014 yılı itibarıyla bünyesinde 39.696 öğrenciye eğitim veren Trakya Üniversitesi de Edirne’de yer almaktadır.[4]
Folklor[değiştir | kaynağı değiştir]
Edirne ilinde Trakya’nın diğer illerindeki gibi 9/8’lik ritmin ağır bastığı halk türküleri yaygındır. Diğer Ardında Sümbüllü Bağlar, Karakuşun Yüksektendir Oyunu, Kızılcıklar Oldu Mu, Evreşe yolları dar, Püskül Pencereden Uçtu, Yüksek Yüksek Tepelere Ev Kurmasınlar vardır.
Edirne ilinde yaşayanların, kendilerine özgü kıvrak ezgilerle bezeli ve yöre düğünlerinin ayrılmaz bir parçası olan Roman havaları da Edirne folklorunun tamamlayıcı bir parçasını oluşturur. Bunların en tanınmışları: Güm Güm Teke, Kako Sali, Anako, Yağmur Yağdı, Maşa Satarım gibi.
Görülecek yerler[değiştir | kaynağı değiştir]
Edirne il merkezinde tarihi yapılar Türkiye’nin diğer kentlerine nispeten daha iyi korunmuştur. Kentte görülecek yerler Roma-Bizans dönemi ve Osmanlı-Türk dönemi adı altında iki ayrı başlık altında toplanabilir.
Roma-Bizans dönemi[değiştir | kaynağı değiştir]
Kentin tarihinin bu kısmından günümüze fazla eser kalmamıştır; şehirde bu döneme ait biricik yapı, 19. yüzyıl sonlarına kadar ayakta kalmış Roma dönemine ait Hadrianopolis surlarının yıkıntıları ve de eskiden üzerinde 1893 yılında inşa edilmiş ve 1953 senesinde depremde zarar gördüğü ve kentin silüetini bozduğu gerekçesiyle dönemin belediye reisince dinamit kullanılarak yıktırılmış bir de saat kulesi bulunanMakedonya Kulesi’dir. Makedonya Kulesi adı Osmanlının ünlü seyyahı Evliya Çelebi’nin Seyahatnâme adlı eserinde geçmektedir.
Osmanlı-Türk dönemi[değiştir | kaynağı değiştir]
Kent bu dönemden kalma yapılar bakımından oldukça zengin olup bunlar dini ve sivil yapılar olmak üzere iki altbaşlıkta toplanabilir.
Dinî yapılar[değiştir | kaynağı değiştir]
Bu yapılar içerisinde en görkemlisi klasik Osmanlı mimarisinin doruk noktası sayılan ve Mimar Sinan’ın ‘ustalık eserim’ dediği Selimiye Camii’dir (1575). Bunun dışında Eski Cami (1414) ve Üç Şerefeli Cami (1447) klasik dönem öncesi Osmanlı mimarisinin anıtları olarak kent merkezini süslemektedir. Şehirde görülebilecek diğer tarihî camiler Muradiye Camii (1426), Ayşekadın Camii, Darülhadis Camii, Defterdar Camii, Hıdır Ağa Camii,Gazimihal Camii ve Şahmelek Camii’dir.
Edirne kentinin biraz dışında yer alan İkinci Beyazıt Kulliyesi (1488) mimarisiyle olduğu kadar zihinsel engellilerin tedavi edildiği, günümüzde Sağlık Müzesi olarak kullanılan şifahanesi ile de dikkat çekmektedir.
Ayrıca kentte Kaleiçi’nde bulunan İtalyan Kilisesi, Kıyık’ta bulunan Sveti Georgi Bulgar Kilisesi ve Kirişhane’de bulunan Sveti Helena-Konstantin Kilisesi günümüze kadar gelmiş ve ayinler hâlâ yapılmaktadır.
Kaleiçinde bulunan Edirne Büyük Sinagogu vardır. Türkiye sınırları içerisindeki en büyük ve Avrupa’nın 3. büyük sinagogu olan yapı, 26 Mart 2015 tarihinde 46 yıl aradan sonra yeniden ibadete açılmıştır.[5]
Sivil yapılar[değiştir | kaynağı değiştir]
Sivil yapılar içerisinde anıtsal niteliğe sahip olanların başında Edirne’nin köprüleri gelir; bunların en eskisi Tunca Irmağı üzerindeki Gazi Mihal Köprüsü’dür (1420). Bu köprü yakınında Yıldırım ve Seferşah isminde iki küçük köprü daha bulunur. Kent merkezinden Karaağaç’a giden yol üstünde ilk karşılaşılan köprü Tunca Köprüsü (1615), ikincisi ise Meriç nehri üzerinde kurulu Meriç veya Mecidiye Köprüsü’dür (1842).
Edirne’deki en uzun köprü, il merkezi dışında Ergene nehri üzerinde yer alan ve ilçe merkezine ismini vermiş olan Uzun Köprü’dür.
Günümüzde bir kısmı otel olarak kullanılan tarihî Rüstem Paşa Kervansarayı (1554) da Edirne’nin görülmesi gereken anıtlarından birini teşkil eder. Bu binada yapılan restorasyon çalışması, 1980’de Ağa Han Ödülü almıştır.[6]
15. yüzyıldan kalma Edirne Sarayı, 93 Harbi’nde cephanelik olarak kullanılmış ve kentin düşeceğinin anlaşılmasından sonra cephaneler Rusların eline geçmesin diye havaya uçurulmuştur. Bu patlamadan sonra sadece Adalet Kasrı denilen kısmı sağlam kalmıştır. Kalıntıları Kırkpınar Yağlı Güreşlerinin düzenlendiği Sarayiçi semtindedir.
Edirne’de bulunan sivil tarihî yapılar arasında sayıları hızla azalan eski Edirne evleri de önemli yer tutar. Çoğu Kaleiçi semtinde bulunan ve neredeyse tümü ahşap olan bu evlerin bazıları son yıllarda restore edilmektedir.
Demografi[değiştir | kaynağı değiştir]
Edirne il nüfus bilgileri | ||||
---|---|---|---|---|
Yıl | Toplam | Sıra | Fark | Şehir – Kır |
1965[7] | 303.234 | 43 |
%34 102.171
201.063 %66
|
|
1970[8] | 316.425 | 45 | %4 |
%38 119.978
196.447 %62
|
1975[9] | 340.732 | 48 | %8 |
%40 135.792
204.940 %60
|
1980[10] | 363.286 | 47 | %7 |
%42 153.236
210.050 %58
|
1985[11] | 389.638 | 48 | %7 |
%46 178.610
211.028 %54
|
1990[12] | 404.599 | 47 | %4 |
%52 210.421
194.178 %48
|
2000[13] | 402.606 | 47 | -%0 |
%57 230.908
171.698 %43
|
2007[14] | 396.462 | 48 | -%2 |
%66 259.809
136.653 %34
|
2008[15] | 394.644 | 48 | -%0 |
%66 262.039
132.605 %34
|
2009[16] | 395.463 | 48 | %0 |
%67 264.213
131.250 %33
|
2010[17] | 390.428 | 48 | -%1 |
%67 261.920
128.508 %33
|
2011[18] | 399.316 | 48 | %2 |
%68 272.294
127.022 %32
|
2012[19] | 399.708 | 48 | %0 |
%69 276.579
123.129 %31
|
2013[20] | 398.582 | 48 | -%0 |
%70 279.508
119.074 %30
|
2014[21] | 400.280 | 48 | %0 |
%71 283.845
116.435 %29
|
2015[22] | 402.537 | 48 | %1 |
%72 289.433
113.104 %28
|
Türkiye İstatistik Kurumunun 2013 adrese dayalı nüfusa sayımı verilerine göre Edirne’nin ilçeleri nüfusa göre sıralanmıştır.[23]
Sıra | İlçe isimleri | Şehir nüfusu | Kır nüfusu | Toplam |
1 | Merkez | 150260 | 13788 | 164048 |
2 | Keşan | 59510 | 20379 | 79889 |
3 | Uzunköprü | 40366 | 24667 | 65033 |
4 | İpsala | 8358 | 20636 | 29021 |
5 | Havsa | 8833 | 11415 | 20248 |
6 | Meriç | 2820 | 11962 | 14782 |
7 | Enez | 3793 | 6704 | 10497 |
8 | Süloğlu | 3887 | 3993 | 7870 |
9 | Lalapaşa | 1654 | 5540 | 7194 |
Toplam | 279508 | 119074 | 398572 |
---|
Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir]
- ^ http://www.edirne.bel.tr/s/baskanin-ozgecmisi-1.html
- ^ Ntv.com.tr, Valiler Kararnamesi Yayımlandı, Erişim:01 Haziran 2016
- ^ a b http://rapory.tuik.gov.tr/06-08-2015-22:55:05-666882658530472902003021794.html
- ^ http://oidb.trakya.edu.tr/pages/ogrenci-sayilari#.VcUpz_krLIU
- ^ “BÜYÜK EDİRNE SİNAGOGU 46 YIL SONRA YENİDEN İBADETE AÇILDI”. Milliyet. 26 Mart 2015. Erişim tarihi: 27 Mart 2015.
- ^ http://webarsiv.hurriyet.com.tr/2004/10/29/544880.asp
- ^ “1965 genel nüfus sayımı verileri” (html). Türkiye İstatistik Kurumu. 3 Kasım 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Kasım 2012.
- ^ “1970 genel nüfus sayımı verileri” (html). Türkiye İstatistik Kurumu. 3 Kasım 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Kasım 2012.
- ^ “1975 genel nüfus sayımı verileri” (html). Türkiye İstatistik Kurumu. 3 Kasım 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Kasım 2012.
- ^ “1980 genel nüfus sayımı verileri” (html). Türkiye İstatistik Kurumu. 3 Kasım 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Kasım 2012.
- ^ “1985 genel nüfus sayımı verileri” (html). Türkiye İstatistik Kurumu. 3 Kasım 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Kasım 2012.
- ^ “1990 genel nüfus sayımı verileri” (html). Türkiye İstatistik Kurumu. 3 Kasım 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Kasım 2012.
- ^ “2000 genel nüfus sayımı verileri” (html). Türkiye İstatistik Kurumu. 3 Kasım 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Kasım 2012.
- ^ “2007 genel nüfus sayımı verileri” (html). Türkiye İstatistik Kurumu. 3 Kasım 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Kasım 2012.
- ^ “2008 genel nüfus sayımı verileri” (html). Türkiye İstatistik Kurumu. 3 Kasım 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Kasım 2012.
- ^ “2009 genel nüfus sayımı verileri” (html). Türkiye İstatistik Kurumu. 3 Kasım 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Kasım 2012.
- ^ “2010 genel nüfus sayımı verileri” (html). Türkiye İstatistik Kurumu. 3 Kasım 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Kasım 2012.
- ^ “2011 genel nüfus sayımı verileri” (html). Türkiye İstatistik Kurumu. 3 Kasım 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Kasım 2012.
- ^ “2012 genel nüfus sayımı verileri” (html). Türkiye İstatistik Kurumu. 20 Şubat 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Mart 2013.
- ^ “2013 genel nüfus sayımı verileri” (html). Türkiye İstatistik Kurumu. 15 Şubat 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Şubat 2014.
- ^ “2014 genel nüfus sayımı verileri” (html). Türkiye İstatistik Kurumu. 10 Şubat 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Şubat 2015.
- ^ “2015 genel nüfus sayımı verileri” (html) (Doğrudan bir kaynak olmayıp ilgili veriye ulaşmak için sorgulama yapılmalıdır). Türkiye İstatistik Kurumu. Erişim tarihi: 13 Nisan 2016.
- ^ “2013 genel nüfus sayımı verileri” (html). Türkiye İstatistik Kurumu. 15 Şubat 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Mart 2015.
- Published in ÇATI YAPIMI HAKKINDA
Diyarbakır ÇAtı Aktarma Çatı Yapım USTASI Fiyatları
Diyarbakır ÇAtı Aktarma Çatı Yapım USTASI Fiyatları 0536 692 51 95 / 0530 153 78 60 Fiyat Teklifi İçin Bize Ulaşın Önce Bölgeye uygulanacak çalışma için Diyarbakır ÇAtı Aktarma Çatı Yapımı USTASI Alanında uzman ustalarımız keşif yaparak proje hazırlarlar.Diyarbakır ÇAtı Aktarma Çatı Yapımı USTASI ustalarımız Analiz yapılan bölgeye gerekli duyulan malzemeyi saptarlar.
Çatı izolasyonu Şıngıl çatı duvar yıkım kırım demir çelik metal çatı sandviç panel Teras çatı kapatma ahşap çatı yapımı membran çatı ustası kiremit aktarma kiremit çatı yapımı eternit çatı ustası pergole çatı ustası profil çatı ustası balkon kapatma .Diyarbakır ÇAtı Aktarma Çatı Yapımı USTASI çalışma yapılacak alanlarda nelere ve İhtiyaç duyulduğu müşteriye paylaşılır,Diyarbakır Kiremit çattı ustalarımız Tarafından Uygulamaya konulur.
Öncelik olarak İstanbul geneline tüm bölgelerine Türkiye Geneline Diyarbakır ilinde ÇAtı Aktarma Çatı Yapımı USTASI uygulamaları Diyarbakır ÇAtı Aktarma Çatı Yapımı USTASI sistemleri profesyonel Diyarbakır çatı ustalarımız tarafında güven ve kalite ilkelerini siz değerli müşterilerinine en ekonomik fiyatlar ile sunmaktadır.Diyarbakır Kiremit Çatı Ustalarımız Türkiye genelinede hizmet vermektedirler.BİZE ULAŞIN
Diyarbakır çatı ustası, Diyarbakır çatı aktarma, Diyarbakır şıngır çatı, Diyarbakır kiremit çatı, Diyarbakır membran çatı, Diyarbakıreternit çatı, Diyarbakır ondolin çatı, Diyarbakır pergole çatı, Diyarbakır profil çatı, Diyarbakır teras kapatma, Diyarbakır çatı firması, Diyarbakır çıtı fiyatları
- Published in ÇATI YAPIMI HAKKINDA
Çorum ÇAtı Aktarma Çatı Yapım USTASI Fiyatları
Çorum ÇAtı Aktarma Çatı Yapım USTASI Fiyatları 0536 692 51 95 / 0530 153 78 60 Fiyat Teklifi İçin Bize Ulaşın Önce Bölgeye uygulanacak çalışma için Çorum ÇAtı Aktarma Çatı Yapımı USTASI Alanında uzman ustalarımız keşif yaparak proje hazırlarlar.
Çorum ÇAtı Aktarma Çatı Yapımı USTASI ustalarımız Analiz yapılan bölgeye gerekli duyulan malzemeyi saptarlar.
Çatı izolasyonu Şıngıl çatı duvar yıkım kırım demir çelik metal çatı sandviç panel Teras çatı kapatma ahşap çatı yapımı membran çatı ustası kiremit aktarma kiremit çatı yapımı eternit çatı ustası pergole çatı ustası profil çatı ustası balkon kapatma .Çorum ÇAtı Aktarma Çatı Yapımı USTASI çalışma yapılacak alanlarda nelere ve İhtiyaç duyulduğu müşteriye paylaşılır,Çorum Kiremit çattı ustalarımız Tarafından Uygulamaya konulur.
Öncelik olarak İstanbul geneline tüm bölgelerine Türkiye Geneline Çorum ilinde ÇAtı Aktarma Çatı Yapımı USTASI uygulamaları Çorum ÇAtı Aktarma Çatı Yapımı USTASI sistemleri profesyonel Çorum çatı ustalarımız tarafında güven ve kalite ilkelerini siz değerli müşterilerinine en ekonomik fiyatlar ile sunmaktadır.Çorum Kiremit Çatı Ustalarımız Türkiye genelinede hizmet vermektedirler.BİZE ULAŞIN
Çorum çatı ustası, Çorum çatı aktarma, Çorum şıngır çatı, Çorum kiremit çatı, Çorum membran çatı, Çorumeternit çatı, Çorum ondolin çatı, Çorum pergole çatı, Çorum profil çatı, Çorum teras kapatma, Çorum çatı firması, Çorum çıtı fiyatları
Denizli, Türkiye’nin bir ili ve en kalabalık yirmi birinci şehri. 2015 itibarıyla 993.442 nüfusa sahiptir.[3] Tekstil ürünleri ve yöreye has Denizli horozu ile meşhurdur. Anadolu Yarımadası’nın güneybatı, Ege Bölgesi’ningüneydoğusunda yer almaktadır. Ege ve Akdeniz Bölgeleri arasında bir geçit durumundadır. Denizli İli’nin her iki bölge üzerinde de toprakları vardır. Denizli ili 28° 38′ – 30° 05′ doğu meridyenleri (doğu uç noktası; Çivril ilçesi Gümüşsu – Gökgöl Köyü, Dinar sınırında Efekli Tepe, batı uç Aydın, Manisa; güneyde Muğla; kuzeyde Uşak illeri ile komşudur.) Yüzölçümü 12.134 km²,[2] denizden yüksekliği ise 219 m’dir.
Bir sanayi, ihracat ve ticaret merkezi olan Denizli, aynı zamanda 65 bine yaklaşan üniversite öğrencisine ev sahipliği yapmaktadır. Bir yılda milyonlarca yerli ve yabancı turisti ağırlayan il, bir turizm kenti olmasının yanı sıra düzenlenen yerel, ulusal ve uluslararası etkinliklerle (bkz. festivaller) eğitim, kongre, kültür ve sanat merkezi özelliğindedir. GEKA (Güney Ege Kalkınma Ajansı) merkezi Denizli’dedir.[4]
Akdağ’ın (Babadağ) kuzey yamaçları eteklerinde, Büyük Menderes’in kolu olan Aksu çayına kavuşan derelerle hafifçe yarılmış bir plato üzerinde yer alan Denizli, yeni bir kenttir. Asıl kent buradan 6-7 kilometre kadar kuzeydeki Laodikya (Laodicaea) idi. Selçuklular ve Bizanslılar arasındaki savaşlar sonucu yıkıma uğrayan ve özellikle suyolları bozulan Laodikeia zamanla terk edilmeye başlanmış ve yerleşme 11. yüzyıldan başlayarak bol su kaynaklarının bulunduğu Denizli, Ladik’e doğru yer değiştirmeye başlamıştır. Kent 1702-1703’teki bir deprem sırasında büyük zarara uğramış ve daha sonra yeniden kurulmuştur. Ege kıyılarından iç kesimlere sokulan doğal bir yol üzerinde bulunan Denizli, özellikle 1950’li yıllarda karayollarının düzelmesinden sonra, bu konumunun ve çevresindeki tarım etkinliklerinin gelişmesi sonucu hızla kalabalıklaşmış ve 1950’de 22.000 olan nüfusu, aradan geçen 60 yıl içinde yaklaşık 25 kat artmıştır. Sanayisi, turizmi, ticareti ve hizmet sektörü çok gelişmiş olan Denizli, Türkiye’nin en kalkınmış kentlerinden biridir. Anadolu Kaplanları’nın başıdır. Dünya’da tekstilin en önemli başkentleri arasındadır. Ayrıca Serinhisar ilçesi de Türkiye’nin leblebi ve leblebi ürünleri ihtiyacının %85 civarını karşılamaktadır. Denizli, Türkiye’nin en büyük 10 ekonomisi arasındadır. Kent, havlu, bornoz ve ev tekstilinde ABD ve AB pazarında iyi bir prestije sahiptir. Havası ve doğası Ege Bölgesi’nin ortalamalarını yansıtır. Şehrin birkaç noktasında horoz heykeli bulunur. Dünyaca bilinen doğa harikasıPamukkale de şehrin simgelerinden biridir. Pamukkale, Unesco’nun dünya kültür mirası listesindedir. Karahayıt da uluslararası termal bir merkezdir. Ayrıca en yüksek dağı Honaz Dağı aynı zamanda Ege Bölgesi’nin en yüksek dağıdır (2532 m). Şehirde UNESCO’ya giren Hierapolis, Laodikeia, Tripolis vb. birçok antik kent bulunmaktadır.[5]
İçindekiler
[gizle]
- 1Tarihçe
- 1.1İlk fetihler
- 1.2Türkmen beylikleri
- 1.2.1Germiyanoğulları Beyliği
- 1.2.2Tavas Beyliği
- 1.2.3Ladik Beyliği (İnançoğulları) 1261-1368
- 1.3Cumhuriyet dönemi
- 1.4Kronoloji
- 2Coğrafya
- 2.1İklim
- 2.2Bitki örtüsü
- 3Nüfus
- 4Ekonomi
- 4.1Tarım
- 4.2Sanayi
- 5Kültür
- 5.1Mutfak
- 5.2Turizm
- 5.2.1Antik kentler
- 5.2.2Müzeler
- 5.3Festivaller
- 5.4Tiyatrolar
- 5.5Kongre ve kültür merkezleri
- 5.6Park ve bahçeler
- 6Yönetim
- 7Eğitim
- 8Medya
- 9Altyapı
- 9.1Ulaşım
- 10Kardeş şehirler
- 11Galeri
- 12Kaynakça
- 13Dış bağlantılar
Tarihçe[değiştir | kaynağı değiştir]
Denizli şehri ilk defa, bugünkü şehrin 6 km kuzeyinde, Eskihisar Köyü civarında, Milattan önce 261 – 245 yılları arasında, Suriye Kralı ikinci Antiokhos tarafından kurulmuştur. II. Antiokhos kente karısı Laodikeia’nin adını vermiştir. Laodike’nin kenti anlamına gelen “Laodikeia” adını alan kent, M. S. 7. yüzyılda büyük bir depremle yıkılınca, kent bugünkü Kaleiçi mevkiine taşınmıştır. Türkler Denizli havalisini zapt ettikten sonra, kenti “Ladik” adıyla anmışlardır.[6]
Denizli adına, tarihi kaynaklarda başka başka isimler olarak rastlamaktayız. Selçuklu kayıtları ve Denizli mahkemesi seciye sicilleri Ladik ismini vermektedir. İbni Batuta’nın seyahatnamesinde Tunguzlu denilmektedir. Mesalikullebsar’da da Tunguzlu olarak kaydedilmiştir.
Timurlenk’in zafernamesini yazan, Şerafettin Zemdi Tenguzlug ve Tonguzlug gibi iki isimden bahsetmektedir. Tengiz kelimesi eski Türkçede Deniz demektir. Tunguzlu ise bugünkü imlasıyla Denizli demektir. Netice olarak Denizli adı, Tenguzlu ve Tunguzlu kelimelerinin zamanla ağızdan ağıza, Denizli kelimesi haline gelmesinden bugünkü şeklini almıştır.Denizlili araştırmacı Mümtaz Başkaya, konu ile ilgili yazdığı kitabında, Denizli adının kökeninin Tengiz olduğunu ve bir boy adı olarak Orta Asya’dan Anadolu’ya geldiğini ileri sürmektedir. Ayrıca adı geçen bu kitabında Denizli adının kentte bulunan suların çokluğu ile ilgisinin bulunmadığını da çok gerçekçi biçimde açıklamıştır. Bu yer adının başka yerleşimlerin de adı olduğunu, Türkiye’de başka yerlerde de Denizli ve benzer türdeki adların olduğunu göstererek bu konuya gerçekçi bir açıklama getirmiş olmaktadır.
İlk fetihler[değiştir | kaynağı değiştir]
Denizli ve havalisinde Türkler ilk defa 1070 yılında görüldüler. Afşin Bey bütün Anadolu’yu kastettikten sonra Laodikya’yı yağma ederek, Honaz’ı zaptetmiştir. 1071 yılından sonra Denizli ve çevresi Kutalmışoğlu Süleyman Şah’in mahiyetindeki beyler tarafından fethedilmiştir.
1097 yılında Bizans İmparatoru Aleksis Komnenos, Yuannis Dukas’ı Batı Anadolu’nun fethi için görevlendirdikten sonra bu yöre Bizanslılar’ın eline geçti. Bu sırada Türk kuvvetleri Orta Anadolu’da bulunuyordu. Bizanslıların elinde kısa bir süre kalan bu güzel beldemiz 1102 yılında yeniden Kılıçarslan tarafından zapt edilmiştir. Bu tarihten sonra Türk kuvvetleri Alp Arslan’ın komutasında Bizans topraklarına sürekli akınlar yapıyordu. 1119 yılında Bizanslılar, büyük bir ordu ile Denizli ve havalisine saldırdılar. Bu bölgede az sayıda Türk kuvveti bulunduran ‘Alparslan’ önderliğindeki Türkler, bu yöreyi terk etmek zorunda kalmıştır. Ertesi yıl tekrar gelen Bizanslılar Uluborlu taraflarına kadar istila ettiler. 1147 yılında II.Haçlı Ordusu Fransız Kralı VII. Lui’nin komutasında, Ege Bölgesi’nden güneye doğru hareket ederek, Denizli civarını işgal etmiştir. Buradan Antalya istikametine hareket eden Haçlı Ordusu’nun öncü birlikleri, Acıpayam Ovası’nı geçtikten sonra, ordunun ağırlıkları ve artçı birlikleri aynı yolu takip ederek, Kazıkbeli’nden geçmek için hareket etmişlerdi. Fakat orada yapılan çetin gerilla savaşlarında Haçlı Ordusu çok büyük kayıp vermiştir.
1177 yılında Bizans İmparatoru Manuel Komnenos, Selçuklu topraklarına yeni bir sefer düzenleyerek Laodikya ve civarını yağma edip İstanbul’a dönmüştür. Ertesi yıl Türkler Laodikya’ya gelerek şehri zaptetmişlerdir. Manuel Komnenos 1176 yılında büyük bir ordu ile Laodikya ve Honaz civarını geri almışsa da Selçuklular’la yaptığı savaşta yenilmiştir. Bu savaşa Miryokefalon Savaşı adı verilmektedir ve Çivril- Gümüşsu (Homa) yakınlarında Düzbel geçidi ve çevresinde gerçekleşmiştir. II. Kılıçarslan bu savaştan sonra sınırlarını genişleterek Bizans topraklarına akınlar düzenlemiştir. Selçuklular, Atabey komutasında yapılan bu akınlardan büyük ganimetler elde ediyordu. Bizanslılar Atabey komutasındaki bu orduyu Sarayköy yakınlarında pusu kurarak mağlup ettiler. Bu savaşta Atabey hayatını kaybetti.
Bu tarihlerden sonra Denizli ilinin doğu kısımlarına Türkler yerleşmeye başladı. Böylece Türk akıncıları, Küçük Menderes Vadisi’ne kadar ilerleme fırsatını bulmuşlardır. 1190 yılında II. Haçlı Ordusu Laodikya’ya gelmiştir. Haçlı Ordusu Komutanı Frederick Barbarossa, Bizanslılar tarafından sevinçle karşılanmıştır. Buraya yerleşmiş olan Türk boyları, çadırlarını bırakarak dağlara çekilmişler ve Haçlı ordusuna karşı ani baskınlar düzenlemişlerdir. Denizli ve havalisi, takriben 13. asrın ilk yıllarında Gıyaseddin Keyhüsrev tarafından 4 defa fethedilmiştir. Diğer bir rivayete göre, Laodikyalılar tarafından bir Türk kervanının soyulması üzerine, Selçuklu beylerinden Mehmet ve Servet beylerin komutasında bir Selçuklu ordusu, Laodikya ordusunu yenmiş ve haraç olarak bu bölgeyi antlaşma ile almıştır.
Diğer bir rivayet ise şudur: 12. yüzyıl sonlarında Bizanslıların Burdur’a kadar ilerlemeleri üzerine Konya Sultanı Osman ve Hüsamettin beyleri bu bölgeye göndermiştir. Osman Bey, Acıpayam Ovası’nı, Hüsamettin Bey de, Çal taraflarını zaptetmişlerdir. Denizli ve havalisinin Selçuklulara bağlı bir beylik halinde teşekkülü, Selçuklu hükümdarı Gıyaseddin Keyhüsrev zamanında, 1207 yılında olmuştur. 1209 yılında İznik’i başkent yapan Teodor Laskaris ile Selçuklular’ın arası açılmıştır. Gıyaseddin Keyhüsrev, Laskaris’ten, Aleksios’un tahtına iadesini isteyince, İznik Devleti ile Selçuklular, Denizli’nin batısında Alaşehir ile Antiokya arasında savaşa tutuştular. İlk seferde savaşı kazanan Türkler yağmaya dalınca hücuma gecen Rum askerleri, Gıyasettin Keyhüsrev’i öldürdü. Böylece savaşın sonunda galip gelen Bizanslılar, Batı Anadolu’ya bir süre hakim oldular. Selçuklular ile Bizanslılar arasında Denizli ve yöresi sınır olarak kaldı. Bugünkü Denizli şehri bu sıralarda kurulmaya başlamıştır.
İlk olarak Denizli Kalesi Abdullah oğlu Karasungur tarafından yaptırılmıştır. Ayrıca bu devrede birçok cami, han ve çeşme de inşa edilmiştir. 13. yüzyıl başlarında Denizli ve havalisi yeni göçlerle ,”Uç Bölgesi” olarak önceden gelenlerle birlikte yoğun bir Türk topluluğu meydana getirdiler.
1257 yılında Denizli’ye gelen Bizans garnizonu, şehirdeki Türklerin çoğunluğu karsısında uzun sure kalamadı. Böylece 1259 yılında Denizli tekrar Türkmenlerin eline geçmiş oldu. Bu tarihlerde Denizli etrafında kümelenen Türkmenler, Hülagü Han’a müracaat ederek bu bölge için kumandan istediler. Bu konuda İlhanlı Hükümdarı Hülagü de bir ferman çıkararak Kulsak isimli bir zâtı bu bölgeye göndermiştir. Bölgenin merkezi “Asi Karaağaç” diye bilinen Acıpayam yöresidir.
Söylentiye göre, bu bölgede yaşayan Türkmenlerin manevi Türk Lideri “Yatağanbaba ” olması muhtemeldir. 1261 yılında bu yöredeki Türkmenler, Selçuklular’a baş kaldırınca, Selçuklu Sultanı Ruknettin ile Moğollar anlaşarak Türkmenleri mağlup ettiler. Bu sırada birçok Türkmen Bizans sınırını geçerek yerleşmişlerdir. Konya’daki “Cimri İsyanı’nın” bastırılmasından sonra, II.Gıyaseddin Keyhüsrev kendisine yardım etmeyen, Karaağaç Bölgesi Komutanı Ali Bey’i öldürtmüştür. Bundan sonra Denizli, Germiyanoğulları’nın eline geçer. Bir süre sonra, Konya’ya karşı hareket yapılınca, Denizli havalisindeki Türkmenler, Karaman, Eşref ve Menteşe Türkmenleriyle birlikte isyan çıkardılar. Bunun üzerine, İlhanlı Sultanı Keyhakü, 31 Ağustos 1291 de Türklerin üzerine yürüdü. Böylece, İlhanlıhakimiyeti bu bölgede başlamış oldu.
Bu tarihlerde Germiyanlılar, Alsıroğlu’nun kumandasında, bugünkü Buldan olan Tripolis’i zaptettiler (1306). Böylece, Denizli’nin Türkleştirilmesi tamamlanmış oldu. 14. yüzyılın ilk yıllarında Denizli arazisinin düzlük kısımlarına İnançoğulları yerleşmişti. Kuzey doğusunda Germiyan Beyliği bulunuyordu. Sucaeddin Bey, bir ara bağımsızlık için hareket edince, öteden beri, Anadolu’da kuvvetli bir birliğin kurulmasını istemeyen İlhanlı Hükümdarı Timur Tas, 1327 yılında Denizli’ye geldi. Sucaettin Bey ona itaat etti. Denizli 1366’da bir deprem ile harap olduğu sırada şehir, Germiyan hakimiyetine geçmiştir.
1391 yılında Yıldırım Bayezit, Denizli’yi Osmanlı topraklarına katmıştır. 1402 yılında Timur, Ankara Savaşı’nı kazandıktan sonra, Denizli’ye gelmiş, burada bir süre kaldıktan sonra, İzmir yöresini fethe gitmiştir. 1403 yılının ilk aylarında tekrar Denizli’ye dönerek çadır kurmuştur. Timur, bu bölgeyi Germiyanlılar’a bırakarak ayrılmıştır. 1411 yılında bir ara bu bölge Karamanoğulları’nın eline geçmişse de, 1429 yılında tekrar Osmanlılar’a bağlanmıştır.
Türkmen beylikleri[değiştir | kaynağı değiştir]
14. yüzyılın ilk yarısında Türkmenler parçalanmış bir halde bulunuyorlardı.
Pek çok yerde bunların izleri kalmıştır.
Germiyanoğulları Beyliği[değiştir | kaynağı değiştir]
Germiyanoğulları Beyliği, Honaz’dan Buldan taraflarına kadar uzanan bir alanda kurulmuştur.
Tavas Beyliği[değiştir | kaynağı değiştir]
Babadağ’ın güneyindeki araziyi, şimdiki Tavas ve Kale ilçelerinin sahalarını kaplamaktadır.
Tavas çevresine Türklerin yerleşmesi MS. 12. yüzyıllara rastlamaktadır. Kesin olmamakla birlikte 1071 Malazgirt Savaşı’ndan sonra 1280-1290 yılları civarında Türklerin bölgeye geldikleri sanılmaktadır.
Genellikle gelenlerin Türkmenler olduğu, Selçukluların zayıflayıp yıkılması ile l300’lü yıllarda Tavas Beyliğinin kurulduğu ve o zamanki Tavas Beyliği’ni İlyas Bey’in yönettiği ve Mevlevi Tarikatı’na girdikleri belirtilmektedir.
Tavas Beyliği Germiyan, Aydın, Hamit ve Menteşeoğulları Beyliği arasında tampon bir bölge olarak kurulmuştur. Denizli’nin Germiyan oğullarına geçişi ile Tavas Beyliği l365 tarihinde Menteşe Beyliğine bağlanmıştır. Beylik önceleri Horasanlı köyünden sonra da Hırka köyünden yönetilmiştir.
Denizli şehri, Osmanlı hakimiyetine girdikten sonra, yaşantısına sakin bir şekilde devam etmiştir. 1702 – 1703 yıllarında vuku bulunan depremlerde, 12.000 kişi ölmüş, o zamanki Kale civarında bulunan şehir oturulamayacak hale gelmiştir. Bundan sonra şehir daha yukarıya, şimdiki merkezine doğru çekilmiştir.
Ladik Beyliği (İnançoğulları) 1261-1368[değiştir | kaynağı değiştir]
Laodikya şehrinin sürekli harpler depremlerle yıkılması üzerine halk Laodikya’nın bağ ve bahçelerinin bulunduğu, bugünkü Denizli’ye gelip yerleşmişlerdir. Türkler Laodikya adını kısaltarak Ladik olarak kullanmıştır. Denizli’nin ilk yöneticilerinden biri Seyfettin Karasungur’dur. 30 yıllık valilik ve komutanlığı sırasında, Denizli Kalesi’ni, Akhan Kervansaray’ını, birçok çeşme, camii, han ve hamamlar yaptırmıştır. Karasungur’un, San Kuvvetlerine esir düşmesi üzerine, yerine Ladik ve Honaz emimi olarak Sahip Ataoğulları’ndan Tabettin Hasan Nasreddin Ali gönderilmiş. Bunların da Cimri İsyanı’nda öldürülmeleri üzerine, Ladik emirliğine Ali Bey gönderilmiştir. Böylece Sahip Ataoğulları’nın 1277 tarihine kadar Ladik ve Honaz emirliğinde kaldıkları anlaşılmaktadır. Bölge, Sahip Ataoğulları’ndan Ladik Germiyanogulları’na geçmiştir. Fakat halkın Germiyanogulları’ndan Ali Bey’i, Giyaseddin II.Keyhusrev’e şikayeti üzerine Ladik tekrar sahip Ataogulları’na geçmiştir.
Sahip Ata’nın vezirlikten azledilmesi üzerine (1288) Germiyanogulları Ladik’i tekrar ele geçirmiştir. Ali Sirkin kızının oğlu Bedrettin Murad’ı Ladik emirliğine tayin etmiştir. Mollaya sinirlenen Selçuklu Sultani Ladik’e kuvvetli bir ordu göndermiş ve burası tekrar geri alınmıştır. Bu tarihten sonra Sucaettin İnanç Ladik’te 50 yıla yakın beylik yapmış ve adaletli ve iyi idaresi sayesinde halk tarafından sevilmiştir.
Ölümünden sonra yerine gecen oğlu Murat Aslan Bey de memleketi iyi idare etmiş, zamanında Türkçe fatiha tefsiri yazılmış, 3 çeşit para basılmıştır. Bu paraların biri üzerinde Murat Bey’in adi geçmektedir. Ibni Batıda Murat bey;i Denizli’ye gelişinde bugünkü Devlet Hastanesi’nin bulunduğu tepedeki sarayında ziyaret etmiştir. Seyahatnamesinde bundan bahsetmektedir. Murat Bey’in iktidara geçiş ve ölüm tarihleri kesin olarak bilinmiyor. Hatta Murat Bey’in mezarına bile rastlanmamıştır. Fakat Hastane yakınındaki Murat dede mezarı, halk tarafından Murat Bey’e addedilmekte ve ziyaret edilmektedir. Buğun Denizli’de Murat Dede adıyla bir mahalle bulunduğundan, bazı kaynaklara göre bu mezar Ladik Beyliği ile ilgi derecesi tespit edilemeyen ve Hisar Savası’nda ölen Murat Bey’e aittir.
Murat Aslan Bey’den sonra oğlu Issak Bey yerine geçmiş kendi adına para bastırmış fakat 1402’de Timur Anadolu’yu istila edince Denizli’nin idaresi Germiyanoglu Y akıp Bey’e geri verilmiştir. Ankara Savası’ndan sonra bütün Anadolu’yu ele geçiren Timur, bir müddet sonra Kütahya ve Altıntaş’tan geçip, Ladik’e gelmiş mevsimin sonbahar olması sebebiyle karargahını Denizli’de kurarak askerlerini kışlaklara göndermiştir.
O vakitler Tonguzlu denen Denizli’de askerlerin hastalanması sebebiyle, Timur karargahını havası ve suyu daha iyi olan Karcı ve Hisar K öyü sırtlarına çekmiş, Menteşeoglu Mehmet Bey ile İsfendiyer Bey Timur’u burada ziyaret ederek ona 1000 at hediye etmişlerdir. Timur bir sure Denizli’de kaldıktan sonra, Serinhisar yoluyla Denizli’den ayrılmıştır. Timur’un Denizli’deki kalış günlerinde Germiyanoglu Yakup Bey kendisini ziyaret etmiş, Kütahya ve Denizli’nin idaresini üzerine almak için onu ikna etmiştir.
Konya Ladik Germiyanoglu Süleyman Şah idaresinde iken, Osmanlı Devleti günden güne kuvvetlenip sınırlarını genişletiyorlardı. Süleyman Sah ergen Osmanlılar tarafından gelecek tehlikeyi sezerek, kendini emniyete almak için kızı Devlet hatunu, I. Murat’ın oğlu Şehzade Beyazıt’a vererek akrabalık kurmuştu (1381).
Kızına çeyiz olarak verdiği yerler arasında Ladik de vardı. Beyazıt Han Denizli’de hamam ve bahçe satın almıştır. Ladik Ankara Savası’na kadar (1402) Osmanlılar’da kalmış, savaştan sonra Germiyanogullarının yeniden hakimiyetine giren Ladik, nihayet yerine geçecek kimsesi bulunmayan Germiyan Hükümdarı Yakup tarafından, II. Murat’a bir vasiyetname ve bütün Germeyen ülkesiyle birlikte verilmiştir (1428). Böylece Ladik kesin olarak OSMANLI Devleti’ne bağlanmıştır.
Ünlü gezgin Evliya Çelebi Denizli’ye uğramış ve 300 yıl öncesinin Denizli’sini şöyle dile getirmiştir. “Şehrin çevresinde pek çok akarsular ve göller bulunduğu için bu isim verilmiştir. Yoksa denizden 4 merhale uzaktadır. Kalesi düz yerde dörtgen seklindedir. Hendeği yoktur. Çevresi 470 adımdır, 4 kapısı vardır.Kuzeyınde boyacılar, doğusunda semerciler, güneyinde Yeni Camii, batısında bağlar kapısı bulunur. Kalede 50 kadar silahlı bekçi vardır ki dükkânları bekler. Asıl şehir kalenin dışında 44 mahalle ve 3600 evlidir. Büyüklü küçüklü 57 camii ve mahalle mescidi, 7 çocuk mektebi, 6 hamamı, 17 tekkesi vardır.
Herkes bağlarda oturduğundan ehil ve ayalleri birbirinden kaçmaz. Birbirleriyle akraba gibi olmuştur. Halkı beyaz ve mavi feraceler giyer. Pamuğu, pamuk ipliği, beyaz ince sade bezli olup, Anadolu’ya sevk edilir. Halkın kazancı “Beyaz Denizli Bezi” dir.
Cumhuriyet dönemi[değiştir | kaynağı değiştir]
2012 yılında çıkarılan 6360 sayılı kanun ile Denizli’de sınırları il mülki sınırları olan büyükşehir belediyesi kuruldu ve 2014 Türkiye yerel seçimlerinin ardından büyükşehir belediyesi çalışmalarına başladı.[7]
Kronoloji[değiştir | kaynağı değiştir]
- MÖ 4000’ler Kalkolitik Dönem
- MÖ 3000-2000 İlk Tunç Çağı
- MÖ 2000-1200/1100 Orta Tunç Çağı ve Son Tunç Çağları
- MÖ 1800 Denizli’nin Arzava Siyasal Birliği içinde yer alması
- MÖ 1200’ler Deniz kavimleri göçü
- MÖ 1100’ler Deniz kavimleri göçüyle Hitit Devleti’nin yıkılması
- MÖ 546 Ahameniş Kralı II. Kiros’un Lidya Krallığı’nı ortadan kaldırılması
- MÖ 360 Hellespontos, Misya, Lidya ve Karya satraplarının Pers Merkezi Yetkesi’ne baş kaldırışı
- MÖ 334 Büyük ıskender’in Anadolu seferi ile Denizli yöresindeki Pers etkinliğine son verilmesi.
- MÖ 246 II. Antiokos’un karısı Laodikeia’yı ziyareti sırasında Laodikeia kentinin kurulması.
- MÖ 188 Roma, Bergama, Selevkoslar arasında barış antlaşmasının yapılması.
- 649 Muaviye’nin Kıbrıs seferi
- 1070 Türkler’in Denizli’de ilk kez görülmeleri.
- 1077 Denizli’nin Türkler tarafından fethi
- 1097 Denizli’nin Bizans’ın eline geçmesi
- 1102 I. Kılıçarslan’ın Denizli’yi fethi
- 1119 Denizli’nin yeniden Bizans’ın eline geçmesi
- 1148 Haçlıların Denizli’den geçmeleri
- 1176 Çivril yakınlarında, Kufi Çayı Vadisinde 17 eylül 1176 tarihinde cereyan eden (Miryakefalon) Miryokefalon Muharebesi. II. Kılıçarslan komutasındaki Türkmen ordusu, bu savaşta Bizans’ı tekrar yenmiştir. Ve ilk kez bu savaşın ardından Avrupalı tarihçiler Anadolu topraklarına Romania yerine Turkia demeye başlamışladır (Dağdaş, S., Dağdaş, F. B., 2001, Denizli-Acıpayam-Dodurgalar Kasabasının Tarihçesi ve Bugünkü Durumu, Türk Yurdu Dergisi, 7. Devre, Cilt 21, (53), Sayı: 171 (533), Aralık 2001, Evren Yayıncılık, Ankara, s. 42-49, 64 s.).
- 1190 Frederik Barbaros komutasındaki bir Haçlı ordusunun Denizli’den geçmesi
- 1207 Denizli’nin yeniden Türklerin eline geçmesi
- 1259 Türkmenlerin, Denizli’nin yönetimini ele geçirmeleri
- 1288 Denizli’nin Germiyanoğulları egemenliğine girmesi
- 1300-1368 Denizli’de ınançoğulları egemenliği
- 1368 Denizli’nin yeniden Germiyanoğulları egemenliğine girmesi
- 1391 Denizli’nin Osmanlıların eline geçmesi
- 1403 Timur’un Denizli’yi Germiyanoğulları’na geri vermesi
- 1429 Denizli’nin kesin olarak Osmanlı egemenliğine girmesi
- 1874 Denizli’de ilk rüştiye mektebinin (ortaokul) açılması
- 1876 Denizli’de ilk belediyenin kurulması
- 1879 İzmir-Aydın Demiryolu’nun Sarayköy’e dek uzatılmasına ilişkin bir antlaşmanın yapılması
- 1883 Yapılan yönetim değişikliği ile Denizli’nin Sarayköy, Buldan ve Tavas kazalarının bağlandığı bir sancak haline getirilmesi
- 1884 Çal kazasının Denizli sancağına bağlanması
- 1888 Acıpayam Kazası’nın, Denizli sancağına bağlanması, Sarayköy demiryolu hattının Dinar’a dek uzatılmasının kararlaştırılması
- 1910 Denizli’nin ‘Bağımsız Mutasarrıflık’ haline getirilmesi
- 22 Mart 1919 İzmir’de toplanan Redd-i ılhak Kongresi’ne Denizli’den bir kurulun katılması
- 25 Nisan 1919 İstanbul Hükümeti’nin şehzade Abdürrahim Efendi başkanlığındaki bir öğüt kurulunu Denizli’ye göndermesi
- 15 Mayıs 1919 İzmir’in Yunanlarca işgali üzerine, Denizli’de bir protesto mitingi düzenlenmesi
- 16 Mayıs 1919 Yunan işgalinin protesto edilmesi amacıyla Tavas’ta da bir miting düzenlenmesi
- 17 Mayıs 1919 İşgale karşı Çal’da bir miting düzenlenmesi
- 29 Mayıs 1919 Denizli Redd-i ılhak Cemiyeti’nin kurulması
- 8 Haziran 1919 Sarayköy’de bir Kuva-yi Milliye Cephesi’nin oluşturulması
- 10 Haziran 1919 Denizli’de Heyet-i Milliye’nin ve Sarayköy cephesinin Oluşturulması
- 3 Ağustos 1919 İstanbul Hükümetinin Denizli’de incelemelerde bulunmak üzere Jandarma Genel Komutanı Ali Kemal Paşa’yı göndermesi
- 7 Ağustos 1919 Denizli Mutasarrıfı Faik Bey’in Dahiliye Nezareti’ne bir telgraf çekerek, Kuva-yi Milliye’nin dağıtılması buyruğunu geri çevirmesi
- 18 Ağustos 1919 Denizli delegelerinin Sivas Kongresi’ne katılmak üzere kentten ayrılması * 12 Ocak 1920 Emin Efendi ve Faik Bey’in ıstanbul’da toplanan Meclisi Mebusan’a Denizli milletvekili olarak katılması.
- 21 Haziran 1920 Çopur Musa çetesinin Çivril’i basması
- 5 Temmuz 1920 Yunanların Buldan’a ve Çal’ın bazı köylerine girmesi
- 8 Temmuz 1920 Demirci Mehmet Efe’nin adamlarından Sökeli Ali Efe’nin Denizli’de öldürülmesi
- 9 Temmuz 1920 Denizli’ye giren Demirci Mehmet Efe’nin, Sökeli Ali Efe nin ölümünden sorumlu tuttuğu 60 kişiyi öldürtmesi
- 29 Temmuz 1920 Yarbay Nazmi Bey’in 57. Tümen Komutanı ve Mutasarrıf vekili olarak Denizli’ye gelmesi
- 18 Ocak 1921 Çivril’in Yunan işgaline uğraması
- 1 Nisan 1921 Çivril’in ikinci kez bir işgale uğraması
- 30 Ağustos 1922 Çivril’in Büyük Taarruz neticesinde Yunan işgalinden kurtarılması
- 3 Eylül 1922 Güney’in düşman işgalinden kurtarılması
- 4 Eylül 1922 Buldan’ın işgalden kurtarılması
Coğrafya[değiştir | kaynağı değiştir]
İklim[değiştir | kaynağı değiştir]
İlin kuzey kısmı Ege, güney kısmı Akdeniz bölgesine dahildir. Kıyı kesimlerinden iç bölgelere geçit yerinde olduğundan, kuzey kısımda az da olsa iç bölgelerin iklimi hissedilir. Ege Bölgesi ikliminden sıcaklık olarak biraz düşük farklılıklar görülebilir. Denizli’de dağlargenel olarak denize doğru dik olduğundan, denizden gelen rüzgarlara açık bulunmaktadır. Kışlar ılık ve yağışlı geçmektedir. İlde yıllık sıcaklık ortalaması 15,8 °C’dir.
[gizle] Denizli iklimi | |||||||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
Aylar | Ocak | Şubat | Mart | Nisan | Mayıs | Haziran | Temmuz | Ağustos | Eylül | Ekim | Kasım | Aralık | Yıl |
En yüksek sıcaklık rekoru, °C | 22,6 | 25,9 | 30,8 | 35,8 | 37,0 | 42,4 | 43,9 | 44,4 | 41,6 | 34,4 | 29,9 | 26,6 | 44,4 |
Ortalama en yüksek sıcaklık, °C | 10,5 | 12,1 | 15,8 | 20,7 | 26,3 | 31,2 | 34,4 | 34,4 | 29,9 | 23,7 | 17,3 | 12,2 | 22,3 |
Ortalama sıcaklık, °C | 5,9 | 7,0 | 10,1 | 14,6 | 19,8 | 24,6 | 27,5 | 27,0 | 22,4 | 16,8 | 11,4 | 7,6 | 16,2 |
Ortalama en düşük sıcaklık, °C | 2,3 | 2,8 | 5,2 | 9,0 | 13,2 | 17,3 | 20,0 | 19,7 | 15,7 | 11,3 | 7,0 | 4,0 | 10,6 |
En düşük sıcaklık rekoru, °C | −10,5 | −11,4 | −7 | −2 | 2,7 | 7,9 | 12,6 | 11,6 | 6,6 | −0,8 | −4,5 | −10,4 | −11,4 |
Ortalama yağış, mm | 90,3 | 74,5 | 63,7 | 54,2 | 42,3 | 25,4 | 13,4 | 8,1 | 13,6 | 35,0 | 55,7 | 89,9 | 566,1 |
Kaynak: Meteoroloji Genel Müdürlüğü[8] |
Bitki örtüsü[değiştir | kaynağı değiştir]
Denizli’nin bitki örtüsü makidir.Maki küçük çalılara denir. Denizli’nin % 59’u ormanlarla kaplıdır. Çayır ve meralar % 10, ekili ve dikili arazi % 43’tir. Ekime müsait olmayan kısmı sadece % 1’dir.
İlin bitki örtüsünü çoğunlukla orman ağaçları ile Akdeniz iklimine has makiler meydana getirir. Ormanlarda karaçam, kızılçam, sedir, ardıç, meşe,kestane, çınar, dişbudak, kızılağaç (Boya ağacı), günlük vb. gibi ağaç türleri bulunur. Ormanların başladığı sınırların altında kalan dağ eteklerindeki geniş alanlar çalılık ve fundalıklarla kaplıdır.
Nüfus[değiştir | kaynağı değiştir]
Denizli il nüfus bilgileri | ||||
---|---|---|---|---|
Yıl | Toplam | Sıra | Fark | Şehir – Kır |
1965[9] | 463.369 | 26 |
%25 117.739
345.630 %75
|
|
1970[10] | 511.160 | 28 | %10 |
%28 141.309
369.851 %72
|
1975[11] | 560.916 | 28 | %10 |
%31 171.586
389.330 %69
|
1980[12] | 603.338 | 26 | %8 |
%34 205.938
397.400 %66
|
1985[13] | 667.478 | 27 | %11 |
%37 248.673
418.805 %63
|
1990[14] | 750.882 | 25 | %12 |
%45 337.793
413.089 %55
|
2000[15] | 850.029 | 25 | %13 |
%49 413.914
436.115 %51
|
2007[16] | 907.325 | 21 | %7 |
%51 460.747
446.578 %49
|
2008[17] | 917.836 | 21 | %1 |
%68 620.193
297.643 %32
|
2009[18] | 926.362 | 21 | %1 |
%68 630.997
295.365 %32
|
2010[19] | 931.823 | 21 | %1 |
%69 641.093
290.730 %31
|
2011[20] | 942.278 | 21 | %1 |
%70 655.322
286.956 %30
|
2012[21] | 950.557 | 21 | %1 |
%71 670.812
279.745 %29
|
2013[22] | 963.464 | 21 | %1 |
%100
%0
|
2014[23] | 978.700 | 21 | %2 |
%100
%0
|
2015[24] | 993.442 | 21 | %2 |
%100
%0
|
İlçelere Göre Denizli Nüfusu
- Acıpayam 55.722
- Babadağ 6.623
- Baklan 5.800
- Bekilli 7.512
- Beyağaç 6.922
- Bozkurt 12.352
- Buldan 27.455
- Çal 20.218
- Çameli 18.819
- Çardak 9.076
- Çivril 61.007
- Güney 10.967
- Honaz 32.282
- Kale 21.133
- Merkezefendi 271.942
- Pamukkale 320.142
- Sarayköy 29.739
- Serinhisar 14.796
- Tavas 46.463
Ekonomi[değiştir | kaynağı değiştir]
Bu maddedeki üslubun, ansiklopedik bir yazıdan beklenen resmî ve ciddi üsluba uygun olmadığı düşünülmektedir. |
Denizli ilinin ekonomisi sanayi ve ticarete dayalıdır. Denizli, bir ihracat ve sanayi kentidir. Hizmet sektörü de oldukça gelişmiştir. Son 15 yıl da sanayisi müthiş bir gelişme göstermiştir. ABD’ye bakır tel ihraç etmiştir. Faal nüfusun %45’i tarım, balıkçılık, Arıcılık,ormancılık ve hayvancılık’la uğraşır. Bütün gelirin %30’u sanayiden sağlanır. Türkiye’de Anadolu Kaplanları olarak bilinen ihracatçı şehirlerin başında gelir. Her yıl milyarlarca dolarlık ihracatıyla Türkiye’nin lokomotif sanayi şehirlerinden biridir. Denizli Türkiye’de ve dünyada tekstilin başkenti olarak anılıyor olsa da son yıllarda tekstilde yaşanan ekonomik kayıplar nedeniyle ekonomik dengeler mermer ve doğal taş sektörü üzerine kaymıştır. Denizli’den tüm dünya ülkelerine traverten ve türevi olan mermer ve doğal taş ihracatı gerçekleştirilmektedir. Serinhisar ilçesi de Türkiye’nin leblebi ve leblebi ürünleri ihtiyacının %85 civarını karşılamaktadır ve ihraç etmektedir.
Tarım[değiştir | kaynağı değiştir]
Denizli tarıma çok elverişlidir. Başlıca tarım ürünleri; buğday, arpa, Ceviz, mısır, nohut, tütün, haşhaş, üzüm, İncir ve pancardır. Sebze üretimi ise 250 bin tondur. Üzümden sonra, kavun, karpuz, elma, armut, vişne, kiraz, şeftali, badem, erik ve nar bol miktarda yetişir.
Antepfıstığı üretimi gün geçtikçe artmaktadır. 120.000 zeytin ağacından ortalama 1000 ton zeytin elde edilir. Mevcut su potansiyeli bütün ekili araziyi sulamaya elverişlidir. Ekili arazinin önemli kısmı sulanmaktadır. 95.000 incir ağacı bulunmaktadır.
Sanayi[değiştir | kaynağı değiştir]
Sanayi oldukça gelişmiştir. Anadolu Kaplanlarının başını çekmektedir. Dokuma ve metal sanayi ön sıradadır. Başlıca büyük sanayi işletmeleri ise; Egesan, Dentaş Ambalaj Sanayi, Pamukkale Kablo, Elsan Elektrik, Atom kablo, Seval kablo, Er-Bakır Elektrolitik Bakır,Erikoğlu Emaye, Abalıoğlu Yem, Denizli Çimento, Paşabahçe, Kardemir Haddecilik, Kocaer Haddecilik, Başak Metal, Eke Metal, Kömürcüoğlu Mermer, Lezita, Aynes Gıda, Ayyem Tarım, Menderes Tekstil, Tosunoğlu Tekstil, Evliyaoğlu Tekstil, Başarı tekstil, Tümteks Tekstil, Nesa Tekstil, Gamateks, AFZ Tekstil, Gökhan Tekstil, Ozanteks, Zorel Tekstil, Eymes AŞ, Kaynak Group, Görenler, Kaynak Group, Uğurlu Oto Cam, Zorlu Holding Taç ve Linens, Değirmenci Group, Sadık Group, Aysan Dekoratif Raf Sistemleri, Akça Holding,Erikoğlu Holding, Integro vb.
Kültür[değiştir | kaynağı değiştir]
Denizli’de kültür ve sanat faaliyetleri genellikle Denizli Devlet Tiyatroları, Pamukkale Üniversitesi, Denizli Büyükşehir Belediyesi, Desav (Denizli Sanat Vakfı) ve diğer kurumlar tarafından organize edilmektedir. Ayrıca özel organizasyon şirketleri de çeşitli etkinlikler düzenlemektedir. Denizli Devlet Tiyatrosu haftada iki-üç gün oyunlarını sergilemektedir. Diğer etkinlikler (Konser,söyleşi vb.) ise muhtelif mekanlarda ve zamanlarda sıklıkla organize edilmektedir.
Mutfak[değiştir | kaynağı değiştir]
- Denizli Kebabı
- Tandır kebabı
- Keşkek
- Çaput Aşı
- Sıyırma
- Yoğurtlu Patlıcan Gömmesi
- Sura
- Kaçamak
- Gındıra Çorbası
- Tavuklu keşkek
- Dirit
- Patlıcan dolması
- Biber Tatarı
- Top Tarhana
[25]
Turizm[değiştir | kaynağı değiştir]
Pamukkale: Pamukkale, kaynak sularının kirecinden oluşmuş travertenleri ile ünlü bir turizm cennetidir. Dünyada eşi benzeri bulunmayan Unesco Dünya Kültürel Miras Listesinde yer alan hem Doğal ve hemde Arkeolojik sit olan Türkiye’nin en tanınmış doğa harikasıdır. Yılda iki milyon yerli ve yabancı turist Pamukkale’yi ziyaret etmektedir. Pamukkale 2700 metre uzunluğunda ve yüksekliği 160 metredir. Parlak beyaz rengiyle Pamukkale’yi 50 km uzaklıktan görmek mümkündür. Ayrıca Pamukkale’de Hierapolis antik kenti,antik havuz, antik tiyatro, arkeoloji müzesi gezilmesi gereken yerlerdendir. Tepesinde antik Roma’dan kalma Hierapolis adlı kutsal antik şehir bulunur. 5–10 km yakınında Laodikeia (Laodikya) antik kenti bulunur.
5 km ilerisinde ise uluslararası bir termal merkez olan Karahayıt vardır. Yılın her mevsiminde ana kaynağından “58” derece çıkan Karahayıt’ ın kendine has kırmızı renkli şifalı termal suyu ve termal çamuru, Ege Üniversitesi Hidroklimatoloji Enstitüsünün vermiş olduğu rapora göre içerdiği zengin mineralleri ile eşsiz bir sağlık kaynağıdır. Karahayıt’ ta bulunan turistik tesislerde (Otel, Apart Otel ve Pansiyonlarda) Kırmızı Su ve Termal Çamur sayesinde pek çok hastalık ve sağlık probleminize şifa bulursunuz.
Denizli’ de bunların dışında çok sayıda antik kent bulunmaktadır. Keloğlan Mağarası ve Kaklık Mağarası ise mutlaka görülmesi gereken diğer turistik yerlerdendir. Pamukkale ve Karahayıt bölgesinde beş ve dört yıldızlı oteller, pansiyonlar termal turizm ve kaplıca hizmeti vermektedir.
Bunların yanı sıra Denizli’nin Buldan ilçesi ürettiği birbirinden güzel el dokumaları ile dünyaca ünlüdür. Her yıl binlerce yerli ve yabancı turist ilçeyi ziyaret etmektedir.
Antik kentler[değiştir | kaynağı değiştir]
- Hierapolis Antik Kenti
- Laodikeia Antik Kenti
- Anaua Antik Kenti / Çardak
- Tripolis Antik Kenti – Buldan / Yenicekent
- Tabea Antik Kenti – Kale
- Colossae Antik Kenti – Honaz
- Eumenea Antik Kenti – Çivril / Işıklı
- Heraklia Salbace Antik Kenti – Tavas / Vakıf
- Dionysopolis Antik Ken – Çal / Ortaköy
- Sebastopolis Antik Kenti – Tavas / Kızılca
- Trapezopolis Antik Kenti – Babadağ / Bekirler
- Attuda Antik Kenti – Babadağ / Hisarköy
- Apollonia Salbace Antik Kenti – Tavas / Medetköy
Bunların dışında;
- Apollon Lermenos Tapınağı: Bir Anadolu Tanrısı olan Apollon Lermenos’ a adanmış olan bu kutsal alan, Menderes Nehri’ nin güney kıyısında, Hierapolis’e 35 Kilometre mesafede bugün Çal Ovası olarak adlandırılan Bahadınlar bölgesinde 1887 yılının Mayıs ayında araştırmacılar W.M.Ramsay, D.G. Ho garth ve H.A. Brown tarafından tespit edilmiştir. Bölgedeki diğer kült alanları göz önüne alınırsa Apollon Lermenos Kutsal Alanı erken dönemlerde olasılıkla Tanrıça Kybele’ ye adanmış kült merkezinin üzerine, İ.S.II yüzyılda İmparator Hadrianus Dönemi ( İ.S.117-138 ) ve hemen sonrasında inşa edilmiş olmalıdır. Kutsal alanın en batısında Menderes Vadisi’ ne hakim bir noktaya tanrının tapınağı yerleştirilmiştir. Kuzeybatı-güneydoğu yönünde konumlandırılan tapınak, anakaya yı kullanan yüksek bir podyum üzerinde, tetrastylos ( ön cephesinde dört sütun bulunan ) plan tipinde ve korinth düzenindedir.
- Ayrıca Çivril ilçesindeki Beycesultan Höyüğü :
- Tarih öncesindeki Kalkolitik Çağdan Bronz Çağı’na, Bizans İmparatorluğuna uzanan çok uzun bir sekans içinde yerleşime konu olmuş olması Beycesultan’ın en önemli özelliğidir. Kazılarda keşfedilen ve çok ince bir sanatın ve işciliğin eseri olan buluntulardan bazıları Anadolu Medeniyetleri Müzesi’ nde ve Pamukkale’deki Hierapolis müzesinde sergilenmektedir.
Beycesultan’da keşfedilen ve MÖ 2. binyılın başlarına tarihlenen Luvi dilinde bir hiyeroglif mühür mevcuttur.
Müzeler[değiştir | kaynağı değiştir]
- Atatürk ve Etnografya Müzesi
- Pamukkale Arkeoloji Müzesi
- Folklorik Bez Bebek Müzesi
Festivaller[değiştir | kaynağı değiştir]
- Uluslararası Şiir Günleri
- Efes Pilsen Blues Festival
- Uluslararası Türkçe Olimpiyatları
- Denizli Büyükşehir Belediyesi – Uluslararası Sivil Toplum Fuarı
- Denizli Büyükşehir Belediyesi – Ege Aşıklar Bayramı
- Denizli Büyükşehir Belediyesi – Cam Festivali
- Denizli Büyükşehir Belediyesi – Koruyucu Aile Şenliği
- Denizli Büyükşehir Belediyesi – Uluslararası Çocuk Şenliği
- Denizli Büyükşehir Belediyesi – Uluslararası Amatör Tiyatrolar Festivali
- Denizli Büyükşehir Belediyesi – Bahar Spor Şenlikleri
- Denizli Büyükşehir Belediyesi – Uluslararası Halk Dansları Festivali
- Denizli Büyükşehir Belediyesi – Liselerarası Tiyatro Festivali
- Denizli Büyükşehir Belediyesi – Uluslararası Türkçe Sözlü Müzik Festivali (Türkçevizyon)
- Denizli Büyükşehir Belediyesi – Geleneksel Türk Spor Oyunları
- Denizli Büyükşehir Belediyesi – Genç Denizli Rock Müzik Festivali
- Denizli Büyükşehir Belediyesi – Genç Denizli Film Festivali
- Denizli Büyükşehir Belediyesi – Japon Filmleri Festivali
- Denizli Büyükşehir Belediyesi – Merkez Efendi Tıp Festivali
- Pamukkale Üniversitesi – Uluslararası Aphrodisias-Laodikeia Gençlik,Spor,Kültür ve Sanat Festivali
- Pamukkale Üniversitesi – Syot Şenliği
- Pamukkale Üniversitesi – Bahar Şenlikleri
- Pamukkale Üniversitesi – Teknoloji ve Arge Günleri
- Pamukkale Üniversitesi – Uçurtma Şenliği
- Pamukkale Üniversitesi – Tiyatro Festivali
- Pamukkale Üniversitesi – Uluslararası Sanat Kolonisi
- Pamukkale Üniversitesi – Bilim Şenliği
- Pamukkale Üniversitesi – Dans Festivali
- Pamukkale Üniversitesi – Yörük Şenliği
- Pamukkale Üniversitesi – Aşıklar Şöleni
- Pamukkale Üniversitesi – Best Şenliği
- Pamukkale Üniversitesi – Satranç Şenliği
- Pamukkale Üniversitesi – Gülümse Çocuk Şenliği
- Pamukkale Üniversitesi – Zeybek Şenliği
- Pamukkale Üniversitesi – Edebiyat Buluşmaları
- Pamukkale Üniversitesi – Genç Tema Çevre Şenliği
- Pamukkale Üniversitesi – Rock Festivali
- Pamukkale Üniversitesi – Sinema Günleri
- Pamukkale Üniversitesi – Maliye Topluluğu Şenliği
- Ayrıca ilçelerde ve beldelerde de çeşitli festivaller düzenlenmektedir.
Tiyatrolar[değiştir | kaynağı değiştir]
- Denizli Devlet Tiyatrosu
- Denizli Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatrosu
- Denizli Büyükşehir Belediyesi Genç Denizli Tiyatro Kulübü
- DKM Tiyatro (Demsad)
- Tiyatro Cezve
- Sağlıkta Tiyatro
- Erbakır Tiyatro Topluluğu
- Görme Engelliler İ.O
- Yirmi Bir Martı Tiyatro Topluluğu
- Batı Edebiyatları ve Sanat Topluluğu (Pamukkale Üniversitesi)
- Tiyatro mu Tiyatro
- Ok-Ay Sahne Sanatları
- Masal Çocuk Tiyatrosu
- Denizli Şekil Tiyatrosu
- Edebiyat Dostları Tiyatro Topluluğu
- Denizli Kent Tiyatrosu (Denizli Belediyesi Kent Konseyi Gençlik Meclisi)
- Hayal Perdesi Oyuncuları (Pamukkale Üniversitesi Tiyatro Kulübü)
- Tabib’ül Curcuna (Pamukkale Üniversitesi Tiyatro Kulübü)
- Denizli Tiyatrosu
- Denizli Sanat Tiyatrosu
- Pahoy Tiyatro Grubu
Kongre ve kültür merkezleri[değiştir | kaynağı değiştir]
- Pamukkale Üniversitesi Hasan Kasapoğlu Kültür Merkezi (Denizli Devlet Tiyatrosu)
- Pamukkale Üniversitesi Kongre ve Kültür Merkezi
- Denizli Kongre ve Kültür Merkezi
- Ziya Tıkıroğlu Sanat Merkezi
- Çatalçeşme Oda Tiyatrosu
- Pamukkale Antik Tiyatro
- Halk Eğitim Merkezi
- Nihat Zeybekçi Kongre ve Kültür Merkezi
Park ve bahçeler[değiştir | kaynağı değiştir]
- İncilipınar Vali Recep Yazıcıoğlu Kültürparkı, 255 bin metre kare alana kurulmuş olan Türk büyüklerinin anıtlarının ve büyük bir göletin olduğu, piknik Alanları, çay bahçeleri , açık olimpik yüzme havuzunun bulunduğu parktır.
- Çamlık Parkı, Çamlık Dağı’nın eteklerine Kurulu Saklıgölü, küçük Şelaleleri, mini hayvanat bahçesi, Çay Bahçesi, Kafeteryası, Köpek Eğitim Merkezi, Hayal Kahvesi ve Belediye Konukevi ve seyir kalesi’nden de Denizli’nin seyredilebileceği park.
- Sümer Parkı, şehrin içinde, Sümer Mahallesi’nde sanayi bölgesinde yer alan parkta kafeler, Barlar, Küçük Hayvanat Bahçesi, Gölet ile Sümerpark AVM burada bulunmaktadır.
- Yenişehir Yunus Emre Koruluğu, Yenişehir Mahallesi’nde, Teras Park AVM’nin hemen altında yer alan parkta spor ve fitness imkânları, oyun grupları, büfeler ve piknik alanları bulunmaktadır.
- Adalet Parkı, 2010 yılının ilk yarısında hizmete girmiş olan Adalet Parkı, 29 Ekim Bulvarı üzerinde, Adalet Sarayı karşısında yer almaktadır.
- Eskihisar Parkı 50 bin m2 alana sahip bir parktır. İçinde çocuklar için 1 park, 850 metre uzunluğunda yürüyüş ve koşu yolu, 1 wc, 1 fitness grubu, süs havuzları, şelale, sentetik kızak pisti, cafeterya, büfeler ile masal kahramanları figürleri (şirinler, pamuk prenses ve yedi cüceler, dinazor ve köpekli kaydırak), ateşli piknik alanları, masal parkında 1 suni dere, çeşmeler, seyvanlar ve kameriye mevcuttur. Parktaki Sentetik Kızak ise Türkiye’de bir ilktir.
- Ak Vadi Parkı Toplam 700 bin m2 alanı ile Ege Bölgesinin en büyük, Avrupa’nın da sayılı parkıdır.
- Sevindik Vadi Parkı Toplam 92200 m2 alanı kapsıyor. İçinde, giriş meydanı, yaprak bitki gösteri alanı, su oyunları alnı, kafeterya, seyir terasları, tarih bahçesi, mini golf alanı, spor alanı, sosyal tesis, paintball alanı, oyun treni, ağaç altı oturma meydanı, yeşil amfi, bob kart istasyonu alanı, paten pisti, yeşil labirentler, çocuk oyun macera alanları, tırmanma oyun alanları, jimnastik platformu, koşu ve yürüyüş parkurları, bisiklet parkuru, dinlenme alanları, şelale ve su öğeleri, kelebek vadisi ve otopark mevcut.
Yönetim[değiştir | kaynağı değiştir]
2009 TÜİK Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi verilerine göre, Denizli ilinin 2 Merkez ilçe ile birlikte 19 ilçe, 68 belde ve 359 köyü varken 6360 sayılı yasanın çıkmasından sonra Denizli Büyükşehir statüsü almış ve 2 merkez ilçeye ayrılmıştır. Akköy ilçesinin sınırları genişletilerek Pamukkale ilçesine dönüşmüştür. Denizli merkezinin diğer yarısı da Merkezefendi ilçesine dönüşmüştür. Belde ile köyler ise mahalleye dönüşmüştür.
Eğitim[değiştir | kaynağı değiştir]
Denizli ili, okur yazar oranı %99 civarındadır. İldeki eğitime verilen yüksek önem neticesinde, Özellikle ÖSS, LYS, SBS gibi ortaöğretim ve üniversiteye giriş sınavlarındaki iller arası başarı sıralamasında her yıl ilk 3 sırada olmak üzere (çoğunlukla 1. sıra) kalıcı bir yere sahiptir. Bu nedenle Denizli ili ülke çapında yüksek eğitim düzeyi ve kalitesi, başarılı öğrencileriyle tanınan bir imaja sahiptir. Ayrıca 3 Temmuz 1992 tarihinde kurulan Pamukkale Üniversitesi, Denizli’ye sosyo-ekonomik ve kültürel açıdan ayrı bir dinamizm ve canlılık getirmiştir.
Medya[değiştir | kaynağı değiştir]
Kentte medya oldukça gelişmiştir. Denizli’de dört tane yerel televizyon bulunur (PAMUKKALE TV, DRT, DEHA, ART). Ayrıca kentte çok sayıda süreli ve günlük olarak yayınlanan dergi, gazete vb. bulunmaktadır.
Altyapı[değiştir | kaynağı değiştir]
Ulaşım[değiştir | kaynağı değiştir]
İlde Denizli Çardak Havaalanı vardır. Hava yolu ile karşılıklı olarak Denizli-İstanbul uçak seferleri gerçekleştirilmektedir. Havaalanı ve şehir merkezi arasındaki ulaşım ise özel şirketler tarafından sağlanmaktadır ve havaalanından şehir merkezi arası yaklaşık 45 dakikadır. Demiryolu ile İzmir(Basmane)-Aydın-Nazilli-Denizli arası 8-10 defa, Söke-Aydın-Nazilli-Denizli istasyonları arası 4 defa karsılıklı tren seferleri mevcuttur.Ayrıca Denizli-Afyon-Kütahya-Eskişehir arası tren seferleri yapılmaktadır. Kara ulaşımında İzmir ve Antalya gibi önemli kentlerimizin kavşak noktasında bulunan Denizli’den tüm otobüs firmaları sefer yapmaktadır.Kent içi toplu ulaşım otobüs ve minibüslerle sağlanmaktadır.
Kardeş şehirler[değiştir | kaynağı değiştir]
- Bursa, Türkiye – 1986
- Tokat, Türkiye – 1988
- Amasya, Türkiye – 2008
- Bilecik, Türkiye – 2008
- Muş, Türkiye – 2011
- Almelo, Hollanda – 1974
- Pavlodar, Kazakistan – 1995
- Tiflis, Gürcistan – 1993
- Braila, Romanya – 2005
- Samara, Rusya – 2005
- Saraybosna, Bosna-Hersek – 2009
- Betzdorf, Almanya – 2002
- Mogilev, Belarus – 2001
- Larisa, Yunanistan – 2007
- Kazvin, İran – 2011
- Muan, Güney Kore[26] – 2009
- Şam, Suriye – 2010
- Lodz, Polonya – 2005
- Jiaozuo, Çin – 2002
- Published in ÇATI YAPIMI HAKKINDA