Kilis ÇATI Aktarma Çatı Yapım USTASI Fiyatları
Kilis ÇATI, Kilis ÇATI YAPIMI, Kilis çatı tamiri, Kilis çatı aktarma, Kilis çatı fiyatları, Kilis çatı firmaları,
Kilis çatı firması, Kilis çatı ustası, Kilis çatı ustaları, Kilis çatı yapımı ustası, Kilis çatı tamir ustası, Kilis çatı montaj,
Kilis membran çatı, Kilis şıngıl çatı, Kilis kiremit çatı, Kilis pergole çatı, Kilis sundurma çatı, Kilis teras çatı,
Kilis ahşap çatı, Kilis demir çatı, Kilis profil çatı, Kilis çatı izolasyon, Kilis çatı firması,
UYGUN Çatı Kiremit aktarma Ustası
Kilis ÇATI Aktarma Çatı Yapım USTASI Fiyatları Önce Bölgeye uygulanacak çalışma için Kilis ÇAtı Aktarma Çatı Yapımı USTASI Alanında uzman ustalarımız keşif yaparak proje hazırlarlar.Kilis ÇAtı Aktarma Çatı Yapımı USTASI ustalarımız Analiz yapılan bölgeye gerekli duyulan malzemeyi saptarlar.
Kilis ÇAtı Aktarma Çatı Yapımı USTASI çalışma yapılacak alanlarda nelere ve İhtiyaç duyulduğu müşteriye paylaşılır,Kilis Kiremit çattı ustalarımız Tarafından Uygulamaya konulur.
Öncelik olarak Kilis geneline tüm bölgelerine Türkiye Geneline Kilis ilinde ÇAtı Aktarma Çatı Yapımı USTASI uygulamaları Kilis ÇAtı Aktarma Çatı Yapımı USTASI sistemleri profesyonel Kilis çatı ustalarımız tarafında güven ve kalite ilkelerini siz değerli müşterilerinine en ekonomik fiyatlar ile sunmaktadır.Kilis Kiremit Çatı Ustalarımız Türkiye genelinede hizmet vermektedirler.BİZE ULAŞIN
Talep oluşturmak için bize ulaşın. 0530 153 78 60
Kilis (il)
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Koordinatlar: 36°48′03″K 37°07′26″D (Harita)
Bu maddedeki bazı bilgilerin kaynağı belirtilmemiştir. Ayrıntılar için maddenin tartışma sayfasına bakabilirsiniz. Maddeye uygun biçimde kaynaklar ekleyerek Vikipedi’ye katkıda bulunabilirsiniz.
Bu madde Kilis il sınırları içindeki tüm bölgeyi kapsamaktadır. Başlığın diğer anlamları için Kilis (anlam ayrımı) sayfasına gidiniz.
Kilis
— İl —
Ülke Türkiye
Coğrafi bölge Güneydoğu Anadolu Bölgesi[1][2]
İlçe sayısı Elbeyli, Polateli, Musabeyli
Yönetim
– Vali İsmail Çataklı[3]
Yüzölçümü
– Toplam 1.642 km2 (634 mi2)
Nüfus (2015)[4]
– Toplam 128.781
– Yoğunluk 73,75/km² (191/sq mi)
– Kır 34.367
– Şehir 94.414
Zaman dilimi UDAZD (+3)
İl alan kodu 348
İl plaka kodu 79
İnternet sitesi: www.kilis.gov.tr
Kilis İli’nin Konumu
Kilis; Türkiye’nin güneydoğusunda yer alan, Suriye ile komşu bir sınır ilidir.
İllin doğu, batı ve kuzeyinde Gaziantep, güneyinde ise Suriye yer almaktadır. Gaziantep’e 58 km uzaklıkta olan Kilis, Suriye sınırına ise 10 km uzaklıktadır. Kilis’ten geçen yol Türkiye sınırlarının ötesinde Azez’den geçtikten sonra Suriye’nin Halep şehrine ulaşır. İl merkezi doğudan batıya doğru uzanan Resul Osman dağı eteklerinde kurulu olup güneye doğru inildikçe düz arazilere inen fazla engebeli olmayan bir sahada yer almaktadır. İlin kuzeyinde yer alan ve doğudan batıya uzanan dağlar arasında kuru dereler ve birkaç küçük akarsu bulunmaktadır. Genellikle kıraç arazilerin yer aldığı bu dağların etekleri ve üst kısımlarında tarıma elverişli araziler bulunmaktadır.
İlin güneydoğu ve sınır şeridi boylarında özellikle bağcılık ve zeytincilik çok gelişmiş ve tarıma elverişli araziler bulunmaktadır. Kırsal kesiminde yaşayan insanlar geçimini tarıma dayalı olarak sağlamaktadır.
İl sınırları 38 derece 27′ ve 38 derece 01′ boylamları ile 36 derece 38′ ve 37 derece 32′ arasında bulunan Kilis ilinin yüzölçümü 1.428 km² dir.
İldeki başlıca çaylar; Afrin Çayı, Sunnep Çayı, Sabun Suyu Çayı ve Balık Suyu Çayları olup bu çayların geçtiği arazilerde sulu tarım yapılabilmektedir. Kilis ilinin %12,2 si orman ve fundalık arazi %69,3 ü tarım alanı %7,7 si çayır ve mera arazisi %10,6 sı tarım dışı araziden oluşmaktadır.
Kilis 10 Haziran 1995 yılında Yalova ve Karabük’le beraber il olmuştur. Plaka 79 rakımı ise 643’tür. İlçeleri Elbeyli, Polateli ve Musabeyli olmak üzere üç tanedir. 2014 TÜİK verilerine göre ilde; merkez ilçeyle beraber 4 ilçe ve 136 köy vardır.
Kilis ilinin, Gaziantep ve Halep ile benzerliği çok fazladır. Ev yapıları, yemek kültürleri vb. özellikleri birbirlerine çok benzemektedir.
İçindekiler [gizle]
1 Nüfus
2 Eğitim
3 Kaynakça
4 Dış bağlantılar
Nüfus[değiştir | kaynağı değiştir]
Kilis doğal olarak nüfusu azalmış illerindendir. Üstelik son zamanlarda nüfus kaybetmektedir. Bunun en büyük nedeni özellikle İstanbul’a olan göçlerdir. 2010 yılı Genel Nüfus Sayımı’na göre yıllık nüfus artış oranı binde eksi 12.65’dir. 2014 yılı sayımına göre toplam nüfusun yüzde %49,3′ ü (63.500) 25 yaş altı nüfustan oluşmaktadır. Nüfusun %73.3’ü (94.414) kent ve ilçe merkezlerinde, yüzde 26.7’si köylerde yaşamaktadır. Kentsel nüfusun yaklaşık yüzde 95,7’si (90.327) merkez ilçe Kilis’te toplanmıştır. İlçeleri az nüfuslanmış birer küçük kasaba görünümündedir. Kilis kentinin nüfus hareketliliği Suriye ile yapılan sınır ticaretiyle yakından ilgilidir.
Kilis il nüfus bilgileri
Yıl Toplam Sıra Fark Şehir – Köy
2007 118.457 78 %0Dark Green Arrow Up.svg
%70 82.41936.038 %30
2008 120.991 78 %2Dark Green Arrow Up.svg
%68 82.74738.244 %32
2009 122.104 78 %1Dark Green Arrow Up.svg
%69 84.29937.805 %31
2010 123.135 78 %1Dark Green Arrow Up.svg
%70 85.92337.212 %30
2011 124.452 78 %1Dark Green Arrow Up.svg
%71 87.93936.513 %29
2012 124.320 78 -%0Red Arrow Down.svg
%72 88.93435.386 %28
2013 128.586 78 %3Dark Green Arrow Up.svg
%73 93.64034.946 %27
2014[5] 128.781 78 %0Dark Green Arrow Up.svg
%73 94.41434.367 %27
2015 130.655 78 %2Dark Green Arrow Up.svg
%75 97.41133.244 %25
Eğitim[değiştir | kaynağı değiştir]
Kilis ilindeki tek yükseköğretim kurumu, 2007 yılında kurulan Kilis 7 Aralık Üniversitesi’dir. Günümüzde üniversiteye kayıtlı yaklaşık 8000 öğrenci vardır.
Kilis 7 Aralık Universitesi Giriş Kapısı
Dosya:K7AU Main Campus.jpg
Kilis 7 Aralık Üniversitesi, Kilis, Türkiye
Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir]
^ Harita Genel Komutanlığı Türkiye Coğrafi Bölgeler Haritası
^ ÖZÇAĞLAR , Ali (2003). “TÜRKİYE’DE YAPILAN BÖLGE AYRIMLARI VE BÖLGE PLANLAMA ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ”. Coğrafi Bilimler Dergisi. ankara.edu.tr. Erişim tarihi: 15 Kasım 2016.
^ Ntv.com.tr, Valiler Kararnamesi Yayımlandı, Erişim:01 Haziran 2016
^ “2014 genel nüfus sayımı verileri” (html). Türkiye İstatistik Kurumu. 10 Şubat 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Şubat 2015.
^ “Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) Veri Tabanı (Tüm iller)”. TÜİK. 11 Şubat 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Şubat 2015.
- Published in ÇATI YAPIMI HAKKINDA
Karabük ÇATI Aktarma Çatı Yapım USTASI Fiyatları
Karabük ÇATI, Karabük ÇATI YAPIMI, Karabük çatı tamiri, Karabük çatı aktarma, Karabük çatı fiyatları, Karabük çatı firmaları,
Karabük çatı firması, Karabük çatı ustası, Karabük çatı ustaları, Karabük çatı yapımı ustası, Karabük çatı tamir ustası, Karabük çatı montaj,
Karabük membran çatı, Karabük şıngıl çatı, Karabük kiremit çatı, Karabük pergole çatı, Karabük sundurma çatı, Karabük teras çatı,
Karabük ahşap çatı, Karabük demir çatı, Karabük profil çatı, Karabük çatı izolasyon, Karabük çatı firması,
UYGUN Çatı Kiremit aktarma Ustası
Karabük ÇATI Aktarma Çatı Yapım USTASI Fiyatları Önce Bölgeye uygulanacak çalışma için Karabük ÇAtı Aktarma Çatı Yapımı USTASI Alanında uzman ustalarımız keşif yaparak proje hazırlarlar.Karabük ÇAtı Aktarma Çatı Yapımı USTASI ustalarımız Analiz yapılan bölgeye gerekli duyulan malzemeyi saptarlar.
Karabük ÇAtı Aktarma Çatı Yapımı USTASI çalışma yapılacak alanlarda nelere ve İhtiyaç duyulduğu müşteriye paylaşılır,Karabük Kiremit çattı ustalarımız Tarafından Uygulamaya konulur.
Öncelik olarak Karabük geneline tüm bölgelerine Türkiye Geneline Karabük ilinde ÇAtı Aktarma Çatı Yapımı USTASI uygulamaları Karabük ÇAtı Aktarma Çatı Yapımı USTASI sistemleri profesyonel Karabük çatı ustalarımız tarafında güven ve kalite ilkelerini siz değerli müşterilerinine en ekonomik fiyatlar ile sunmaktadır.Karabük Kiremit Çatı Ustalarımız Türkiye genelinede hizmet vermektedirler.BİZE ULAŞIN
Talep oluşturmak için bize ulaşın. 0530 153 78 60
Karabük (il)
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Koordinatlar: 41°13′25″K 32°38′25″D (Harita)
Bu maddedeki bazı bilgilerin kaynağı belirtilmemiştir. Ayrıntılar için maddenin tartışma sayfasına bakabilirsiniz. Maddeye uygun biçimde kaynaklar ekleyerek Vikipedi’ye katkıda bulunabilirsiniz.
Bu madde Karabük il sınırları içindeki tüm bölgeyi kapsamaktadır. Başlığın diğer anlamları için Karabük (anlam ayrımı) sayfasına gidiniz.
Karabük Konumu
Karabük
— İl —
Ülke Türkiye
Coğrafi bölge Karadeniz Bölgesi
Yönetim
– Vali Mehmet Aktaş[1]
Yüzölçümü
– Toplam 4,145 km2 (1,6 mi2)
Nüfus (2015)[2]
– Toplam 231.333
– Yoğunluk 52,72/km² (136,5/sq mi)
– Kır 54.910
– Şehir 176.423
Zaman dilimi UDAZD (+3)
İl alan kodu 370
İl plaka kodu 78
İnternet sitesi: Karabük Valiliği
Karabük, Türkiye’nin kuzeyinde Karadeniz Bölgesi’nde il. 2013 yılı nüfus verilerine göre nüfusu 230.251’dir.
Karabük, 1937 yılına kadar, Safranbolu’ya bağlı Öğlebeli Köyü’nün 13 hanelik bir mahallesiydi 1935 yılında açılan Ankara-Zonguldak demiryolunun üzerinde yer alıyordu. Demiryolu ile taşıma imkânının varlığı ve kömür yataklarının yakınlığı nedeniyle, burada bir demir çelik fabrikası kurulması kararlaştırıldı. 3 Nisan 1937’de Atatürk’ün talimatıyla, İsmet İnönü, hâlâ Karabük’ün en önemli geçim kaynağı olan Karabük Demir Çelik Fabrikası’nın temellerini attı.
Karabük, 6 Haziran 1995’te, Çankırı’nın Ovacık ve Eskipazar ilçeleri ile Zonguldak’ ın Yenice, Safranbolu ve Eflani ilçelerinin birleştirilmesiyle Türkiye’nin 78. ili oldu. Karabük’ün Merkez ilçesi ile beraber 6 İlçesi, 2 Beldesi ve 270 Köyü Bulunmaktadır.
Karabük’ün futbol takımının ismi Kardemir Karabükspor’dur. Süper Lig’de mücadele etmektedir.
Bugün Türkiye’nin en büyük demir çelik firmalarının kuruluş yerleri Karabük’tedir. Şehirde ayrıca ülkenin en büyük sanayi kuruluşlarından Kardemir bulunmaktadır.
İçindekiler [gizle]
1 Tarihçe
1.1 Tarih öncesi dönemde Karabük ve çevresi
1.2 İlkçağ’da Karabük ve çevresi
1.3 Malazgirt Savaşı öncesi Türk yerleşmesi
1.4 Karabük’ün il oluşu
2 Coğrafya
3 Nüfus
4 Kaynakça
5 Dış bağlantılar
Tarihçe[değiştir | kaynağı değiştir]
Karabük adını, üzerinde yaşadığı coğrafi ortamdan almıştır. “Kara” ve “Bük” sözcükleri, kara çalılık yer anlamında, Karabük adının oluşumuna kaynaklık yapmıştır. Bu topluluklarda yaşayan Türkmen toplulukları, Karabük cemaatı adını bu biçimde almışlardır. Türkiye’de 14 yer ve mevki adının bugün Karabük şeklinde geçmesi, cemaatlerin bu topraklardan diğer yerlere göç ettiği görüşünü kuvvetlendirir.
Tarih öncesi dönemde Karabük ve çevresi[değiştir | kaynağı değiştir] Karabük ve çevresinde, yörenin yazısız kültür dönemini aydınlatacak çok sayıda höyük ve tümülüs olmasına karşın, bilimsel anlamda herhangi bir arkeolojik kazıya konu olmaması bu konudaki açıklamalarda bir bilgi boşluğu yaratmaktadır. Ancak, Ovacık ve Eskipazar ilçelerinde yapılan arkeolojik yüzey araştırmalarına bakılacak olursa, Karabük ve çevresinin en eski yerleşmesi Eskipazar İlçesindeki “Yazıboy” köyüdür. Burada bulunan bir höyüğün, ilk Tunç Devri (MÖ 2500) olarak yerleşmeye konu olması, İl sınırları içinde Eskipazar’ın önemini artırmaktadır.
İlkçağ’da Karabük ve çevresi[değiştir | kaynağı değiştir] İlkçağ’da Karabük, Hititlerden başlamak üzere Frig, Helenistik Krallıklar ve Roma döneminde geniş çaplı olarak yerleşmeye konu olmuştur. Karabük’ün, Hititler döneminde yerleşmeye konu olan İlçesi; Eflani’dir. Hitit metinlerinde kentin en eski adının Haluna (Yün) olarak geçtiği bilinmektedir. Ovacık’ın Kışlaköy’ü, Frigler döneminde yerleşmeye konu olmuştur. Burada bulunan Hesem Değirmeni’nin kapısındaki yapıtaşının Frigler dönemine ait olduğu sanılmaktadır. Helenistik Krallıklar döneminde özellikle Eflani, yerleşmeye konu olmuştur. Helenistik Krallıklardan Bitinler, Roma’nin Batı Karadeniz Bölgesini (Paflagonya) ele geçirmesini önlemek için Eflani’de üs oluşturulmuş ve bölgenin savunmasını buradan gerçekleştirmişlerdir (MÖ 70). Eflani’nin tarihte bilinen ikinci adı Bitinya Kralı Nikomedes’in oğlu Phylomenes’ten dolayı, “Phylomenes Yurdu” olarak bilinmektedir. İlkçağın son Devleti olan Roma, MÖ 1. yüzyılda Anadolu’ya girince önem verdiği yerlerden birisi de Batı Karadeniz Bölgesi olmuş, bölgenin ormanları ve madenlerini emperyalist bir politika izleyerek kendi çıkarları doğrultusunda kullanmayı bilmiştir. Roma’nın bu amaçlarla Karabük İli sınırları içinde kurduğu en önemli kentler Eskipazar sınırları arasında yer almaktadır. Bunlar, Hadrianapolis ve Kimistene adı ile anılan yerleşme alanlarıdır. Bunun yanı sıra Karabük’te Bürnük Köyü, Üçbaş Köyü, Bulak Köyü; Ovacık’ta Pürçükören Köyü ve Ganibeylerin 1 km mesafe uzaklıktaki Karakoyun’lu köyün’de Roma Dönemi kalıntıları ile adeta tarihi tanıklık yapmaktadırlar.
Malazgirt Savaşı öncesi Türk yerleşmesi[değiştir | kaynağı değiştir] Türkler, 1071 Malazgirt Meydan Muharebesi öncesinde de Anadolu’ya değişik amaçları gözeterek gelmişler ve yerleşmişlerdir. Özellikle, Kuzey Türklüğü olarak tarihte bilinen bu Türk kitleleri içinde Oğuzlar olduğu gibi Kıpçak, Peçenek gibi diğer Türk kavimleri yer almaktadır. Daha sonra çeşitli nedenlerle Bizans’ın emrine giren bu Türk kavimleri, bu devletin izlediği iskan siyaseti, Anadolu’nun çeşitli kısımlarına yerleştirilmişlerdir. Yer adlarından (Toponimi) yola çıkarak yapılan yorumlamalar sonucunda Eskipazar’da Tamışlar Köyü’ne adını veren Tamış, Bizans’ın emrinde bir Oğuz Beyi olup, saptamalara göre, Malazgirt Savaşı’nda Selçuklu ordusuna karşı savaşırken, giysilerde kullanılan renk ve dil benzerliklerinden dolayı kısa zamanda saf değiştirmiş, Selçukluların tarafına geçmiştir. Malazgirt Muharebesi öncesinde yöremizde görünen ve yerleşen ikinci Türk kavimi Kıpçaklar oldu. Kıpçaklar kitleler halinde Safranbolu ile Eflani arasındaki topraklara yerleşmişlerdir. Fatih Sultan Mehmet, 15. yüzyılın ikinci yarısında Amasra’yı fethedince, kentte bulunan Cenevizlileri İstanbul’a gönderirken, Eflani’de yaşayan Kıpçakları da Amasra kentine sürmüştür. Bugün Amasra’da özellikle ağaç işlemeciliğinde çok ünlü olan bu insanlar, Kıpçak Türklerinin torunlarıdır. Kıpçak lehçesi ile ilgili araştırma yapacaklar için Eflani-Bartın arası ve Amasra bu açıdan önemli araştırma malzemesi sunmaktadır.
Karabük’ün il oluşu[değiştir | kaynağı değiştir] Karabük 1937 yılında Safranbolu’ya bağlı Öğlebeli Köyü’nün bir mahallesi iken 1935 yılında açılan Ankara-Zonguldak demiryolu ile önemini arttırmıştır.
3 Nisan 1937 yılında Atatürk’ün yönlendirmesi ile İsmet İnönü tarafından Karabük Demir Çelik Fabrikası’nın temelleri atılır.
Nüfus yoğunluğunun artmaya başladığı Karabük’te 25 Haziran 1939’da belediye teşkilatı kurulmuştur. 1941 yılında Safranbolu ilçesine bağlı bucak olan Karabük 3 Mart 1953 tarihinde 6068 sayılı kanunla Zonguldak İline bağlı bir ilçe haline gelmiştir.
Karabük, 6 Haziran 1995 gün ve 22305 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 550 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Çankırı’dan; Ovacık ve Eskipazar ilçeleri ile Zonguldak’tan; Safranbolu, Yenice ve Eflani ilçelerinin birleştirilmesiyle Türkiye’nin 78. ili olmuştur.
Coğrafya[değiştir | kaynağı değiştir] Karabük ilinin topraklarında çeşitli iklim türlerine rastlanmaktadır. Bu farklılıkların meydana gelmesinde İlin coğrafi özellikleri ve konumu rol oynamıştır. Karabük, Karadeniz Bölgesi’nde yer almasına karşın dağların Karadeniz’e paralel uzanmasından dolayı Karadeniz üzerinden gelen nemli ve yağışlı havanın etkilerinden tam olarak yararlanamamaktadır. Yenice ilçesinde tam Karadeniz iklimi yaşanırken; İl merkezinde, Eskipazar, Ovacık ilçelerinde Karadeniz iklimi ile karasal iklim arasında bir geçiş ikliminin özelliklerine rastlanmaktadır. Orman varlığı açısından Türkiye’nin % 68 oranı ile en zengin ilidir. Yenice ilçesinde torpikal bölgelerde görülebilek yoğun ve çeşitli orman örtüsü ve kendi sınıfında rekor düzeyde boya ve çapa ulaşmış ağaç türleri vardır. Geniş yapraklı türlerden kayın 1. meşe 2. ağaç türü iken; iğne yapraklı ağaçlarda göknar, sarıçam ve karaçam baskın ağaç türleridir. Havası demir çelik fabrikaları nedeniyle kötüdür.
Nüfus[değiştir | kaynağı değiştir] Şablon:Türkiye il nüfus/Karabük
Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir]
^ Ntv.com.tr, Valiler Kararnamesi Yayımlandı, Erişim:01 Haziran 2016
^ “2014 genel nüfus sayımı verileri” (html). Türkiye İstatistik Kurumu. 10 Şubat 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10
- Published in ÇATI YAPIMI HAKKINDA
Yalova ÇATI Aktarma Çatı Yapım USTASI Fiyatları
Yalova ÇATI, Yalova ÇATI YAPIMI, Yalova çatı tamiri, Yalova çatı aktarma, Yalova çatı fiyatları, Yalova çatı firmaları,
Yalova çatı firması, Yalova çatı ustası, Yalova çatı ustaları, Yalova çatı yapımı ustası, Yalova çatı tamir ustası, Yalova çatı montaj,
Yalova membran çatı, Yalova şıngıl çatı, Yalova kiremit çatı, Yalova pergole çatı, Yalova sundurma çatı, Yalova teras çatı,
Yalova ahşap çatı, Yalova demir çatı, Yalova profil çatı, Yalova çatı izolasyon, Yalova çatı firması,
UYGUN Çatı Kiremit aktarma Ustası
Yalova ÇATI Aktarma Çatı Yapım USTASI Fiyatları Önce Bölgeye uygulanacak çalışma için Yalova ÇAtı Aktarma Çatı Yapımı USTASI Alanında uzman ustalarımız keşif yaparak proje hazırlarlar.Yalova ÇAtı Aktarma Çatı Yapımı USTASI ustalarımız Analiz yapılan bölgeye gerekli duyulan malzemeyi saptarlar.
Yalova ÇAtı Aktarma Çatı Yapımı USTASI çalışma yapılacak alanlarda nelere ve İhtiyaç duyulduğu müşteriye paylaşılır,Yalova Kiremit çattı ustalarımız Tarafından Uygulamaya konulur.
Öncelik olarak Yalova geneline tüm bölgelerine Türkiye Geneline Yalova ilinde ÇAtı Aktarma Çatı Yapımı USTASI uygulamaları Yalova ÇAtı Aktarma Çatı Yapımı USTASI sistemleri profesyonel Yalova çatı ustalarımız tarafında güven ve kalite ilkelerini siz değerli müşterilerinine en ekonomik fiyatlar ile sunmaktadır.Yalova Kiremit Çatı Ustalarımız Türkiye genelinede hizmet vermektedirler.BİZE ULAŞIN
Talep oluşturmak için bize ulaşın. 0530 153 78 60
Yalova (il)
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Bu, bu sayfanın kontrol edilmiş bir sürümüdürayrıntıları göster/gizle
Bu madde Yalova il sınırları içindeki tüm bölgeyi kapsamaktadır. Başlığın diğer anlamları için Yalova (anlam ayrımı) sayfasına gidiniz.
Yalova
— İl —
Ülke Türkiye
Coğrafi bölge Marmara Bölgesi
İlçe sayısı 6
İl merkezi Yalova
Yönetim
– Vali Tuğba Yılmaz[1]
Yüzölçümü
– Toplam 847 km2 (327 mi2)
Nüfus (2015)[2]
– Toplam 226.514
– Yoğunluk 267/km² (691,5/sq mi)
– Kır 65.711
– Şehir 160.803
Zaman dilimi UDAZD (+3)
İl alan kodu 226
İl plaka kodu 77
İnternet sitesi: T.C. Yalova Valiliği
Yalova, Türkiye Cumhuriyeti’nin Marmara Bölgesi’nde yer alan bir ildir. Marmara Denizi kıyısındaki il, İstanbul’a bağlı iken 6 Haziran 1995’de il olmuştur. 2015 yılı verilerine göre Yalova’nın toplam nüfusu 233.009’dur. 65.451 kişi köylerde, 167.558 kişi şehirlerde yaşamaktadır. İl merkezi nüfusu ise 132.322’dir. 2010 TÜIK verilerine göre ilde merkez ilçeyle beraber 6 ilçe, 9 belde ve 43 köyü içerir.
İçindekiler [gizle]
1 Köken bilim
2 Tarihçe
3 Coğrafya
3.1 Konum
3.2 Bitki örtüsü
3.3 İklim
4 Ekonomi
5 Nüfus
6 Altyapı
7 Yönetim
8 Kültür ve sanat
9 Şive
10 Direy
11 Eğitim
12 Medya
13 Spor
14 Görüntüler
15 Coğrafi konum
16 Kaynakça
17 Dış bağlantılar
Köken bilim[değiştir | kaynağı değiştir]
Yalova merkezinde bulunan Umuttur Yalova yazısı aynı zamanda kentin sloganlarındandır
Bu alt başlık {{{1}}} tarihinden beri geliştirilmeye ihtiyaç duyuyor. Bu alt başlığın geliştirilmesi gerekiyor.
Tarihçe[değiştir | kaynağı değiştir]
Bölgedeki ilk yerleşimler prehistorik çağlarda M.Ö. 3000 yıllarındadır. Bitinya adıyla bilinen antik bölgede M.Ö. 2000’lerde Hititler, M.Ö. 1200’lerde Frigler hakimiyet kurdular. Pers egemenliği altında kalan bölge de M.Ö 5. yüzyılın ortalarından itibaren Bitinyalı hanedanlar hakimiyet kurmaya başlamış ve M.Ö 3. yüzyılda bağımsız Bitinya Krallığı’ nı kurmuşlardır. Yalova’ da bu krallığın topraklarında kalmıştır. Yalova’ nın da içerisinde olduğu bölge M.Ö. 74’de Romalılar’ ın denetimine girdi. Roma İmparatorluğu’nun 395 yılındaki bölünmesinden sonra Yalova Bizans İmparatorluğu’nun yönetimine geçti. 1302’de Yalova civarında Bafeus Muharebesi gerçekleşti. Yalova ve çevresi 1326 yılında Osmanlı İmparatorluğu’nun kontrolüne geçti.
7 Ağustos 1920 yılında başlayan Yunan hakimiyeti 19 Temmuz 1921 tarihine kadar sürdü. Bu dönemde Yalova ilindeki köylerde Yalova Katliamı olarak adlandırılan olaylar yaşandı.
Mustafa Kemal Atatürk yaşamının ilk kez 19 Ağustos 1929 tarihinde geldiği Yalova’da belirli dönemlerde ikamet etmiş, Yalova’da yaptırdığı, bugün merkez ilçe sınırları içindeki Atatürk Araştırma Enstitüsü içinde bulunan Yürüyen Köşk ve Termal ilçesinde bulunan evi müze olarak halkın yoğun ilgisiyle ziyaret edilmektedir.
Bir konuşmasında “Yalova benim kentimdir.” şeklinde şehre olan sevgisini dile getirmiştir.[3]
Yalova; 6 Haziran 1995 tarihinde Bursa ili Gemlik ilçesine bağlı Armutlu beldesi ile Kocaeli ili Karamürsel ilçesine bağlı Altınova, Subaşı ve Kaytazdere beldelerini sınırları içine alınarak il olmuştur. 17 Ağustos 1999 yılında meydana gelen 1999 Gölcük depremi nde Yalova ilinde büyük tahribat ve can kayıpları meydana geldi.
Coğrafya[değiştir | kaynağı değiştir] Konum[değiştir | kaynağı değiştir]
Yalova Meydanı’nda bulunan Atatürk Heykeli
Armutlu Yarımadası’nın kuzey kıyısı ile Samanlı Dağları’nın kuzey eteklerine kurulmuş olan Yalova, Türkiye’nin Kuzeybatısında ve Marmara Bölgesi’nin güneydoğu kesiminde yer almaktadır. Kuzeyinde ve batısında Marmara Denizi, doğusunda Kocaeli ili, güneyinde Bursa ili ile Gemlik Körfezi yer almaktadır. İlin denizden yüksekliği 2 metre, ve yüzölçümü 847 km²’dir. Yalova ilinin kıyıları girintili ve çıkıntılı bir özellik göstermez. Sahil şeridi dar olmakla birlikte, doğal plaj özellikleri göstermektedir. Yalova, doğu kıyılarındaki düzlükler dışında dağlık bir araziye sahiptir. Bölgenin güneyi; batıdan doğuya doğru İzmit-Sapanca arasında Kocaeli Sıradağları ile birleşen Samanlı Dağları’yla kaplanmış durumdadır ve ilin başlıca dağları da Samanlı Dağları’dır. Bu dağlar Yalova’nın güneyinde bulunmaktadır. Birçok tepenin bulunduğu bu dağlık arazide Samanlı Dağları’nın en yüksek noktası Beşpınar Tepesi’dir. (926 m) Armutlu, Taz Dağı’nın (867 m) batıya doğru devam eden eteklerinde kurulmuştur.
İlin en önemli yaylası, Kocadere ve Teşvikiye Beldeleri’nin güneyinde yer alan Delmece Yaylası’dır. Bu yayla çam ormanlarıyla geniş bir alanı kaplamaktadır. Yalova İli verimli ve bereketli ovalara sahiptir. Ovalar, akarsular boyunca uzanmakta ve kıyıdan 1–2 km içeriye doğru sokulmaktadır. Çınarcık, Gökçedere, Kirazlı, Kılıç ve Taşköprü ile deniz arasında birbirinden alçak tepeciklerle ayrılan büyüklü-küçüklü ovalar oluşmuştur. Bunlardan başlıcaları, Kocadere Ovası, Liman Ovası, Samanlı-Kadıköy Ovaları, Kazımiye Ovası ve Taşköprü Ovası’dır.
Bitki örtüsü[değiştir | kaynağı değiştir] İlin bitki örtüsünü makiler ve ormanlar oluşturmaktadır. Yalova’nın güneyindeki dik yamaçlar tümüyle gür bir orman örtüsüyle kaplıdır. Geniş yapraklı ağaçların hakim olduğu bu kısımda, iğne yapraklı ağaçlar oldukça azdır. Bu ormanlar il yüzölçümünün % 55’ini kaplamaktadır. Armutlu Yarımadası’nın orta kısımları daha çok meşe ağaçlarının hakim olduğu bir ormanlık alana sahiptir. Orman örtüsünün bileşimine giren unsurların büyük bir kısmı Karadeniz kıyı silsilesinin florasına dahildir. Bir kısmı ise Akdeniz florasının türleri olarak bu kısma sokulmuştur. Karakteristik türlerin bir araya geldiği kısımlardaki maki topluluğu da buna eklenebilir. Ormanlık alanlarda genellikle kayın, meşe, gürgen, kızılcık, kestane ve ıhlamur ağaçları görülmektedir. Yalova’daki ormanlardan, çevrenin odun ve kereste ihtiyacı da karşılanmaktadır.
İklim[değiştir | kaynağı değiştir] Yalova ilinin iklimi, makro-klima tipi olarak, Akdeniz ve Karadeniz iklimleri arasında bir geçiş niteliği taşır. Kimi dönemlerde de karasal iklim özelliklerini yansıtmaktadır. İlde yazlar kurak ve sıcak, kışlar ılık ve bol yağışlıdır. 30 yıllık rasat bilgilerine göre, Yalova’da yıllık ortalama sıcaklık 14,6 °C’dir. En soğuk ay ortalama sıcaklığı 6,5 °C, en sıcak ay ortalama sıcaklığı 23,7 °C, yıllık ortalama yağış miktarı da 727,5 mm’dir. Kar yağışlı günlerin ortalama sayısı, 10,6, karla örtülü günlerin ortalama sayısı da 5,2’dir. İlde deniz suyu sıcaklığı, en yüksek olduğu Ağustos ayında 22,9 °C, en düşük olduğu Şubat ayında da 7,4 °C’dir.
Ekonomi[değiştir | kaynağı değiştir]
Bu alt başlık {{{1}}} tarihinden beri geliştirilmeye ihtiyaç duyuyor. Bu alt başlığın geliştirilmesi gerekiyor.
Nüfus[değiştir | kaynağı değiştir]
Şablon:Türkiye il nüfus/Yalova
Altyapı[değiştir | kaynağı değiştir]
Bu alt başlık {{{1}}} tarihinden beri geliştirilmeye ihtiyaç duyuyor. Bu alt başlığın geliştirilmesi gerekiyor.
Yönetim[değiştir | kaynağı değiştir]
Bu alt başlık {{{1}}} tarihinden beri geliştirilmeye ihtiyaç duyuyor. Bu alt başlığın geliştirilmesi gerekiyor.
Kültür ve sanat[değiştir | kaynağı değiştir]
Bu alt başlık {{{1}}} tarihinden beri geliştirilmeye ihtiyaç duyuyor. Bu alt başlığın geliştirilmesi gerekiyor.
Şive[değiştir | kaynağı değiştir]
Bu alt başlık {{{1}}} tarihinden beri geliştirilmeye ihtiyaç duyuyor. Bu alt başlığın geliştirilmesi gerekiyor.
Direy[değiştir | kaynağı değiştir]
Bu alt başlık {{{1}}} tarihinden beri geliştirilmeye ihtiyaç duyuyor. Bu alt başlığın geliştirilmesi gerekiyor.
Eğitim[değiştir | kaynağı değiştir]
Bu alt başlık {{{1}}} tarihinden beri geliştirilmeye ihtiyaç duyuyor. Bu alt başlığın geliştirilmesi gerekiyor.
Medya[değiştir | kaynağı değiştir]
17 Ağustos 1999 depremi anısına yapılan bir anıt
Yerel gazeteler
Yalova Gazetesi
Yalova Haberci Gazetesi
Yalova Çizgi Gazetesi
Yalova Çevre Gazetesi
Yalova Bölge Gazetesi
Yalova Atakent Gazetesi
Yalova Haber Karamürsel Aktif Haber Gazetesi
Yerel radyo kanalları
Gözde FM (92.2)
Radyo Asya (101.7)
Radyo Çınar (103.1)
Spor[değiştir | kaynağı değiştir]
Bu alt başlık {{{1}}} tarihinden beri geliştirilmeye ihtiyaç duyuyor. Bu alt başlığın geliştirilmesi gerekiyor.
Görüntüler[değiştir | kaynağı değiştir]
Bu alt başlık {{{1}}} tarihinden beri geliştirilmeye ihtiyaç duyuyor. Bu alt başlığın geliştirilmesi gerekiyor.
Coğrafi konum[değiştir | kaynağı değiştir]
Compass rose pale.svg Marmara Denizi
(İstanbul)
Marmara Denizi
(Kocaeli ve İstanbul)
İzmit Körfezi
(Kocaeli)
g t d
Compass rose pale.svg
Marmara Denizi Kuzey Bursa ve Kocaeli
Batı Yalova Doğu
Güney
Marmara Denizi
(Bursa)
Gemlik Körfezi ve Bursa Bursa
Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir]
^ Ntv.com.tr, Valiler Kararnamesi Yayımlandı, Erişim:01 Haziran 2016
^ “2014 genel nüfus sayımı verileri” (html). Türkiye İstatistik Kurumu. 10 Şubat 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Şubat 2015.
- Published in ÇATI YAPIMI HAKKINDA
Iğdır ÇATI Aktarma Çatı Yapım USTASI Fiyatları
Iğdır ÇATI, Iğdır ÇATI YAPIMI, Iğdır çatı tamiri, Iğdır çatı aktarma, Iğdır çatı fiyatları, Iğdır çatı firmaları,
Iğdır çatı firması, Iğdır çatı ustası, Iğdır çatı ustaları, Iğdır çatı yapımı ustası, Iğdır çatı tamir ustası, Iğdır çatı montaj,
Iğdır membran çatı, Iğdır şıngıl çatı, Iğdır kiremit çatı, Iğdır pergole çatı, Iğdır sundurma çatı, Iğdır teras çatı,
Iğdır ahşap çatı, Iğdır demir çatı, Iğdır profil çatı, Iğdır çatı izolasyon, Iğdır çatı firması,
UYGUN Çatı Kiremit aktarma Ustası
Iğdır ÇATI Aktarma Çatı Yapım USTASI Fiyatları Önce Bölgeye uygulanacak çalışma için Iğdır ÇAtı Aktarma Çatı Yapımı USTASI Alanında uzman ustalarımız keşif yaparak proje hazırlarlar.Iğdır ÇAtı Aktarma Çatı Yapımı USTASI ustalarımız Analiz yapılan bölgeye gerekli duyulan malzemeyi saptarlar.
Iğdır ÇAtı Aktarma Çatı Yapımı USTASI çalışma yapılacak alanlarda nelere ve İhtiyaç duyulduğu müşteriye paylaşılır,Iğdır Kiremit çattı ustalarımız Tarafından Uygulamaya konulur.
Öncelik olarak Iğdır geneline tüm bölgelerine Türkiye Geneline Iğdır ilinde ÇAtı Aktarma Çatı Yapımı USTASI uygulamaları Iğdır ÇAtı Aktarma Çatı Yapımı USTASI sistemleri profesyonel Iğdır çatı ustalarımız tarafında güven ve kalite ilkelerini siz değerli müşterilerinine en ekonomik fiyatlar ile sunmaktadır.Iğdır Kiremit Çatı Ustalarımız Türkiye genelinede hizmet vermektedirler.BİZE ULAŞIN
Talep oluşturmak için bize ulaşın. 0530 153 78 60
Iğdır (il)
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Koordinatlar: 39°53′37″K 43°59′52″D (Harita)
Bu maddedeki bazı bilgilerin kaynağı belirtilmemiştir. Ayrıntılar için maddenin tartışma sayfasına bakabilirsiniz. Maddeye uygun biçimde kaynaklar ekleyerek Vikipedi’ye katkıda bulunabilirsiniz.
Temizle Vikipedi’nin kalite standartlarına ulaşabilmesi için, bu maddenin veya bir bölümünün temizlenmesi gerekmektedir.
Görüşlerinizi lütfen tartışma sayfasında belirtiniz.
Bu madde Haziran 2010 tarihinden beri etiketli olarak durmaktadır.
Bu madde il hakkındadır. Şehir merkezi için Iğdır sayfasına bakınız.
Iğdır
— İl —
Ülke Türkiye
Coğrafi bölge Doğu Anadolu
Yönetim
– Vali Ahmet Turgay Alpman[1]
Yüzölçümü
– Toplam 3,588 km2 (1,4 mi2)
Nüfus (2015)[2]
– Toplam 192.056
– Yoğunluk 50,27/km² (130,2/sq mi)
– Kır 86.780
– Şehir 105.276
Zaman dilimi UDAZD (+3)
İl alan kodu 476
İl plaka kodu 76
İnternet sitesi: ığdır.gov.tr
Iğdır, Türkiye’nin Doğu Anadolu Bölgesi’nde ve Türkiye’nin en doğusunda yer alan bir ildir. Merkezi Iğdır kentidir.
Doğu Anadolu Bölgesi’nin Erzurum – Kars Bölümü’nde yer almaktadır. 27 Mayıs 1992 tarihinde Kars ili’nden ayrılarak Türkiye’nin 76. ili olmuştur. 4 ilçe, 8 belediye ve 157 köyden oluşur.
Önemli bir kültür kavşağında bulunan il Ermenistan, Azerbaycan ve İran ile sınır komşusudur ve Türkiye’nin üç ülkeyle sınırı olan tek ilidir..
Türkiye’nin en yüksek dağı olan Ağrı Dağı’nın yüz ölçümünün üçte biri, il merkezine bağlı Suveren köyü’nün sınırları içindedir. Ayrıca Ağrı Dağı, ilin her köşesinden rahatlıkla görülebilmektedir.[kaynak belirtilmeli]TBMM’ye her seçimde 2 milletvekili göndermektedir.
Halkın temel geçim kaynağı tarım ve hayvancılıktır.
İçindekiler [gizle]
1 Coğrafya
1.1 Coğrafi konumu
1.2 İklim ve bitki örtüsü
2 Nüfus yapısı
3 Ekonomi
3.1 Tarım
3.2 Hayvancılık
3.3 Sanayi
3.4 Madencilik
3.5 Ticaret
4 Kültür ve sanat
4.1 Kültürel ve doğal zenginlikler
4.2 Turizm
4.3 Gelenek ve görenekler
4.3.1 Muharrem ayı etkinlikleri
4.3.2 Nevruz kutlamaları
4.4 Halk oyunları
4.5 El sanatları
4.6 Yöresel yemekleri
5 Siyaset
6 Kaynakça
7 Dış bağlantılar
Coğrafya[değiştir | kaynağı değiştir]
Coğrafi konumu[değiştir | kaynağı değiştir]
Iğdır’ın kuzey ve kuzeydoğu sınırını, Aras Nehri ve bu nehrin oluşturduğu Türkiye-Ermenistan sınırı oluşturmaktadır. Doğusunda Türkiye-Azerbaycan’ın Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti sınırı ve güneydoğusunda Türkiye-İran sınırı yer almaktadır. Güneyinde Ağrı ili (Doğubayazıt ve Taşlıçay ilçeleri) bulunmaktadır. Bu sınır kabaca doğu-batı doğrultusunda uzanan ve Doğu Torosların doğudaki uzantısı olan Karasu-Aras sıradağlarından oluşmaktadır. Bu dağlar doğuya doğru uzanırken aynı zamanda Yukarı Murat-Van Bölümü ile Erzurum-Kars Bölümü arasında sınır oluşmaktadır. Bu dağların doğuya, Ağrı volkanına kadar devam eden uzantısı üzerinde sırasıyla “Kızılcaziyaret Dağı” (2887 m.), “Durak Dağı” (2811 m.), “Zor Dağı” (3196 m), “Pamuk Dağı” (2639 m.) bulunmakta ve en doğu uçta ise Büyük Ağrı (5137 m.) ve “Küçük Ağrı” (3896 m.) volkanik dağları bulunmaktadır. Durak Dağları üzerinde Balık Gölü (2250 m.) bulunmaktadır.[3] Iğdır’ın batısında Aras Irmağı’na katılan Gaziler Deresi’nin batı bölümü, Kars ili, Kağızman ilçesi ile olan sınırını oluştururken kuzeybatısında da yine Kars ilinin Digor ilçesi bulunmaktadır.
Iğdır ili tamamen Aras Nehri’nin havzası içerisinde bulunmaktadır. İl sınırları içerisinde Aras Nehri’ne katılan önemli akarsular batıda Gaziler Çayı, Buruksu Çayı, doğuda ise Aşağı ve Orta Karasu çaylarıdır. Tuzluca çevresinde Bazaltik ve kahverengi topraklar geniş yayılış alanına sahipken, Iğdır Ovası’nda alüvyal topraklar, Doğu Iğdır Ovası ve Dil Ovası’nda tuzlu topraklar hâkimdir.[4]
İklim ve bitki örtüsü[değiştir | kaynağı değiştir]
Iğdır’dan Aras Nehri’nin görünüşü
Iğdır’ın iklimi Doğu Anadolu tipi Karasal İklimi’dir. Iğdır ilinin ovalık kesimleri, Doğu Anadolu Bölgesi’nin öteki kesimlerinde görülen şiddetli kara ikliminden fazlaca etkilenmez. Bunun en önemli nedeni çevresinde bulunan Ağrı Dağı gibi yüksek alanlara göre alçakta olmasıdır. Kuytu konumuyla mikroklima oluşturan Iğdır Ovası’nda yer alan Iğdır kentinde yıllık ortalama sıcaklık 11,6 °C’dir. Oysa yalnızca 170 km uzaklıktaki Kars’ta bu ortalama 4,2 °C’dir. Ovada kışlar, Erzurum-Kars yaylasına göre daha yumuşak, yazlar ise daha uzun ve sıcak geçer. Kentte kışın -30 °C’ye kadar düşen ve yazın da 41 °C’yi aşan hava sıcaklıklarına rastlanır. Kuytuluğu yüzünden Türkiye’nin en az yağış alan yörelerimizden biridir. Özellikle yarı kurak iklime sahip olması bitki örtüsü Doğu Anadolu’nun tipik bitkisel örtüsü olan bozkır olmasına yol açmıştır. Orman açısından Türkiye’nin en yoksul bölgelerinden biridir.[5]
Iğdır’dan Karasu Nehri’nin görünüşü
Orman örtüsü bakımından fakir olmasının nedeni, topraklarının Azonal (Taşınmış) Toprak grubuna girmesidir. Kireç oranı nispeten yüksek olan bu topraklarda alkalik oranı fazladır. Bu yüzden ovada genellikle tuzcul bitkiler görülür.[6]
Bölgede, donlu günler sayısı, Kasım ve Mart aylarında 14 günü aşarken Aralık, Ocak ve Şubat aylarında 24 günün üzerine çıkmaktadır. Bu yüzden don olaylarına kış mevsiminde sıkça rastlandığı görülür. Nisan ve Ekim aylarında ise don olaylarına daha seyrek rastlanır.[7]
Iğdır Rasat İstasyonu’nun 23 yıllık verilerine göre, bölgede yıllık ortalama basınç, 916 minibardır. Bölgede en fazla batı kaynaklı rüzgarlar esmektedir. Bunları, kuzeyden esenler takip etmektedir. Nisan ayından itibaren bölgeyi etkisi altına alan ve yaz mevsimi boyunca sık esmeleri ile dikkat çeken kuzey, doğu, batı ve güney yönlü yağışsız sıcak hava dalgaları mutlak yaz kuraklığına neden olmaktadır.
Iğdır Rasat İstasyonu’nun 16 yıllık ölçüm sonuçlarına göre, bölgede havanın yıllık ortalama bağıl nem değeri %63’ü bulmaktadır. Bağıl nem oranı, yıl içinde en yüksek değerini Aralık ayında (%73), en düşük değerini de Temmuz ayında (%53) ulaşmaktadır. Yıllık toplam 98.8 açık güne sahip bulunan Iğdır’da, bu gibi günlerin yıl içinde en çok görüldüğü ay Ağustos (16.3 gün), en az görüldüğü ay ise Nisan’dır (4 gün). Bölgede açık günler en fazla Haziran ile Ekim arasındaki aylarda görülür. Buna karşılık yılda 65.8 günü bulan kapalı havalar, 10 günün üzerindeki ortalamasıyla en çok Aralık, Ocak ve Şubat aylarında görülmektedir.[8]
Iğdır Ovası, tarih öncesi çağlardan bu yana önemli bir yerleşim merkezi olduğundan, kültürel faaliyetler doğal vejetasyonu önemli ölçüde değiştirmiş ve ovanın geniş bir bölümü tarım alanı haline getirmiştir. Ovanın sulanabilen kısımlarında, genellikle endüstri bitkileri yetiştiriciliği ile meyvecilik faaliyetleri ön plandadır.[9]
Ortalama Veriler
Aylar Oca Şub Mar Nis May Haz Tem Ağu Eyl Eki Kas Ara
Ort. En Yüksek °C 2,6 5,6 12,8 20,1 24,3 29,4 33,7 34,4 29,1 21,2 12,6 4,9
Ort. En Düşük °C -7,3 -4,9 0,1 6,5 10,5 14,3 18,3 17,7 12,2 6,1 0,2 -4,2
Ort. Güneşlenme Süresi(saat) 2,7 4,1 5,4 6,1 7,5 9,6 10,1 9,9 8,5 6,3 4,3 2,4
Yağışlı Gün Sayısı 5,8 6,5 7,6 11,2 15,0 10,6 5,5 4,1 4,0 8,3 6,9 6,2
kaynak: www.meteor.gov.tr
Nüfus yapısı[değiştir | kaynağı değiştir] Kâzım Karabekir, anılarında 18 Mayıs 1920’de Iğdır’a ayak bastığında merkezde 400 civarı ev bulunduğunu belirtir.[10] Cumhuriyet Dönemi’nin ilk nüfus sayımı yapılan 1927 yılında 3,716 olan merkez ilçe nüfusu, 1940’ta 9,465’i bulmuş ancak II. Dünya Savaşı’nın olumsuz etkileri nedeniyle 1950’de 7,826’ya düşmüştür. 1956 yılından itibaren Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü’nün başlattığı sulama projeleri sonucu artan tarımsal etkinlikler şehir merkezinde nüfusun artmasına yol açmıştır. Bu yüzden ilk kez 1960’ta 10,000’i aşan şehir merkezinin nüfusu, 1970’te 21,420’ye, 1975’te 29,542’ye yükselmiştir. Ancak 12 Eylül 1980 öncesinde yaşanan olaylardan dolayı 1980’de yeniden 24,352’ye düşen nüfus, bu dönemden sonra hızla artmaya başlamış ve 1985’te 29,460’a, 1990’da 35,858’e, 1997’de 45,941’e ve 2000’de 59,900’e, 2007 senesinde de 75,927’e yükselmiştir.[11] Şehrin genel nüfusu ise 2000 sayımlarına göre 168,634’tür. Türkiye İstatistik Kurumu’na göre 2007 nüfusu 181,866’dır. İl merkezi son yıllarda Tuzluca ilçesinden küçük bir göç almıştır. İldeki nüfus artış hızı ise %4,22’dir. Nüfusun yaklaşık %25’i tarım, %23’ü hayvancılık, % 33’ü ticaret ve sanayi ve %19’u da diğer sektörlerde çalışmaktadır.[12]
Şablon:Türkiye il nüfus/Iğdır
Şehrin en büyük nüfus yapısını Azeriler ve Kürtler oluşturur. Günlük konuşmada genellikle Azerice ve Kürtçe kullanılmaktadır.[13]
Iğdır´da nüfusun %50,93 ü erkek, %49,17 si kadındır ve nüfusun %41’i 0-14 yaş grubuna, %54’ü 15-64 yaş grubuna, kalan %5’i de 65 yaş üstü gruba girer.[12]
İlin kentleşme oranı artış eğilimi göstersede bu oran Türkiye geneli kentleşme oranından düşüktür. 1990 sayımlarına göre il nüfusunun %61’i kırsal, %39’u kentsel alanda yaşamaktaydı. Bu oranlar 2000 sayımlarında kırsal alanlarda %51,72’ye gerilerken kentsel alanlarda yaşayanların oranı ise %48,28’e çıkmıştır. Bu oran %65 olan Türkiye ortalamasının altında kalmıştır. Kilometrekareye düşen insan sayısı kent merkezinde 72 iken, il genelinde 47’dir. İlde bulunan 157 köyden 109’unun nüfusu 500’ün altında olup köylerin çoğu oldukça düşük nüfusa sahiptir.[6]
Ekonomi[değiştir | kaynağı değiştir] Tarım[değiştir | kaynağı değiştir]
Iğdır Şeker Pancarı
Eskiden kervan yolları üzerinde önemli bir durak olan Iğdır ilinde, ekonomi büyük ölçüde tarıma dayalıdır. Aras Nehri’nin suladığı ova, Doğu Anadolu Bölgesi’ndeki en önemli bitkisel üretim alanlarından biridir. Iğdır, bahçeden bahçeye geçiş yapan evleri ile ünlüdür. Bu bahçelerde kayısı ve elma ağaçları vardır.
Tarım için elverişli olup şeker pancarı, pamuk, karpuz, domates gibi çeşitli meyve ve sebzeler yetiştirilmektedir. İlin en büyük tarım işletmesi olan Kazım Karabekir Tarım İşletmesi Dil Ovası kısmındadır. Bölgede ilk kez Urartular döneminde tarım başlamıştır. Geçmişte ovada yetiştirilen dut ağacının sayısının giderek azalması ipek böceği yetiştiriciliğini zamanla ortadan kaldırmıştır. Ovada önemini kaybeden bir diğer ürün olan çeltik ise 1970’li yıllara kadar yetiştirilmiş ama sıtma olaylarının artmasından dolayı terk edilmiştir. Iğdır Ovası’nda çeşitli bitkilerin yetiştirilmesine yönelik denemelere işgal yılları sırasında Ruslar tarafından başlanmıştır. Ovada şeker pancarı üretimi, Erzurum Şeker Fabrikası’nın 1956’da kurulmasından sonra başlamıştır. Ancak ovada üretilen şeker pancarının şeker oranı düşüktür. Bunun nedenleri; toprakların yoğun olarak kullanılması sonucu potasyum eksikliğinin artması, pancar yapraklarının Ağustos ayında kuruyup yeniden yaprak vermesi, pancar ekiminin seyrek olarak yapılması, söküm dönemindeki olumsuz hava koşulları, pancar yapraklarının söküm öncesinde otlatılması ve söküme yakın bilinçsizce su verilmesidir. Ekonomik değeri yüksek olan bitkilerin ekilmesinin yanı sıra hayvancılığın geliştirilmesi çalışmaları da işgal yıllarına rastlar. Hayvan soylarının iyileştirilmesi ve mandıraların kuruluşu yine aynı dönemde gerçekleşmiştir.[9] I. Dünya Savaşı’nın ardından Rus işgalinin kalkmasıyla pazarla bağlantısı kesilen yörenin ekonomik yaşamı 1950’lere dek süren durgunluğa girdi. 1950 yılından sonra Aras Nehri’nin sulamada kullanılmasıyla ürünlerde büyük çeşitlilik sağlandı.[5]
Iğdır Kavunu
Yıllık yağış tutarının azlığına, yağış rejiminin düzensizliği ve buharlaşma miktarının fazlalığı da eklenirse ovadaki tarımda sulamanın ne derece önemli bir paya sahip olduğunu görülür. Sulamanın daha kapsamlı yapılabilmesi için Iğdır Ovası, Batı Iğdır Ovası ve Doğu Iğdır Ovası olmak üzere iki bölüme ayrıldı ve böylece sulama projeleri başlatılmış oldu.
İlde tarihin eski devirlerinden beri pamuk tarımı yapılmaktadır. Bunu mümkün kılan temel faktör, bölge ikliminin çevresine göre bir mikroiklim bölgesi yaratmasıdır. Pamuk yetiştirilmesi için gereken sıcaklık 20 °C’dir. Ancak bu sıcaklık, Iğdır Ovası’nın yıllık sıcaklık ortalamasından biraz düşük de olsa yaz aylarındaki yüksek sıcaklık ortalamaları pamuk için elverişli bir ortam yaratmaktadır. Cumhuriyet döneminde ovada pamuk ekim alanları giderek genişleyerek; 1935’te 650 hektarı, 1940’ta 700 hektarı, 1950’de ise 4,500 hektarı bulduktan sonra inişli çıkışlı bir grafik izlemiştir. 1960’ta 1,800 hektar, 1970’te 6,800 hektar, 1980’de 3,410 hektar, 1992’de 3,438 hektar ve 1997’de 970 hektar olarak gerçekleşmiştir. Ancak özellikle 2000’li yıllardan sonra pamuk yetiştirilmesi neredeyse sona ermiştir. Çünkü; az olsa da değişen iklim koşulları ürünün kalitesini düşürmüş ve zaten az olan çiftçi gelirini iyice azaltmıştır. Bu nedenle çiftçiler pamuk yerine şeker pancarı, meyve ve sebze yetiştirmeye başlamıştır. Ayrıca son yıllarda şeker pancarında görülen rekolte kaybından dolayı devlet desteği ile Ziraat Bankası, çiftçilere şeker pancarı yerine ayçiçeği ekmesi için kredi vermeye başlamıştır.[6]
Iğdır Şeftalisi
Ovadaki toplam meyve bahçesi arazisinin 1,525 hektarı(%74) kayısı, 332 hektarı(%16.1) elma, 128 hektarı(%6.2) şeftali, 35 hektarı(%1.7) armut, 10 hektarı (%0.5) diğer meyveler ve 31 hektarı(%1.5) bağ tarımı arazilerinden oluşmaktadır. Yörede elma üretimi, sulamalı tarım yapma imkânlarının mevcut olduğu Batı Iğdır Ovası’nda yoğunluk kazanmıştır. Ovada şeftali yetiştirme faaliyetleri giderek artmaktadır. Nitekim, 1978’de 26,000 kadar olan şeftali ağacı sayısı, 1997’de 41,850’ye yükselmiştir. Ovada kayısı, şeftali ve elma dışındaki meyveler daha çok yöre halkının temel ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik olduğundan bölge ekonomisinde pek önemli bir yer tutmaz. Ovada birçok sebzenin yetiştirilmesine karşılık dağlık yörede sadece patates tarımı yapılmaktadır. İlde mevcut olan 77,900 hektar dolayındaki tarım arazisinin yaklaşık 3,000 hektarı sebze üretimine ayrılmıştır.
Ovadaki toplam sebze bahçesi arazisinin 850 hektarı karpuz, 800 hektarı domates, 285 hektarı kavun ve 225 hektarı da salatalık arazilerinden oluşmaktadır. Ayrıca ovada üretilen domatesin ve karpuzun önemli bir kısmı Kars, Ardahan, Ağrı, Bitlis, Muş, Van ve Erzurum gibi illere pazarlanmaktadır. Ovada üretilen sebzelerden kavun, karpuz ve domates dışındaki sebzeler daha çok yöre halkının temel ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik olduğundan bölge ekonomisinde pek önemli bir yer tutmaz.[12] Bunun dışında, soğan, patlıcan, biber, lahana, turp ve fasulye gibi sebzelerin de üretimi yapılmaktadır.[14]
İldeki tahıl tarımında yıllara göre büyük dalgalanmalar görülür. Bu durumda yağışların düzensiz olması etkilidir. Çünkü tarım arazisinin %28’sinde ancak kuru tarım yapılmaktadır. Tahıl tarımında 1. sırada yer tutan buğdayı; arpa, mısır ve çeltik izler. Tahıl arazilerinin yaklaşık %32’sini kaplayan arpa, verim bakımından buğdaydan biraz düşüktür. Ayrıca arpa, buğdayın yetişemediği yüksekliklerde de yetişebildiğinden bölgenin yüksek dağlık kesimlerinde buğdayın yerine arpa tercih edilmektedir. Bu tercihte dağlık kesimlerde hayvancılığın daha önemli bir yere sahip olması etkilidir. Arpanın dışında tahıl ürünleri olup ilin tahıl arazilerinin sadece %9’luk bir kısmında yetiştirilen mısır ve çeltik, daha çok yöre halkının temel ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik olduğundan bölge ekonomisinde pek önemli bir yer tutmaz.[9]
Bölgede 2000 yılı itibariyle 16,500 dolayında çiftçi ailesi bulunmaktadır. Bölge çiftçilerinin ancak yarıya yakını toprak sahibidir.[6] 2005 yılı verilerine göre il halkının %68’i tarım sektöründe, %26’sı hizmet sektöründe, %2’si sanayiide ve %4’ü de diğer sektörlerde istihdam edilmektedir.
Iğdır İli Arazi Dağılımı
Çayır-Mera %41
Tarım Alanı %33
Kullanılmayan Alan %26
Orman Alanı %1
Iğdır Kayısısı )
Iğdır Kayısısı (Şalağı), dünyaca ünlü olan ve sadece Iğdır yöresi ile Kağızman’da yetişen bu kayısı türünün şekli eliptik olup simetrik bir yapıya sahiptir. Çekirdekleri uzun şeritli ve tatlı olduğundan kuruyemiş olarak tüketilebilir. Erkenci bir çeşit olduğundan Haziran ayının son haftasında olgunlaşmaya başlar. Iğdır’ın en yaygın kayısı türü olan Şalak çeşidinin birçok faydası olduğu bilinmektedir.[6]
Iğdır’da Kaysı Ağacı Varlığı (2006)
Şalak %85
Ordubat ve Teberze %10
Ağerik %5
Iğdır’daki Meyve Sebze Üretimi (Ton/2008 yılı)[15]
Domates 39.550
Kavun 19.750
Karpuz 18.510
Kayısı 15.206
Salatalık 9.775
Elma 6.369
Şeftali 2.203
Hayvancılık[değiştir | kaynağı değiştir]
Iğdır’ın “Mor Karaman” cinsi koyunu
Canlı hayvan ticaretine yönelik olarak çok sayıda koyun yetiştirilir. Bu yüzden koyunculuk birinci, sığırcılık ikinci plandadır. Koyun sürüleri, yazın yaylalardaki sulak çayırlara çıkarılarak otlatılır. Şekerpancarı üretimi yaygınlaştıktan sonra sığır besiciliği gelişti. Hayvanlardan sağılan sütlerin değerlendirildiği mandıralarda tereyağı ve kaşar peyniri üretilir.[16]
Hayvancılıkta birinci sırayı koyun alır. Onu sırasıyla keçi, sığır-manda ve kümes hayvanları izler. Bölgede bulunan çayırlar, küçükbaş ve büyükbaş hayvanlara yeterli gelmemektedir. Bu yüzden hayvan yemleri, hayvancılıkta önem teşkil eder. Yapılan bir araştırmada koyun ve sığır yetiştiriciliğinin Türkiye ortalamasının üzerinde olduğu tespit edilmiştir.[17]
Bölgede en çok yetiştirilen hayvan olan koyunun yetiştirilmesini güçleştiren en önemli sorun, yılın 4-6 aylık süresi boyunca arazinin karla örtülü kalması sonucu hayvanların ağıl veya komlarda beslenmesi zorunluluğudur. İl çevresinde özellikle “Mor Karaman” cinsi koyun yetiştirilmektedir. Bölgedeki koyun sayısı yıldan yıla değişiklik gösterse de son yıllarda azalma eğilimindedir. Bölgede keçi yetiştiriciliği koyunculukla bir arada yürütülmektedir. Genellikle ortalama bir koyun sürüsünde 5-10 tane keçi bulunur. Bölgenin toplam keçi varlığı 25,000-50,000 arasında sürekli değiştirmektedir. Yayla hayatında çadır yapımında kılından yararlanmak için yaylalarda önemli ölçüde kıl keçisi yetiştirilir. Kıl keçisi yetiştiriciliğini teşvik eden diğer bir faktör de, bu hayvanların süt verimlerinin koyunlara oranlara daha çok olmasıdır. Gerçekten bölgede; bir günde bir koyun ortalama 0.5–1 kg arası süt verirken ,bir keçiden yaklaşık 1.5 kg kadar süt çıkar. Ayrıca keçi, dağlık kesimlerde en ulaşılmaz otlara bile ulaşabilmektedir. Bu yüzden yayla halkında keçinin önemi, ova halkına göre daha fazladır.[12] Manda yetiştiriciliği gitgide azalmaktadır.[17]
İlçelere Göre Sığır Türü ve Sayısı (2000)
Türü Merkez İlçe Karakoyunlu Tuzluca Aralık
İnek 13,900 7,050 5,480 4,910
Dana 9,600 6,150 4,740 2,500
Öküz 350 17 750 42
Boğa 900 595 340 130
Manda 950 276 113 600
Toplam 25,700 14,088 11,423 8,180
Ovada büyükbaş hayvancılıkta küçükbaş hayvancılık kadar büyük bir öneme sahiptir. Bölgede büyük ölçüde mera hayvancılığı yapılmaktadır. Bunun yanında, besi hayvancılığı da giderek önem kazanmıştır. Ayrıca bölgede süt verimi yüksek olduğu için az da olsa manda beslenir. Çünkü manda ineğe göre daha uzun süre ve miktarda süt verir ve et verim ortalaması inekten daha fazladır. İlin toplam manda varlığı 2,000-7,000 arasında değişmektedir. Ayrıca bölgede yük çekmek için beslenmekte olan az sayıda at, eşek ve deve vardır. Ancak 1987’den sonra deve önemini kaybettiği için ilde deve nesli tükenmiştir.[12]
Ovadaki kümes hayvancılığında baş sırayı tavuk alır. Onu hindi, ördek ve kaz gibi çeşitli kümes hayvanları takip eder. Çok eskiden beri sürdürülen bu faaliyet, ilkel metotlarla ve ilkel ırklarla daha çok aile tavukçuluğu şeklinde sürdürülmektedir. 2006 yılında bölgeyi etkisi altına alan kuş gribi salgınına kadar aile başına 5-10 adet tavuk düşüyordu. Kümes hayvanlarının %90’lık bir kısmı tavuklardan oluşuyordu. 2006 yılının başlarında ilde ele geçirilen kümes hayvanlarının %98’inden fazlası imha edilerek bölge halkına hayvanların değeri ödenmiştir.[18]
Iğdır Ovası ve çevresi arıcılık bakımından son derece elverişli şartlara sahip olmasına rağmen arıcılık faaliyetleri yeterince gelişmemiştir. 2000 verilerine göre en çok kovan 7,249 ile Tuzluca ilçesinde bulunmaktadır. Onu 642 kovanla merkez ilçe, 193 kovanla Aralık ilçesi ve 154 kovanla Karakoyunlu izlemektedir. Bölgenin başlıca arı ırkı; “Kafkas Arı Irkı”dır. Kovan başına 20-25 kg bal üretimi düşmektedir.[9]
Sanayi[değiştir | kaynağı değiştir] İlin bir tane Organize Sanayi Bölgesi vardır. Kentte TMO’ya ait silolar ve SEK’e bağlı Kars Sek Mama İşletmesi’nin bir süt toplama merkezi bulunmaktadır. Başlıca sanayi kuruluşları, dokuma sanayi kolunda çalışan küçük ölçekli işyerleridir.[16]
Kiti Hidroelektrik Santralinin İçinden görünüm
İlde sanayi tesisleri, genel olarak tarımsal üretimden sağlanan hammadde kaynaklarına dayanılarak kurulmuştur. Un, bisküvi, çikolata, tuz ve yem fabrikası ile tuğla fabrikası bulunmaktadır. Genelde bu tesisler, küçük sanayi iş yerlerinden oluşan ve çalıştırdığı işgücü sayısı 5-10 civarında olan ve hammaddenin bol olduğu aylara göre faaliyetlerini devam ettiren tesislerdir. Üretim, çoğunlukla mevsimlik işçilerle sağlanır. İldeki Bisküvi ve Çikolata Fabrikaları’nda çalışan kişi sayısı 155’tir. İlde 150 kişiden daha az personel istihdam eden küçük ve orta ölçekli işletmelerin sektörlere göre dağılımı incelendiğinde; çalışan sayısı bakımından en yoğun sektörlerin inşaat malzemeleri ve gıda sanayi olduğu görülmektedir.
Iğdır Küçük Sanayi Sitesi’nde 317 adet iş yeri mevcut olup, faal olan bu iş yerlerinde halen 550 civarı kişi çalışmaktadır.
İlde anayasanın 1163 sayılı kanununa göre kurulmuş kooperatif sayısı 33 adet olup, bunun 3 adedi “Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi”, 7’si yapı, 1’i tüketim ve 22 adedi de motorlu taşıtlar kooperatifleridir. İlde Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği’ne bağlı toplam 7 adet meslek odası bulunmaktadır.[6]
Kiti Hidroelektrik Santrali
Merkez ilçeye bağlı Çalpala Köyü yakınlarında Kiti Hidroelektrik Santrali bulunmaktadır. Bu santral, 1961 yılında kurulup 1966 yılında faaliyete geçmiştir. 2 tane tribünü bulunmaktadır. Yıllık ortalama enerji kapasitesi 6 GWh ‘dır.[12]
İlde 2009 yılında faaliyete geçen meyve püresi ve salça üretimi yapan bir fabrika mevcuttur. Kurulan ikinci faberika ise, 2010 yılında hizmete giren “Araslar Konsantre Meyve Suyu Fabrikası”dır. Bu fabrikada elma, kayısı, şeftali, vişne, kiraz ve havuç gibi ürünler işlenmektedir.[19] Ayrıca, ilde ilk salça ve meyve konsantre fabrikası “UNIT Salça ve Meyve Konsantre Fabrikası” adı altında Eylül 2010’da açılmıştır.[20]
Madencilik[değiştir | kaynağı değiştir] Iğdır ili yeraltı kaynakları bakımından zengin değildir. Tuzluca ilçesinde bulunan kaya tuzu yanında Aralık ilçesi ile Suveren Köyü arasında Ponza Taşı (Suyun yüzeyinde durabilen ve hamamlarda sırt keselemek için kullanılan delikli ve süngerimsi taş) madenine rastlanır. Tuzluca ilçesinde bulunan tuz yataklarının rezervi yaklaşık 800 milyon ton olup, %98 oranında NaCl içermektedir. Tuzluca Tuz Fabrikası, aylık 100-120 ton arasında tuz üretim yapabilecek kapasitededir.[6]
Ayrıca Nahçıvan’a olan sınır kapısının Iğdır ekonomisine olan katkısı büyüktür fakat buradaki sınır kapısında ticaret çeşitliliği, tam sınır kapısının şehrin gelişimini büyük oranda hızlandırdığı dönemlerde sınırlandırılmıştır. Bu sınırlamada yöre halkının Nahçivan’dan devamlı olarak kaçak mazot getirmesi etkilidir.[9]
Ticaret[değiştir | kaynağı değiştir] Tarım ve hayvancılık, 1992 yılına kadar bölgenin en önemli iktisadî faaliyet kolları durumunda olmuştur. Ancak, bu tarihten sonra gerek PKK’nın eylemlerinin yoğunluk kazanması, gerekse Dilucu gümrük kapısının açılmasıyla birlikte tarım ve hayvancılık, hızla önemini kaybederken, ticaret, cazibesi artan bir sektör haline gelmiştir.
Bölgede, tarım ve hayvancılığı ikinci plana iten en önemli sebepler olarak; bölge hayvancılığında çok önemli bir yere sahip bulunan ve çayır-mera arazileri olarak kullanılan Büyük ve Küçük Ağrı Dağları ile diğer yüksek kesimlerin PKK’nın üssü kurmasından dolayı yasak bölge ilan edilerek yaylaya çıkışların durdurulması, silahlı çatışmalar nedeniyle köyden şehre büyük göç olaylarının yaşanması, et ithaline izin verilerek yerli üreticinin yeterince desteklenmemesi ve Dilucu gümrük kapısının açılmasıyla birlikte dış ticaretin ağırlık kazanması gibi nedenler gösterilebilir. Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti ile olan coğrafi ve siyasi konumu da dikkate alınarak 20.05.1992 tarih ve 92/3065 Sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla Dilucu Sınır Kapısı’ndan sınır ticaretine izin verilmiştir. 2008 yılında “Dilucu Sınır Kapısı”ndan gerçekleştirilen ihracat tutarı 52,436,442 Dolar, ithalat tutarı ise 4,209,171 Dolar olarak gerçekleşmiştir.[21] Iğdır’ın Aralık ilçesi sınırları içerisinde bulunan Boralan Sınır Kapısı yeterince kullanılamamaktadır. Ermenistan’la olan ve Karakoyunlu ilçesinde bulunan “Alican Sınır Kapısı” ise 1993 yılındaki Karabağ Savaşı ve akabindeki Hocalı Katliamı’ndan ötürü süresiz olarak kapatılmıştır.[22]
Ticaret hayatını olumsuz yönde etkileyen en önemli nedenler arasında, bölgenin sınırda yer alması, önemli tüketim merkezlerine uzak olması, işlek karayolları üzerinde bulunmaması, şehirleşme olgusunun zayıf olması ve sanayinin gelişmemiş olması yer almaktadır.[6]
Kültür ve sanat[değiştir | kaynağı değiştir] Iğdır il genelinde merkez ilçe, Aralık, Tuzluca, Karakoyunlu ilçesi ve Melekli beldesinde toplam 5 adet Halk Kütüphanesi mevcut olup, bu kütüphanelerde toplam 20.165 adet kitap ve süreli yayın bulunmaktadır. Ancak, çocuk kütüphanesi, gezici kütüphane, müze, konservatuvar, opera, bale, orkestra, sanat galerisi, fuar, panayır, tiyatro ve sinema gibi kültürel birim ve etkinlikler bulunmamaktadır.[23] Iğdır’da 29 Temmuz 2011’de bir “7 boyutlu sinema salonu simülatörü” hizmete girmiştir.[24]
Kültürel ve doğal zenginlikler[değiştir | kaynağı değiştir]
Iğdır sınırındaki Meteor Çukuru
Meteor (Göktaşı) Çukuru :
İl merkezinden yaklaşık 42 km uzaklıkta Karakoyunlu’ya bağlı Korhan Yaylası sınırları içerisinde yer alan bu çukur 1892’de bir göktaşının düşmesiyle meydana gelmiş büyük bir çukurdur. Dünyada büyüklük ve derinlik açısından Arizona’da bulunan Barringer Krateri’nden sonra 2. sırada gelir. Genişliği 35 metre, derinliği ise yaklaşık 60 metredir. Çukurun etrafında birçok işlenmiş taşa da rastlamak mümkündür. Zengin doğa manzarasıyla ve dünyanın hiçbir yerinde rastlanılamayacak çiçek florasıyla bir renk cümbüşü olan bu yer aynı anda üç devleti görme imkânı sağlayan bir kavşakta bulunmaktadır.[25]
Karakale Harabesi :
Iğdır Ovası’nın batısında, Ermenistan sınırında, savunmaya elverişli olarak Urartular zamanında inşa edilmiştir. Bölgenin en eski yerleşim kalesi olup Orta Çağ’a ait bir yerleşim özelliği taşımaktadır. Çalpala Köyü’nün 2 km. batısındadır.
Soykırım Anıt-Müze’den bir Ermeni silahı
Selçuklu (Harmandöven) Kervansarayı :
Iğdır İl Merkezi’ni Asma Köyü’ne bağlayan yolun 25. kilometresinde bulunan kervansaray 12. yüzyıl Selçuklu taş işlemeciliğinin en güzel eserlerinden biridir. 1986 yılında koruma altına alınmıştır. Ancak hala harabe halindedir.
Kültepe Mezarlığı :
Melekli Beldesi yakınlarındadır. 1913 yılında yapılan kazılarda Urartular’a ait bir mezarlık keşfedilmiştir. Ayrıca süs eşyaları, silahlar ve mühürler de bulunmuştur.
Köroğlu Kalesi:
Tuzluca ilçesinin Gaziler köyünün 10 km güneyinde sert kayalık üzerine kurulmuş olan bir kaledir. Köroğlu, bu kaleyi gözetleme kulesi olarak kullanırdı. Aras Nehri’nin geçtiği boğazı korumak amacıyla yapılmıştır.
Ahura Harabeleri’nin uzaktan görünüşü
Ahura Harabeleri:
Aralık ilçe merkezine 18 km uzaklıktaki Ahura, Büyük Ağrı Dağı’nın kuzey yamaçları üzerindeki Yakup Vadisi’nde bulunmaktadır. 1,750 metrede bulunan harabe, M.Ö. 2. yüzyılda Artaksiyalı Krallığı zamanında kurulmuş bir yerleşim yeridir. Yerleşme 1930 yılındaki Ağrı Dağı Ayaklanması’na kadar bu adla anılmış, 1965 yılında Yenidoğan olarak ismi değiştirilmiştir.
Kümbet :
Iğdır’ın Çakırtaş köyünde bulunmakta olan bu eser Selçuklular tarafından yapılmıştır. Ancak anılan kümbetin bakımsızlıktan bazı yerleri önemli ölçüde tahrip olmuştur.
Tuzluca Tuz Mağaraları :
Tuz mağaraları Tuzluca ilçesinde bulunmaktadır. 55 dönümlük bir araziyi kaplamaktadır. Türkiye’nin 100 yıllık tuz ihtiyacını karşılayacak kapasitededir. Tünellerde bulunan havanın birçok solunum yolu hastalığına iyi geldiği bilinmektedir. Günlük 60 ton tuz üretilmektedir. Ancak tam kapasite çalışırsa 200 ton tuzu da üretebilir.[6]
Iğdır Korganı (Kalesi) :
Kale Ağrı Dağı’nın savunmaya elverişli sarp kayalarında kervan ticaretini kontrol altında tutmak için Oğuz Türkleri tarafından 11. yüzyılda Iğdır il merkezine 36 km uzaklıkta kurulmuştur. Yapılan restorasyona rağmen yer yer bir kale harabesini anımsatmaktadır.
Koç Başlı Mezarlar :
Koçbaşlı mezar
Hemen hemen Iğdır Ovası’ndaki bütün eski mezarlıklarda bulunan koç başlı mezarlar, Iğdır’da kalıcı bir medeniyet izi bırakan Karakoyunlular döneminden kalmadır. Bu mezar taşları Karakoyunlulara göre yiğit ve kahraman olan kişiler ile genç yaşta ölen gençlerin mezarlarına dikilirdi. Bu gelenek Karakoyunlular’a Orta Asya Türk Kültürü’nden gelmiştir. Çünkü Karakoyunlular konar-göçer bir topluluktu ve Karakoyunluların iktisadi yapısı sadece hayvancılığa dayanıyordu.
Ayrıca Iğdır’da Karakoyunlular ile ilgili 2 isim yerleşim birimlerine verilmiştir. Bunlardan biri Karakoyunlu ilçesi, diğeri ise merkez ilçeye bağlı Kuzugüden Köyü’dür. Koç başlı mezar taşları, Iğdır şehir merkezinin 15 km. kuzeydoğusundaki Karakoyunlu İlçesinde bulunan “Karakoyunlu Açık Hava Müzesi”nde sergilenmektedir.[26] Iğdır’da bulunan Koç başlı mezar taşları Erzurum Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu’nca 1991 senesinde koruma altına alınmıştır.
En çok başlı mezar heykeli bulunduran köyler; Aşağıerhacı, Bayraktutan, Çakırtaş, Küllük, Yaycı köyleridir.
Ermeniler Tarafından Katledilen Şehit Türkler Anıt ve Müzesi :
Ermeniler Tarafından Katledilen Şehit Türkler Anıt ve Müzesi
Iğdır´ı sembolize eden Leylek heykeli
Bu anıt 1915-1920 tarihleri arasında bölgede yaşayan Ermeni saldırıları sembolize etmektedir ve ilgili belgeler bulundurulmaktadır. Her ay 4.000 civarında ziyaretçi müzeyi gezmektedir.[27] 350 m² kapalı Müze 2 havuz ve 36 m yüksekliğinde 5 adet kılıçtan oluşmaktadır. Etrafı yeşil alan ve park olarak inşa edilmektedir. Toplam 14.000 m² alanı kapsamaktadır. Yerden yüksekliği 43,5 metredir. Dolayısıyla Türkiye’nin en yüksek anıtıdır. Yapımına 1 Ağustos 1997 tarihinde başlanmış ve 5 Ekim 1999 tarihinde hizmete girmiştir. Anıt inşaatında Türkiye’nin farklı illerinden getirilen mermerler kullanılmıştır. Ancak taşların eskimesi üzerine restorasyona tabi tutularak 2005 yılında yeniden ziyaretçilere ücretsiz olarak açılmıştır. Müzede Ermenilerin toplu öldürmesini ispatlayan ve Ermeni Soykırımı’nı reddeden belgeler ve eşyalar vardır. Müze girişinin sağ tarafındaki odada katliamlara ait fotoğraflar, sol tarafındaki odada ise soykırım araştırmaları için bir kütüphane bulunmaktadır. Müzede 570 adet kitap, 260 adet resim (cinayet resimleri), 1973-1985 yılları arasında Ermeni örgütü ASALA tarafından öldürülen diplomatların fotoğrafları korunmaktadır. Müzenin giriş kapısı Selçuklu geleneklerine göre yapılmıştır. Anıt, üçgen arazinin odak noktasında yükselmektedir. Suni bir tepenin ortasında konuşlandırılan 5 kılıcın da eğri uçları yukarıda birleşerek kubbe şeklini almaktadır. Bu haliyle Selçuklu türbelerini andırmaktadır.[28]
Leylek Heykeli :
Iğdır şehir merkezinin girişinde bulunan devasa iki leyleğin bulunduğu heykel; leyleklerin Iğdır’ın sembollerinden biri olduğunu açıkça ortaya koymaktadır.[12]
Turizm[değiştir | kaynağı değiştir]
Iğdır’ın sembolü olan leylek
Bölgede kendine has özellikleri olan Iğdır, Doğu Anadolu’nun Çukurova´sı olarak anılmaktadır. Tarihi, kültürü, folkloru, doğa güzellikleri ve özel iklim özelliği ile dört mevsimi bir günde yaşatan ve üç ülke ile sınır olan yakın zamanda bölgenin turizm merkezi olan ilin ayrı bir güzelliği de, ovasındaki meyve bahçeleri, pamuk tarlaları yamaçlarındaki kır çiçekleri, yaylalar, doğal su kaynakları ve ile hayat veren Aras Nehri ile Ağrı Dağı kentin turizm potansiyelini ortaya koyar. Ayrıca Ağrı Dağı, Iğdır’ın her noktasından görülebilmektedir.[25]
Kentte dini günler olan Nevruz Bayramı ve Muharrem ayı ile 14 Kasım´da ilin düşman işgalinden kurtuluşunda çeşitli etkinlikler düzenlenir. Ayrıca Iğdır´da başta Kayısı Festivali, Korhan Yaylası Festivali ve Geleneksel Ağrı Dağı Festivali olmak üzere birçok festival düzenlenmektedir.
Gelenek ve görenekler[değiştir | kaynağı değiştir]
Evlenme: Evlenmede bazı devreler vardır. Bu devreler; kız beğenme, elçi gitme, söz kesme ve belge takma, nişan ve düğündür.
Kız Beğenme: Evlenme çağına gelen gençler ailenin iznini aldıktan sonra düğün vb. gibi yerlerde kız beğenirler.
Elçi Gitme: Erkek tarafı kız ailesince de beğenilirse kız tarafına hatırı sayılır kişilerle elçi gönderilir. Kız evine giden elçiler Allah’ın emrini alarak kızın rızası alınıp kız babasından istenir.
Söz Kesme ve Belge Takma: Kız tarafından söz alınınca erkek tarafı birkaç gün sonra söz kesmek için kız evine gider. Erkek tarafı bu gidişinde şeker, kolonya götürerek oradakilere ikram eder. Kız tarafına verilecek başlık ve altın gibi diğer şeyler kesin karara bağlanır. Daha sonra hayır dualarla kızın parmağına belge yüzüğü takılır.
Nişan: Kararlaştırılan günde nişan töreni yapılır. Nişan törenini bazı aileler çalgısız yemekli yaparlar. Bazı aileler ise çalgılı yaparlar. Düğünün bir safhasında kıza yüzük takılır. Erkek ailesi tarafından altın ve bilezikleri takılırken kız ve oğlanın yakın akrabaları ve komşuları da hediyelerini verirler.
Düğün: Nişandan sonra düğün günü her iki aile tarafından kararlaştırılır. Düğünden bir-iki gün önce düğün hazırlıklarına başlanır. Her iki aile alışveriş için pazara çıkar ve alınan eşyalar genellikle gelin ve gelin akrabalarına alınır. Bunun yanında söz kesme esnasında taahhüt edilen eşyalar alınır. Düğün töreninin yapıldığı günün ertesi gelinin duvağına gidilir. Burada da kızın ve erkeğin akrabaları çeşitli hediyeler verirler.
Koç Katımı: Bu yörenin en eski geleneklerinden biridir. Bu adet koyun sürüleri olanlar arasında yapılır. Ekim ayının son haftasında yapılan bu törende koçlar renk renk boyanır, çeşitli meyve (elma vs.) ve şekerlemelerle süslenir. Koç katımı günü bayram havasında yaşanır. Koçlar sürünün içerisine bırakılır.
Kirvelik: Kirvelik, Oğuz Türkleri’nden kalmış bir gelenektir. Ayrıca, Müslümanlar için de çocukları sünnet ettirmek İslam dininin gereklerindendir. Kirveleri çocuk sahipleri seçerler. Eskiden olduğu gibi bugün de kirveliğe çok büyük önem verilir. Şöyle ki kirve, kirve kızını alamaz. Bazı aileler sünnet yaparken aynen düğünde olduğu gibi çalgılı ve eğlenceli yaparlar. Bazı aileler ise yemekli yaparlar. Çocuklara sünnet olduktan sonra davetliler ve yakınları tarafından para ve çeşitli hediyeler verilir. Ayrıca, iki gün sonra da külden çıkarma yapılır.
Bayram Görmeleri: Bayram günleri akrabalar dostlar birbirlerini ziyaret ederler. Yörede Nevruz Bayramı’na da ayrıca büyük önem verilir. Bu bayramda da dost, akraba ve hasta ziyaretine gidilir, hal ve hatır sorulur.[29][30]
Muharrem ayı etkinlikleri[değiştir | kaynağı değiştir]
İl halkının Azeri kökenli olanları Azerbaycan nüfusunun büyük kısmı gibi Şiiliğin Caferi koluna mensuptur. Bu yüzden Kerbela Olayı özellikle Şiilerde büyük yasa yol açmıştır. Iğdır ve çevresinde Muharrem ayının ilk gününden başlayan 60 günlük yas tutma döneminde; Azeri kökenli vatandaşlarda eğlenmek, kız alıp vermek, düğün yapmak ve buna benzer hayır işlerinin yapılmamasına özen gösterilir. Muharrem ayının 10. gününe aşura, 9. gününe de tasua denir. Yas, ilk 10 günde belirgin bir biçimde tutulur. Muharrem’in birinci günü, Kerbela Yası’nın birinci günüdür. Camilerde ve evlerde mersiyeler okunur. Mersiyeye gelmek sevap sayılır.[30]
9. gün olarak adlandırılan Tasua ‘da; yemek ve ihsan verilir, traş olunmaz, banyo yapılmaz, kana kana su içilmez, çamaşır yıkanmaz. Her caminin bir destesi oluşturulur. Bu desteler, köy köy dolaşarak zinciri vücuduna vurarak Şahseyh tepinir. 10. gün olan Aşura’da şii imamlarından biri olan Ali oğlu Hüseyin’in öldürülmesi dolayısıyla en büyük yas tutulur. Bu günde genellikle herkes siyah giyinir. Desteler, oldukça coşkulu bir şekilde zincir vurur. 10. günün öğle vaktine kadar bu törenler yapılır. Aşura gününde Iğdır’da her yer kapalıdır. Hatta Caferi Mezhebi´ne bağlı olmayanlar bile bu geleneğe uyup iş yerlerini açmazlar, törenlere katılırlar. Muharrem ayı boyunca camiler dolup taşar. Camilerde Kur’an’dan ayetler okunur ve hocalar halka Kerbela Olayı’nı anlatır.[25]
Nevruz kutlamaları[değiştir | kaynağı değiştir] Nevruz, Iğdır halkında tabiatın uyanış duygusunu canlandırır ve büyük coşku yaratır. Iğdır’da 21 Mart’ta kutlanan Nevruz Bayramı’nda yapılan etkinlikler:
Evler ve bahçeler yeniden temizlenir, boya-badana yapılır. Halı ve kilimler yıkanır.
Aile fertleri imkânlar ölçüsünde bayramlıklar alır ve giyinir.
21 Mart’tan 3 hafta önce buğday ekilir ve Nevruz günü yeşil halde toplanarak aşurede kullanılır.
Yeddi-Levin denilen ve en az 7 çeşitten oluşan çerez ve meyve hazırlanır.
Fakir ve yoksullara yardım edilir.
Küs olanlar barıştırılır.
Hasta ziyaretlerine gidilir.
Baca baca yapılır (Ateş yakılıp üstünden atlanır).
Kapılara gizlice kulak asılır.
Yumurtalar kırmızıya boyanır ve tokuşturulur.
Kapılara şal asılır.
Çeşitli eğlenceler düzenlenir.
Kabir ziyaretleri yapılır.
Nişanlı kıza Nevruz hediyesi götürülür.
Küfür edilmez, dedikodu yapılmaz ve kavga edilmez.
Tatlı yapılıp, dağıtılır.
Korkak olarak bilinen insanların üzerine su dökülür.[25]
Halk oyunları[değiştir | kaynağı değiştir]
Gaytağı Oyunu
Ayrıca bakınız: Iğdır yöresi halk kültürü
Kafkas Oyunları’ndan özellikle Azeri Oyunları, bütün canlılığı ile Iğdır, Kars ve Ardahan başta olmak üzere Türkiye’nin birçok ilinde oynanmaktadır. Iğdır halkı ile Azeri halk kültürünün yüksek derecede benzer olması bu iki halkın halk oyunlarının da yüksek derecede benzer olmasını sağlamıştır. Bu oyunlarda; kahramanlık, asalet, yardım severlik, vatan sevgisi, aşk, tabiat sevgisi gibi konular işlenmiştir. Bu oyunların tamamı veya en az biri ikisi her Iğdır’lı tarafından oynanabilinmektedir. Bu sayede kuşaktan kuşağa aktarılabilmektedir. Bu oyunlar genellikle; düğünlerde, sünnetlerde veya sevinçli günlerde oynanır.[25]
Iğdır Yöresi Halk Oyunları’nda Çalınan Müzik Aletleri:
Garmon, Davul, Goşa Nağara, Tar, Kemençe,
Balaban, Tulum, Tütek, Klarnet, Zurna
El sanatları[değiştir | kaynağı değiştir]
Iğdır ve yöresinde el sanatlarında büyük bir canlılık göze çarpmaktadır. Köylerde özel kök boyanın kullanıldığı yün veya pamuktan birbirinden güzel halı, kilim, halça (bir tür kilim) örülmektedir. Bunların üzerinde genellikle Karabağ ve Kafkas motifleri görülmektedir. Bölgede bilhassa kış aylarının vazgeçilmez giyeceklerinden olan yün çoraplar da önemli bir yere sahiptir. Bunların üzerinde birbirinden farklı hayvan ve bitki motifleri görülmektedir.[30]
Yöresel yemekleri[değiştir | kaynağı değiştir] Yöreye ait pek çok lezzetli yemekler bulunur. Bunlardan bazıları şunlardır:
Taş köfte, Yoğurt Çorbası (Şorbası), Bozbaş, Tavuk Çorbası, Kavurma, Gaygana
Ayranaşı, Sabahaşı, Helise, Tandır şiş, Ekşili, Yağ Çorbası (Şorbası), Cılvır
Omacaşı, Sütlü Pilav, Tapan, Fetir, Omaç helvası, Kaysafa, Lepeli etli pilav, Erişte
Kuymak, Hasıda, Kete, Kelecoş, Patlıcan Reçeli, Nabat ve Kavut.
- Published in ÇATI YAPIMI HAKKINDA
Ardahan ÇATI Aktarma Çatı Yapım USTASI Fiyatları
Ardahan ÇATI, Ardahan ÇATI YAPIMI, Ardahan çatı tamiri, Ardahan çatı aktarma, Ardahan çatı fiyatları, Ardahan çatı firmaları,
Ardahan çatı firması, Ardahan çatı ustası, Ardahan çatı ustaları, Ardahan çatı yapımı ustası, Ardahan çatı tamir ustası, Ardahan çatı montaj,
Ardahan membran çatı, Ardahan şıngıl çatı, Ardahan kiremit çatı, Ardahan pergole çatı, Ardahan sundurma çatı, Ardahan teras çatı,
Ardahan ahşap çatı, Ardahan demir çatı, Ardahan profil çatı, Ardahan çatı izolasyon, Ardahan çatı firması,
UYGUN Çatı Kiremit aktarma Ustası
Ardahan ÇATI Aktarma Çatı Yapım USTASI Fiyatları Önce Bölgeye uygulanacak çalışma için Ardahan ÇAtı Aktarma Çatı Yapımı USTASI Alanında uzman ustalarımız keşif yaparak proje hazırlarlar.Ardahan ÇAtı Aktarma Çatı Yapımı USTASI ustalarımız Analiz yapılan bölgeye gerekli duyulan malzemeyi saptarlar.
Ardahan ÇAtı Aktarma Çatı Yapımı USTASI çalışma yapılacak alanlarda nelere ve İhtiyaç duyulduğu müşteriye paylaşılır,Ardahan Kiremit çattı ustalarımız Tarafından Uygulamaya konulur.
Öncelik olarak Ardahan geneline tüm bölgelerine Türkiye Geneline Ardahan ilinde ÇAtı Aktarma Çatı Yapımı USTASI uygulamaları Ardahan ÇAtı Aktarma Çatı Yapımı USTASI sistemleri profesyonel Ardahan çatı ustalarımız tarafında güven ve kalite ilkelerini siz değerli müşterilerinine en ekonomik fiyatlar ile sunmaktadır.Ardahan Kiremit Çatı Ustalarımız Türkiye genelinede hizmet vermektedirler.BİZE ULAŞIN
Talep oluşturmak için bize ulaşın. 0530 153 78 60
Ardahan (il)
Vikipedi, özgür ansiklopedi
Bu, bu sayfanın kontrol edilmiş bir sürümüdürayrıntıları göster/gizle
Koordinatlar: 41°06′47″K 42°49′15″D (Harita)
Bu madde Vikipedi standartlarına uygun değildir. Sayfayı Vikipedi standartlarına uygun biçimde düzenleyerek Vikipedi’ye katkıda bulunabilirsiniz. Gerekli düzenleme yapılmadan bu şablon kaldırılmamalıdır. (Kasım 2009)
Bu madde Ardahan il sınırları içindeki tüm bölgeyi kapsamaktadır. Başlığın diğer anlamları için Ardahan (anlam ayrımı) sayfasına gidiniz.
Ardahan
— İl —
Ülke Türkiye
Coğrafi bölge Doğu Anadolu
Yönetim
– Vali İbrahim Özefe[1]
Yüzölçümü
– Toplam 5,576 km2 (2,2 mi2)
Nüfus (2015)[2]
– Toplam 100.809
– Yoğunluk 20,36/km² (52,7/sq mi)
– Kır 64.208
– Şehir 36.601
Zaman dilimi UDAZD (+3)
İl alan kodu 478
İl plaka kodu 75
İnternet sitesi: ardahan.gov.tr
Ardahan ili, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuzeydoğu köşesinde Doğu Anadolu Bölgesi’nde ve kısmen Doğu Karadeniz’de bulunan, Gürcistan sınırında kurulmuş olan bir il. Batısında Artvin, güneybatısında Erzurum, güneyinde Kars illeri ve doğuda Gürcistan Cumhuriyeti ile sınır teşkil etmektedir. Türkiye Cumhuriyeti’nin Kafkaslar’a açılan kapısıdır.
1924 yılında il olmuştur. 1926 yılında Kars iline bağlı bir ilçe olmuştur. 1992 yılında Kars ilinden ayrılarak tekrar il olmuştur.
Ardahan, ilin coğrafi yapısı ve tarihi geçmişinden kaynaklanan kendine özgü doğal ve tarihi değerlere sahiptir. Ardahan Doğu Anadolu Bölgesi’ne has doğal yapısı ve ikliminin yanında Doğu Karadeniz Bölümü’nün topografyasına, iklimine ve bitki örtüsüne geçiş yerleri ile farklı güzellikleri bir arada barındırmaktadır. Yüksek ovaları, akarsuları, ormanları, zengin çiçek çeşitliliğine sahip yaylaları ve iki gölü ile Ardahan keşfedilmeyi bekleyen bir doğa cennetidir.
İçindekiler [gizle]
1 Nüfus Yapısı
2 İklim
3 İdari yönetim
4 Ekonomi
5 Kaynakça
6 Dış bağlantılar
Nüfus Yapısı[değiştir | kaynağı değiştir]
Ardahan, bölge itibariyle soğuk, elverişsiz iklimi ve işsizliğin de olması nedeniyle dışarıya çok göç vermiştir. Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sisteminin 2010 verilerine göre Ardahan’ın kent merkezi nüfusu 16.251 ‘dir. İlçe merkezine bağlı köylerle birlikte nüfusu 39.676, Ardahan ilinin genel toplam nüfusu ise 105.454 olarak ölçülmüştür.
İlçe Genel Nüfus Şehir Nüfusu Köy nüfusu
Merkez 39.676 16.251 23.425
Göle 29.897 6.406 23.491
Çıldır 10.546 1.522 9.024
Hanak 10.135 3.932 6.203
Posof 8.463 1.918 6.545
Damal 6.737 3.672 3.065
Toplam 105.454 33.701 71.753
İklim[değiştir | kaynağı değiştir]
İl genelinde karasal iklim hakim olup; kışlar uzun, sert ve kar yağışlıdır. Yıllık ortalama sıcaklığı 3,7 °C olup, kışın –30,0 °C’nin altına iner. Türkiye’nin kuzeydoğusunda yer alan Ardahan’a yılda ortalama 550 mm yağış düşer. Sonbaharın ilk soğukları eylül ayının sonunda başlar, ilkbaharda mayıs ayının ortalarına kadar devam eder.
İlin batı ve kuzeyinde daha çok Türkiye’de Karadeniz iklimi’nin özellikleri görülür. Bu özellik bitki örtüsünde de kendini gösterir. Batı ve kuzeyde özellikle Posof ilçesi ile Artvin’e komşu olan yörelerde ormanlıklar ve çalılar yer alırken, Ardahan’in güney kesimlerinde çayır ve meralar yaygınlık göstermektedir.
Göle ovasında kışlar ağır geçer. Bu saha Türkiye’nin en soğuk yerlerinden sayılan Sarıkamış’a oranla daha soğuktur. Her tarafı yüksek dağlarla çevrilmiş çanak biçimindeki ovada kışın hava akımı az olur. Bu durumda soğuyan ve ağırlaşan hava aşağıya doğru hareket eder ve sıcaklık kaybına uğrayarak dondurucu bir hal alır. Böylece Toprak örtüsü ve bataklıklar donar. Ovayı kuşatan ve biraz esinti gören dağların yamaçları daha az soğuktur. Kış aylarında bazen ovanın içerisini kalın bir sis tabakası örter ve etrafında ki dağlardan bakılınca burası adeta bir deniz gibi gözükür. Bu ovaya kışın en soğuk rüzgâr kuzeybatıdan gelir ve buna “Ardahan Yeli” denir.
Etrafı dağlarla çevrili olan ve ortalama 1500 m yükseklikte Posof İlçemizde ise Doğu Karadeniz ikliminin sert şekli hüküm sürer. Burada mikro-klima tipi iklim hakim olup, kışlar yağışlı, yazlar ise sıcak geçmektedir. Bu iklimin en belirgin özelliği yağışlarıdır. Bu alana her mevsimde yağış düşer. Sahada altı ay kış mevsimi yaşanır. Bu esnada yağışlar hep kar halindedir ve boldur. Mayıs’a kadar kar yağdığı da olur. İlkbaharda ve sonbaharda sisler oluşur. Yaz mevsimi esnasında yağmur eksik olmaz. Sıcaklık yağışlardan ve havanın sık sık bulutlu kalışından etkilenir. Yaz mevsimi adeta bir ilkbahar serinliğindedir. Durum böyle olunca buralarda geniş ormanların varlığı kendiliğinden oluşur. Açık kalan yerler ve vadiler devamlı bir yeşillik içerisindedir.
İdari yönetim[değiştir | kaynağı değiştir]
Milletvekilleri
Ardahan ili Türkiye Büyük Millet Meclisi’ nde iki milletvekilliği ile temsil edilmektedir. Yapılan 7 Haziran 2015 Genel Seçimler’ inde Ardahan ilini temsil edecek milletvekilleri ve partileri şöyledir
Öztürk Yılmaz (Cumhuriyet Halk Partisi)
Orhan Atalay (Adalet ve Kalkınma Partisi)
İlçe ve Belde Belediye Başkanları
Ardahan Bld. Bşk.: Faruk KÖKSOY (Adalet ve Kalkınma Partisi)
Çıldır Bld. Bşk.: Kemal Yakup AZİZOĞLU (Demokratik Sol Parti)
Damal Bld. Bşk.: Ergin ÖNAL (Cumhuriyet Halk Partisi)
Göle Bld. Bşk.: Akın İSMAİLOĞLU (Adalet ve Kalkınma Partisi)
Hanak Bld. Bşk.:Ayhan BÜYÜKKAYA (Cumhuriyet Halk Partisi)
Posof Bld. Bşk.: Cahit ILGAR (Adalet ve Kalkınma Partisi)
Belde Belediye Başkanları
Aşıkşenlik Bld. Bşk.: Mülazim Karaçay (Cumhuriyet Halk Partisi)
Köprülü Bld. Bşk.: Yıldırım Sarıkaya (Demokratik Sol Parti)
Ekonomi[değiştir | kaynağı değiştir]
Ardahan ilinde çayır-mera alanlarının fazla olması, sanayi merkezlerinin ilden uzak olması ve diğer nedenlerle Ardahan ilinde tarım ve hayvancılık faaliyetleri öne çıkmıştır.
İl genelinde tarımsal faaliyetlerden çok hayvancılık faaliyetleri öne çıkmaktadır. Elma, armut, mısır, vişne gibi tarım ürünlerinin tamamına yakını Posof ilçesinde yetiştirilmektedir.
İl genelinde buğday, arpa gibi tahıl ürünleri yetiştirilmektedir. Ancak endüstriyel tarım yapılmamaktadır.
Tarım ürünlerinin tamamına yakını organiktir.
Ardahan ili, iklim durumu, çayır ve meraların varlığı gibi nedenlerle hayvancılığa elverişli bir yapıdadır. İklim şartları yem bitkisi üretimine elvermektedir.
İl genelinde büyük ve küçükbaş hayvancılık, mera hayvancılığı şeklinde yapılmaktadır. Ardahan’da çok sayıda kümes hayvanı beslenmektedir. En çok beslenen kümes hayvanı kaz’dır. Kazın dışında tavuk, ördek ve hindi de beslenmektedir.
İl genelinde sanayi neredeyse yoktur. Toplam sanayi kuruluşu sayısı 13’tür. Var olan sanayi hayvancılık sektöründe hizmet vermektedir.
Kaynakça[değiştir | kaynağı değiştir]
^ Ntv.com.tr, Valiler Kararnamesi Yayımlandı, Erişim:01 Haziran 2016
^ “2014 genel nüfus sayımı verileri” (html). Türkiye İstatistik Kurumu. 10 Şubat 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Şubat 2015.
- Published in ÇATI YAPIMI HAKKINDA